SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-KÜSUF

<< 549 >>

باب: النداء ب(الصلاة الجامعة) في الكسوف.

3. Ay Ve Güneş Tutulması Namazlarında الصلاة الجامعة Namaz toplayıcıdır!" Diye Nida Etmek

 

حدثنا إسحق قال: أخبرنا يحيى بن صالح قال: حدثنا معاوية بن سلام بن أبي سلام الدمشقي قال: حدثنا يحيى بن أبي كثير قال: أخبرني أبو سلمة بن عبد الرحمن بن عوف الزهري، عن عبد الله بن عمرو رضي الله عنهما قال: لما كسفت الشمس على رسول الله صلى الله عليه وسلم. نودي: إن الصلاة جامعة.

 

[-1045-] Abdullah İbn Amr (r.a.)'dan nakledilmiştir: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem zamanında güneş tutulduğu vakit:

 " الصلاة جامعة [Esselatu’l-camiah} Namaz toplayıcıdır,!" diye ilan edilmişti."

 

 

AÇIKLAMA:     İmam Buharî ile İmam Müslim'in Hz. Aîşe'den naklettiğine göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem bu şekilde ilan etmesi için bir müezzin görevlen­dirmişti. İbn Dakîki’l-İyd şöyle demiştir: "Bu hadis söz konusu ifadenin kullanıl­masının müstehap olduğunu söyleyenlerin delilidir. Güneş ve ay tutulması namazları için ezan okunmayacağı ve kamet getirilmeyeceği konusunda görüş birliği bulunmaktadır."

 

 

باب: خطبة الإمام في الكسوف.

4. İmamın Güneş Tutulması Durumunda Hutbe Okuması

 

-وقالت عائشة وأسماء: خطب النبي صلى الله عليه وسلم.

Aişe ve Esma radiyailahu anhuma şöyle demişlerdir:  Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem hitap etti."

 

حدثنا يحيى بن بكير قال: حدثني الليث، عن عقيل، عن ابن شهاب (ح).وحدثني أحمد بن صالح قال: حدثنا عنبسة قال: حدثنا يونس، عن ابن شهاب: حدثني عروة، عن عائشة زوج النبي صلى الله عليه وسلم قالت: خسفت الشمس في حياة النبي صلى الله عليه وسلم، فخرج إلى المسجد، فصف الناس وراءه، فكبر، فاقترأ رسول الله صلى الله عليه وسلم قراءة طويلة، ثم كبر فركع ركوعا طويلا، ثم قال: (سمع الله لمن حمده). فقام ولم يسجد، وقرأ قراءة طويلة، هي أدنى من القراءة الأولى، ثم كبر وركع ركوعا طويلا، وهو أدنى من الركوع الأول، ثم قال: (سمع الله لمن حمده، ربنا ولك الحمد). ثم سجد، ثم قال في الركعة الآخره مثل ذلك، فاستكمل أربع ركعات في أربع سجدات، وأنجلت الشمس قبل أن ينصرف، ثم قام فأثنى على الله بما هو أهله، ثم قال: (هما من آيات الله، لا يخسفان لموت أحد ولا لحياته، فإذا رأيتموهما فافزعوا إلى الصلاة).وكان يحدث كثير بن عباس: أن عبد الله بن عباس رضي الله عنهما: كان يحدث يوم خسفت الشمس بمثل حديث عروة عن عائشة.فقلت لعروة: إن أخاك يوم خسفت بالمدينة، لم يزد على ركعتين مثل الصبح؟ قال: أجل، لأنه أخطأ السنة.

 

[-1046-] Mu'minlerin annesi Aişe (r.a.)'nın şöyle dediği nakledilmiştir: "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem hayatta iken güneş tutulmuştu. Bunun üzerine çıkıp mescide gitti ve ashab-ı kiram O'nun Sallallahu Aleyhi ve Sellem arkasında saf tuttu. Resu-lullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem tekbir getirip namaza başladı ve uzun bir kiraattan sonra tekbir getirip rükuya gitti. Rükuda da uzun bir süre bekledikten sonra (Semi'allahu limen hamideh) deyip kalktı. Fakat secdeye varmadı. Kıyamda ilk kıraati kadar olmasa da uzun bir süre Kur'an okudu. Sonra tekbir getirip rükuya vardı. Rükuda yine uzun bir müddet bekledi; fakat bu rüku birinci rüku kadar uzun değildi. Sonra (Semi'allahu limen hamideh, Rabbena ve lekel hamd) dedi ve ardından secdeye gitti. Bir sonraki rekatı da tıpkı birinci rekat gibi kıldı. Bu şekilde dört rekatı dört secde ile tamamladı. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem namazı bitirmeden önce güneş açılmıştı.

