SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

EBVABU TAKSİRİ’S-SALAT

<< 570 >>

باب: من تطوع في السفر، في غير دبر الصلوات وقبلها.

12.Yolculuk Sırasında Farz Namazların Sonrasındaki Nafile Namazları Değil, Öncesindeki Ve Diğer Nafile Namazları Kılmak

 

-وركع النبي صلى الله عليه وسلم ركعتي الفجر في السفر.

Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem yolculuk sırasında sabah namazının İki rekatını kıldı.

 

حدثنا حفص بن عمر قال: حدثنا شعبة، عن عمرو، عن ابن أبي ليلى قال: ما أنبأنا أحد أنه رأى النبي صلى الله عليه وسلم صلى الضحى غير أم هانىء، ذكرت: أن النبي صلى الله عليه وسلم يوم فتح مكة اغتسل في بيتها، فصلى ثمان ركعات، فما رأيته صلى صلاة أخف منها، غير أنه يتم الركوع والسجود.

 

[-1103-] İbn Ebi Leyla şöyle demiştir: "Ümmü Hani dışında hiç kimse Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in kuşluk vaktinde namaz kıldığını haber vermemiştir. Ümmü Hani'nin haber verdiğine göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Mekke fethedildiği gün onun evinde boy abdesti almış ve sekiz rek'at namaz kılmıştır. Ümmü Hani Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in namazını şöyle anlatmıştır: "Ben Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in bundan daha hafif sade bir namaz kıldığını hiç görmedim. Fakat bununla birlikte rüku ve secdeleri tam olarak yapmıştı."

 

 

وقال الليث: حدثني يونس، عن ابن شهاب قال: حدثني عبد الله بن عامر بن ربيعة: أن أباه أخبره: أنه رأى النبي صلى الله عليه وسلم صلى السبحة بالليل في السفر، على ظهر راحلته حيث توجهت به.

 

[-1104-] Abdullah İbn Amir (r.a.) babasının naklettiği bir olayı anlatıyor: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in gece yolculuk sırasında bineği üzerinde iken - binek ne tarafa yönelirse yönelsin - namaz kıldığını gördüm."

 

 

حدثنا أبو اليمان قال: أخبرنا شعيب، عن الزهري قال: أخبرني سالم بن عبد الله، عن ابن عمر رضي الله عنهما: أن رسول الله صلى الله عليه وسلم كان يسبح على ظهر راحلته حيث كان وجهه، يومىء برأسه، وكان ابن عمر يفعله.

 

[-1105-] İbni Ömer (r.a.)'den nakledildiğine göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem yüzü ne tarafa yönelirse yönelsin bineği üzerinde iken başıyla ima ederek namaz kılardı. Zaten İbn Ömer de tıpkı Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem gibi hareket ederdi."

 

 

AÇIKLAMA:     İmam Buhari'nin kullandığı bu başlık yolculuk sırasında nafile namaz kılmama hükmünün sadece farz namazların sonrasındaki nafile namazlarla ilgili olduğunu göstermektedir. Buna göre söz konusu hüküm farz namazlardan ön­ceki nafile namazlar ile herhangi bir namazla ilişkisi olmayan teheccüd, vitir, kuşluk gibi mutlak nafile namazları kapsamına almaz. Farz namazların öncesin­deki nafile namazlarla sonrasındaki nafile namazlar arasındaki farkı şu şekilde açıklamak mümkündür: "Hiç kimse farz namazların öncesindeki nafile namazla­rın söz konusu farz namazın bir parçası olduğunu düşünmez. Çünkü kamet ge­tirmek, imamı beklemek gibi bazı unsurlar farz ile nafile namazı birbirinden ayı­rır. Buna karşılık daha sonra kılınan nafile namazların farz namazın bir parçası olarak algılanması mümkündür."

 

Not: İmam Nevevi konu hakkında genel bir değerlendirme yaparak şöyle demiştir: "Yolculukta nafile namaz kılınıp kılınamayacağı konusunda üç farklı görüş bulunmaktadır:

 

1. Hiçbir nafile namaz kılınamaz.

2. Bütün nafile namazlar kılınabilir.

3. Farz namazların öncesindeki ve sonrasındaki nafile namazlar (revatib) değil, herhangi bir namazla İlişkisi olmayan mutlak nafile namazlar kılınabilir.

 

İbn Ebu Şeybe'nin sahih bir senedle Mücahid'den naklettiğine göre Abdul­lah İbn Ömer bu son görüşü kabul etmiştir: Mücahid şöyle demiştir: "Ben Ab­dullah İbn Ömer İle Medine'den Mekke'ye gittim. O yolculuk sırasında bineği üzerinde iken binek ne tarafa yönelirse yönelsin - nafile namaz kılardı. Farz namazın vakti olduğunda ise iner ve namazını bu şekilde eda ederdi."

 

"Ummü Hani dışında hiç kimse Nebi sallallahu aleyhi ve sellem'in kuşluk vaktinde namaz kıldığını haber vermemiştir" Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem bu namazı Mekke fethedildiği zaman kılmıştır. Daha önce de zikredildiği gibi İbn Abbas'in naklettiği rivayete göre Nebi sallallahu aleyhi ve sellem  Mekke'de iken farz namazları kısaltarak kılmıştır. Bu bakımdan Ummü Hani'nin sözünü Nebi sallallahu aleyhi ve sellem'in yolcu oluşuyla birlikte değerlendirmek gerekir.