SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-İ’TİKAF

<< 956 >>

باب: هل يخرج المعتكف لحوائجه إلى باب المسجد.

8- İtikafta Olan Kimse İhtiyaçları İçin Mescidin Kapısına Çıkabilir Mi?

 

حدثنا أبو اليمان: أخبرنا شعيب، عن الزهري قال: أخبرني علي بن الحسين رضي الله عنهما: أن صفية زوج النبي صلى الله عليه وسلم أخبرته:

 أنها جاءت رسول الله صلى الله عليه وسلم تزوره في اعتكافه في المسجد، في العشر الأواخر من رمضان، فتحدثت عنده ساعة، ثم قامت تنقلب، فقام النبي صلى الله عليه وسلم معها يقلبها، حتى إذا بلغت باب المسجد عند باب أم سلمة، مر رجلان من الأنصار، فسلما على رسول الله صلى الله عليه وسلم، فقال لهما النبي صلى الله عليه وسلم: (على رسلكما، إنما هي صفية بنت حيي). فقالا: سبحان الله يا رسول الله، وكبر عليهما، فقال النبي صلى الله عليه وسلم: (إن الشيطان يبلغ من الإنسان مبلغ الدم، وإني خشيت أن يقذف في قلوبكما شيئا).

 

[-2035-] Ali bin Huseyin r.a., Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in hanımı Safiyye'nin şunu anlattığını söyledi: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Ramazanın son on günü mescid'de itikafta iken onu ziyarete gittim. Onunla bir süre konuştum. Daha sonra dönmek için kalktım. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem de beni uğurlamak için kalktı. Safiye, Ümmü Seleme'nin kapısı önündeki mescidin kapısına geldiğinde ensardan iki adam Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in yanından geçerek ona selam verdiler.

 

Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem onlara "Bir dakika bakar mısınız. Bu yanımdan ayrılan hanım Safiyye bint-i Huyey'dir' dedi.

 

O iki kişi: "Sübhanallah! Ey Allah'ın Resulü (biz senin hakkında nasıl kötü düşünürüz)?" dediler. Bu, onlara çok zor geldi.

 

Bunun üzerine Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "Şeytan, Ademoğlunun vücudunda kan'ın dolaştığı gibi dolaşır. Ben sizin kalbinize bir şey (vesvese) atmasından korktum".

 

Tekrar: 2038, 2039, 3101, 3281, 6219, 7171

 

AÇIKLAMA:     Hz. Nebi'İn " Bir dakika bakar mısınız" sözü "bekleyin, hemen hızlıca gitmeyin. Burada sizin hoş görmeyeceğiniz bir şey yok" anlamındadır.

 

Burada "ademoğlu" ifadesi bir cins olarak insan anlamında olup kadınları da erkekleri de kapsar.

 

Müslim, Ebu Davud ve Ahmed İbn Hanbel'in Ma'mer aracılığıyla rivayet ettiği hadiste "kalbinize bir şer atmasından korktum" şeklinde yer almıştır.

 

Bu rivayetlerden özetle şu çıkar: Hz. Nebi, o iki kişinin kendisi hakkında kötü bir şey zannettiklerini söylememiştir, çünkü o ikisinin imanlarında sadık olduğunu biliyordu. Yalnızca şeytanın onlara vesvese vermesinden korkmuştur. Çünkü onlar korunmuş (masum) değillerdir. Şeytanın vereceği vesvese onları helake götürebilirdi. İşte bunun için derhal vesvese ihtimalini yok edecek şekilde onlara durumu bildirmiş ve Şafiî'nin (r.a.) dediği gibi onların dışındakilerden böyle bir duruma düşenlerin ne yapması gerektiğini de öğretmiştir.

 

Hakim'in naklettiğine göre Şafiî, Süfyan İbn Uyeyne'nin meclisinde oturuyordu. Süfyan ona bu hadis hakkında sorunca Şafii şöyle dedi: " Nebi (s.a.v.) iki kişiye bu sözü söyledi, çünkü o ikisinin Hz. Nebi hakkında töhmete düşürücü bir şey düşünmeleri hakkında küfre düşeceklerinden korktu. Onları düşündüğünden, şeytan onların kalbine kendilerini helake götürecek bir şey atmadan önce derhal gerçeği onlara bildirdi".

 

 

Hadisten Çıkan Sonuçlar

 

İtikafta olan kişi, ziyaretçisini yolcu etmek, onunla birlikte ayakta durmak ve konuşmak gibi mubah olan şeylerle meşgul olabilir.

