SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’Z-ZEKAT

<< 745 >>

باب: ما يستخرج من البحر.

65- Denizden Çıkarılan Şeylerin Zekatı

 

-وقال ابن عباس رضي الله عنهما: ليس العنبر بركاز، هو شيء دسره البحر. وقال الحسن: في العنبر واللؤلؤ الخمس، فإنما جعل النبي صلى الله عليه وسلم في الركاز الخمس، ليس في الذي يصاب في الماء.

İbn Abbas r.a., "Amber, rikaz (define, hazine) değil, denizin sahile vurup çıkardığı bir şeydir" demiştir.  Hasan ise, "Amber ve incinin beşte birinin verilmesi gerekir" demiştir.  (Buharî şöyle der:) Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, beşte bir almayı sadece "rikaz" (define, hazine) için teşrî kılmıştır. Yoksa sudan elde edilen (inci, amber) gibi şeyler için değil.

 

وقال الليث: حدثني جعفر بن ربيعة، عن عبد الرحمن بن هرمز، عن أبي هريرة رضي الله عنه،

 عن النبي صلى الله عليه وسلم: (أن رجلا من بني إسرائيل، سأل بعض بني إسرائيل بأن يسلفه ألف دينار، فدفعها إليه، فخرج في البحر فلم يجد مركبا، فأخذ خشبة فنقرها، فأدخل فيها ألف دينار، فرمى بها في البحر، فخرج الرجل الذي كان أسلفه، فإذا بالخشبة، فأخذها لأهله حطبا - فذكر الحديث - فلما نشرها وجد المال).

 

[-1498-] Leys'in Ebu Hureyre r.a.'den naklettiğine göre Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "İsrailoğullarından birisi bir başkasından, kendisine bin dinar borç vermesini istemişti. Adam da ona bin dinarı verdi. Daha sonra borcu alan (kişi) bir deniz yolculuğuna çıktı. Fakat geri dönecek bir deniz ulaşım aracı bulamadı. Hemen bir odun parçası alıp içini oydu, bin dinarı içine koydu ve denize attı. Borç veren kişi, (borçlu alanı karşılamak için) çıktığı zaman bir odun parçası buldu. Bunu ailesi için (yakmak amacıyla) aldı. (Eve gidip) onu kırdığı zaman vermiş olduğu parayı bulmuş oldu."

 

Tekrar: 2063, 2291, 2404, 2430, 2734, 6261

 

BU HADİS’İN UZUN HALİ İÇİN BURAYA TIKLAYIN

 

 

AÇIKLAMA:     Konu başlığı, denizden çıkarılan şeylerden zekat vermenin farz olup olmadığını ifade etmek için kullanılmıştır.

 

Amberden zekat verilmesi konusunda görüş ayrılığı bulunmaktadır: Şafiî "el-Ümm" adlı eserinin "selem" konusunda şöyle demiştir: "Güvenilir birçok kimse bana bunun,  Allah'ın denizde yaratmış olduğu bir bitki türü olduğunu söyledi. Bir rivayete göre ise, amberi balık yer ve ölür. Daha sonra deniz balığı dışarı atar. İnsanlar da karnını yarıp onu çıkarırlar."

 

İbnü'l-Kassar, "Hadisten çıkan anlama göre, rikazın dışındaki şeylerde beşte bir (humus) yoktur. Bu, özellikle de amber ve inci hakkında böyledir. Çünkü bunlar, deniz hayvanlarından çıkarılan şeyler olduğu İçin zekat konusundaki durumları daha çok balığa benzemektedir" demiştir.

 

İsmailî "Bu  hadis başlığa  uygun  değildir.   Bir adam borç almış  sonra ödemiştir (o kadar)" der. Davudi de "Haşiye"sinde, aynı şekilde beyanda bulunduğu görüşe Ebû Abdülmelik şöyle cevap verir:

 

"Buharî burada, denizin dışarıya çıkardığı her şeyi almanın caiz olduğunu ve bunlardan beşte bir (humus) verilmesi gerekmediğine işaret etmiştir."

 

İbnü'l-Müneyyir şöyle demiştir: "Bu hadisin delil olma yönü şudur: Adam, deniz kenarında bulduğu odun parçasını yakmak üzere almıştır. Eğer geçmiş şeriatlar bizim için geçerli ise, bu hadisten çıkarılacak netice; ister denizde neş'et etmiş, denize batmış, sahibinin mülkiyeti ile bağı kopmuş şeylerden denizin dışa vurduklarım bu gibi şeyleri almanın mubahlığı hükmüdür. Daha önce başkasına ait olmayan malları almak evveliyetle mubah olur. Çıkarılması için emek harcamak ve yorulmak gerekli olan şeyler de böyledir."

 

Evzaî, kıyıda bulunan şey ile dalma vb. emek sonucu çıkartılan şeyleri farklı değerlendirir. Birinci şekilde beşte biri gerekli görürken, ikinci şekilde gerekli görmez.

 

Alimler çoğunluğuna göre bunlardan herhangi bir şey verilmesi gerekmez. Fakat İbn Ebi Şeybe'nin naklettiğine göre Ömer İbn Abdülaziz, Zühri ve Hasan aksi görüştedir. Ebû Yusuf'un, bir rivayete göre Ahmed'in görüşü de -bu doğrul­tudadır.