 

Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem namaz bittikten sonra kalktı ve Allah'ı layık olduğu şekilde övdükten sonra şöyle buyurdu: "Ay ve güneş Allah'ın birer ayetidir. Bunlar ne bir kimse'nin ölümü ne de hayatı yüzünden tutulurlar. Eğer ay ve güneşin tutulduğunu görürseniz derhal namaz kılmaya koşun!"

 

Kesîr İbn Abbas, Abdullah İbn Abbas'ın güneş tutulmasıyla İlgili olarak naklettiği rivayetin tıpkı Urve'nin Aişe (r.a.)'dan naklettiği rivayet gibi olduğunu söylemiş ve bunu nakletmiştir. Kesîr İbn Abbas şöyle demiştir: "Ben Urve'ye 'Kardeşin Medine'de güneş tutulduğu zaman kılınan namazın tıpkı sabah namazı gibi iki rekat olduğunu söyledi ve bunun üzerine eklemede bulunmadı' dediğimde şu cevabı verdi; 'Doğrudur ama sünnete uygun davranmamış'!"

 

 

AÇIKLAMA:     Tutulma meydana geldiği zaman hutbe okunup okunmaması konusunda görüş ayrılıkları bulunmaktadır. İmam Şafiî, İshak İbn Rahuye ve ehl-i hadisin çoğu bu hutbenin müstehap olduğu görüşündedir. İbn Kudame bu konuyla İlgili olarak Ahmed İbn Hanbel'den kendilerine herhangi bir bilgi ulaşmadığını söylemiştir. Hanefîlerden el-Hidaye adlı kitabın müellifi şöyle demiştir: "Güneş ve ay tutulması sırasında hutbe okumak yoktur. Zira bununla ilgili olarak herhangi bir rivayet gelmemiştir." Ancak onun bu görüşüne bu konu hakkında nakledilen pek çok hadis bulunduğu söylenerek karşı çıkılmıştır. Maliki mezhebinde yaygın olarak bilinen görüşe göre - İmam Malik konu hakkında hadis naklettiği halde - tutulma için hutbe okunmaz. Bazı bilginler bu görüşlerini desteklemek için şöyle bir açıklama yapmışlardır: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem söz konusu namaz sonrasında sırf bu namaza ve tutulmaya has olarak bir hutbe vermek amacında olmamıştır. Onun asıl maksadı söz konusu günde ortaya atılan ve insanlar arasında yaygmlaşabilecek yanlış bir inancı, güneşin birisinin ölümü dolayısıyla tutulduğu inancını bertaraf etmektir." Fakat bu açıklama da kabul edilmemiş, konuyla ilgili rivayetlerde hutbe sözünün açıkça ifade edildiği söylenmiştir. Ayrıca söz konusu rivayetlerde Allah'a hamd ve sena etmek ve insanlara öğütlerde bulunmak gibi hutbeye ait özelliklerin bulunduğu belirtilmiştir. Kısaca söylemek gerekirse aslolan Nebi Sallallahu aleyhi ve sellem'in uygulamalarına tabî olmaktır. Herhangi bir olayın özellik arz ettiğini iddia edenlerin delil getirmeleri gerekir.

 

Hadisten Çıkan Sonuçlar

 

1. Resulullah'ın (s.a.v.) "derhal namaz kılmaya koşun!" diye emir buyurması hiç ara vermeden ve aksatmadan emredilen eylemin yerine getiril­mesi ve korku anlarında Allah'a sığınmak gerektiğini gösterir.

 

2. Allah Teala'ya istiğfar edip O'ndan af dilemek, işlenen günahların ve isyanların affedilmesine sebep olduğu gibi korkulan felaketlerin başa gelmesini de önleyeceği umulur.