 

İtikafta olan kişi, hanımı ile yalnız kalabilir. Kadın, itikafta olan kişiyi ziyaret edebilir.

 

Hz. Nebi'in ümmetine olan şefkati ve onlardan günahı giderecek yollara onlan yönlendirmesi.

 

Su-i zanna maruz kalmaktan korunmak, şeytanın hilesinden ve bahane ileri sürmekten korunmak.

 

ibn Dakîku'l-İyd şöyle demiştir: Bu, alimler ve toplumda önder konumunda olan kimseler için daha da önemlidir. Onların, kendileri için bir çıkış yolu olsa bile, haklarında kötü düşünülmesine (su-i zanna) sebep olacak şeyler yapmaları caiz değildir. Çünkü bu, onların ilminden yararlanılmasını iptale sebep olur. Bu yüzden bazı alimler şöyle demiştir: "Hakim, verdiği hükümde kapalı kalması muhtemel bir yön varsa töhmeti gidermek için aleyhine hükmettiği kişiye hükmün gerekçesini açıklamalıdır".

 

Hz. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in eşlerinin evleri onlara izafe edilmektedir

 

Kadının geceleyin evinden çıkması caizdir. Şaşırma durumunda "sübhanallah" denilir.

 

"Sübhanallah" ifadesi; durumun önemini belirtme, durumu korkunç göster­me ve Ümmü Süleym hadisinde olduğu gibi utanma durumunda kullanılabilir.

 

 

باب: الاعتكاف، وخروج النبي صلى الله عليه وسلم صبيحة عشرين.

9- İtikaf Ve Hz. Nebi'in Ramazanın Yirminci Gününün Sabahında Çıkması

 

حدثني عبد الله بن منير: سمع هارون بن إسماعيل: حدثنا علي بن المبارك قال: حدثني يحيى بن أبي كثير قال: سمعت أبا سلمة بن عبد الرحمن قال: سألت أبا سعيد الخدري رضي الله عنه، قلت:

 هل سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يذكر ليلة القدر؟ قال: نعم، اعتكفنا مع رسول الله صلى الله عليه وسلم العشر الأوسط من رمضان، قال: فخرجنا صبيحة عشرين، قال: فخطبنا رسول الله صلى الله عليه وسلم صبيحة عشرين فقال: (إني أريت ليلة القدر، وإني نسيتها، فالتمسوها في العشر الأواخر في وتر، فإني رأيت أني أسجد في ماء وطين، ومن كان اعتكف مع رسول الله صلى الله عليه وسلم فليرجع). فرجع الناس إلى المسجد، وما نرى في السماء قزعة، قال: فجاءت سحابة فمطرت، وأقيمت الصلاة، فسجد رسول الله صلى الله عليه وسلم في الطين والماء، حتى رأيت الطين في أرنبته وجبهته.

 

[-2036-] Ebu Seleme İbn Abdurrahman şöyle demiştir: Ebu Said el-Hudrî'ye şöyle sordum: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in kadir gecesinden bahsettiğini duydun mu?

 

Ebu Said şöyle dedi: Evet. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile birlikte Ramazanın ortasındaki on günde itikaf'a girdik. Yirminci günün sabahı itikaf'tan çıktık. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem yirminci günün sabahı bize bir hutbe okuyarak şöyle dedi: "Bana kadir gecesi gösterildi, sonra unutturuldu. Kadir gecesini son on gün'ün tekli gecelerinde arayınız. Ben (kadir gecesinde) su ve çamur üzerinde secde yaptığımı gördüm. Resülullah ile birlikte itikafa girmiş olanlar geri dönsünler".

 

Bunun üzerine insanlar mescid'e geri döndü. Gökyüzünde hiçbir bulut görnüyorduk. Derken bir anda hava bulutlandı, yağmur yağdı. Bu arada namaz için kamet getirildi. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem çamur ve su içinde secde yaptı. öyle ki ben onun burnunun yan tarafında ve alnında çamur bulunduğunu gördüm.

 

 

AÇIKLAMA:     el-Kaffal şöyle demiştir: Hz. Nebi'in sözü şu anlama gelir: O, rüyasın-a "kadir gecesi şu gecedir, Özellikleri de şudur" diyen bir kimseyi gördü. Nebi (s.a.v.)'in sözü, onun bizzat kadir gecesini gördüğü halde onu unuttuğu anlamına gelmez. Çünkü böyle şeyler unutulmaz.