SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

EBVABU TAKSİRİ’S-SALAT

<< 572 >>

باب: صلاة القاعد بالأيماء.

18.Bir Kimsenin Oturduğu Yerde Namazı Îma İle Kılması

 

حدثنا أبو معمر قال: حدثنا عبد الوارث قال: حدثنا حسين المعلم، عن عبد الله بن بريدة: أن عمران بن حصن، وكان رجلا مبسورا، وقال أبو معمر مرة عن عمران، قال: سألت النبي صلى الله عليه وسلم عن صلاة الرجل وهو قاعد، فقال: (من صلى قائما فهو أفضل، ومن صلى قاعدا فله نصف أجر القائم، ومن صلى نائما فله نصف أجر القاعد).قال أبو عبد الله: نائما عندي مضطجعا ها هنا.

 

[-1116-] İmran İbn Husayn basur / hemoroid hastası olduğunda şöyle demiştir: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e oturarak namaz kılmanın hükmünü sordum. Bana şöyle cevap verdi: "Ayakta kılmak daha faziletlidir. Oturarak kılan ayakta kılan kimsenin sevabının yarısı kadar sevap alır. Uyuyarak kılan ise oturarak kılan kimsenin sevabı­nın yarısı kadar sevap alır."

 

Ebu Abdullah (İmam Buharî) şöyle demiştir: "Bana göre burada uyuyarak diye ifade edilen durum, uzanarak / yatarak namaz kılmak anlamındadır."

 

 

باب: إذا لم يطق قاعدا صلى على جنب.

19. Oturarak Namaz Kılamayan Bir Kimse Yanı Üzerine Uzanarak Kılar

 

-وقال عطاء: إن لم يقدر أن يتحول إلى القبلة صلى حيث كان وجهه.

Ata' şöyle demiştir: "Bîr kimse namaz kılmak İçin kıbleye dönemeyecek durumda ise yüzü ne tarafa dönük ise oraya doğru namaz kılar."

 

حدثنا عبدان، عن عبد الله، عن إبراهيم بن طهمان قال: حدثني الحسين المكتب، عن ابن بريدة، عن عمران بن حصين رضي الله عنه قال: كانت بي بواسير، فسألت النبي صلى الله عليه وسلم عن صلاة، فقال: (صل قائما، فإن لم تستطع فقاعدا، فإن لم تستطع فعلى جنب).

 

[-1117-] İmran İbn Husayn anlatıyor: "Basur (hemeroid) olmuştum. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e namazı nasıl kılacağımı sorduğumda bana şöyle cevap vermişti: "Ayakta kıl. Ayakta kılamayacak kadar kötü durumdaysan oturarak kıl. Oturmaya da gücün yetmiyorsa yanın üzerine uzanarak kıl."

 

 

AÇIKLAMA:     Oturarak bile namaz kılamayacak kadar kötü durumda olan bir kimse na­mazını yanı üzerine yatarak kılar. Bu ifade herhangi bir farzı yerine getirme gü­cünden yoksun olan kimselerin, söz konusu farzın bir alt derecesindeki farzı uy­gulamaları gerektiğini, söz konusu görevi tamamen terk etmenin caiz olmadığını gösterir. Bu hadis, oturarak namaz kılmaya güç yetiremeyen kişiden namaz yü­kümlülüğü düşer, diyenlerin görüşünü çürüten bir delildir.

 

İmran Ibn Husayn'ın maksadı hasta olan kimselerin nasıl namaz kılacakla­rını öğrenmektir. Fakat kendisindeki hastalık az görülen bir mazeret olduğu için kaza etmesi de mümkündür. Bu rivayet bir alt derecedeki farza geçmek (ayak­ta duramayanın oturması, oturamayanın uzanması) bakımından ayakta duramamak ile oturamayacak kadar kötü olmak arasında herhangi bir fark ol­madığını da göstermektedir.

 

Ancak İmamü'l-Harameyn el-Cüveynî bu konuda alimlerin çoğunluğundan farklı düşünür ve söz konusu iki durumun birbirinden farklı olduğunu söyler, Alimlerin çoğunluğunun görüşünü destekleyen rivayet­lerden birisi de Taberanî tarafından İbn Abbas'tan nakledilmiş bir hadistir: "Kişi namazını ayakta kılar. Ayakta kılmakta zorlanırsa (meşakkat duyarsa) oturarak, oturduğu yerde kılmakta zorlanırsa uzanarak kılar." Dikkat edilirse bu hadiste kişinin namaz kılarken zorlanması (meşakkat) hususu esas alınmış ve söz konusu iki durum birbirinden ayrılmamıştır.

 

Kişinin yan tarafı üzerine uzanması ile ilgili olarak Darekutnî Hz. Ali'den şöyle bir rivayet nakletmiştir: "Kişi yüzü kıble tarafına gelecek şekilde sağ yanı üzerine uzanır." İşte bu rivayet alimlerin çoğunluğuna ait görüşün delilidir: "Otu­ramayacak durumda olan kimse uzanarak namazını kılar."