 

3. Günahlar hem bu dünyada hem de ahirette insanı sıkıntıya sokacak felaketlerin temel sebebidir. Biz Cenab-ı Hakk'ın rahmetini, affını ve mağfiretini dileriz.

 

Nebi Sallallahu aleyhi ve sellem'in tutulma sırasında insanlara kılmalarını emrettiği namaz kendisinin bizzat kılarak gösterdiği ve diğer namazlara göre özellik arz eden tutulma namazıdır. Bu yüzden Resulullah'ın (s.a.v.) emrettiği namazın bilinen namaz olduğunu söyleyenler yanılmıştır. Nebi'in (s.a.v.) tutulma sırasında derhal namaza başlanmasını emretmesi bu namazın sıhhati için cemaatin şart olmadığını gösterir. Çünkü namaza hemen başlamayıp cemaati beklemek ya bu namazın tamamen kaçırılmasına ya da tutulmanın bazı dönemlerinde namaz kılmamaya yol açabilir.

 

Urve'nin "Doğrudur ama sünnete uygun davranmamış!" şeklindeki ifadesi tutulma namazlarının her bir rekatta iki defa rüku’yapılarak kılınmasının sünnet olduğunu göstermektedir.

 

 

باب: هل يقول كسفت الشمس أو خسفت.-وقال الله تعالى: {وخسف القمر} /القيامة: 8/.

5. Güneş Tutulmasını Anlatmak Üzere كسفت الشمس , خسفت Kelimeleri Kullanılır Mı?

 

حدثنا سعيد بن عفير قال: حدثنا الليث: حدثني عقيل، عن ابن شهاب قال: أخبرني عروة بن الزبير: أن عائشة زوج النبي صلى الله عليه وسلم أخبرته: أن رسول الله صلى الله عليه وسلم صلى يوم خسفت الشمس، فقام فكبر، فقرأ طويلة، ثم ركع ركوعا طويلا، ثم رفع رأسه فقال: (سمع الله لمن حمده). وقام كما هو، ثم قرأ قراءة طويلة، وهي أدنى من القراءة الأولى، ثم ركع ركوعا طويلا، وهي أدنى من الركعة الأولى، ثم سجد سجودا طويلا، ثم فعل في الركعة الآخره مثل ذلك، ثم سلم وقد تجلت الشمس، فخطب الناس، فقال في كسوف الشمس والقمر: (هما آيتان من آيات الله، لا يخسفان لموت أحد ولا لحياته، فإذا رأيتموهما فافزعوا إلى الصلاة).

 

[-1047-] Urve İbnü'z-Zübeyr, Aişe (r.anha)'nın şöyle dediğini nakletmiştir: "Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem güneş tutulduğu (hüsuf) gün kalktı ve tekbir getirip namaz'a durduktan sonra uzun bir süre Kur'an okudu. Ardından rükuya gidip rükuda da uzun bir müddet bekledi. Daha sonra başını kaldırıp (Semi'allahu limen hamideh) dedi ve daha önceki gibi yine kıyama kalktı. Bu kıyamda bir önceki kıraati kadar olmasa da yine uzunca bir süre Kur'an okudu. Sonra rükuya gitti ve rükuda birinci rekattaki kadar olmasa da uzun bir süre bekledi. Ardından secdeye gitti ve secdede uzun bir müddet bekledi. Bir sonraki on rekatı da tıpkı birinci rekat gibi kıldı. Selam verdiğinde güneş açılmıştı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazın ardından cemaate hitap ederek güneş ve ay tutulması (küsuf) hakkında şunları söyledi: "Ay ve güneş Allah'ın birer ayetidir. Bunlar ne bir kimsenin ölümü ne de hayatı yüzünden tutulurlar. Eğer ay ve güneşin tutulduğunu görürseniz derhal namaz kılmaya koşun!"

 

 

AÇIKLAMA:     Nebi Sallallahu aleyhi ve sellem'in tutulma namazında secdede çok uzun beklemesi, tutulma namazında secdeleri uzun tutmanın sünnet olmadığını söyleyenlerin yanıldığını gösterir.