DEVAM: 1. DAVACININ DAVALIYI MAHKEMEYE GETİRMESİ MÜSLÜMAN İLE
YAHUDİ ARASINDAKİ DAVALAŞMA
حدثنا
موسى: حدثنا
همام، عن
قتادة، عن أنس
رضي الله عنه: أن
يهوديا رض رأس
جارية بين
حجرين، قيل:
من فعل هذا
بك، أفلان،
أفلان؟ حتى
سمي اليهودي،
فأومت
برأسها، فأخذ
اليهودي فاعترف،
فأمر به النبي
صلى الله عليه
وسلم فرض رأسه
بين حجرين.
[-2413-] Enes r.a. şöyle anlatır: Bir yahudi iki taş arasında bir
müslümanın başını ezmiş yaralamıştı. Ona, "Bunu sana kim yaptı, falan mı yoksa
falan mı?" diye soruldu. En sonunda o yahudinin ismi geçince başıyla onun
olduğunu ima etti. Sonra yahudi yaptığını itiraf etti. Bunun üzerine Nebi
Sallallahu Aleyhi ve Sellem emretti, onun başı da iki taş arasında ezilip
yaralandı.
Tekrar: 2746, 5295, 6876, 6877, 6879, 6884, 6885
AÇIKLAMA: Bu hadise,
"Nebilerle ilgili hadisler" ve "Kur'an'ın faziletleri"
bölümünde tekrar yer verilmiştir. Geniş açıklama orada yapılacaktır.
باب: من
رد أمر السفيه
والضعيف
العقل، وإن لم
يكن حجر عليه
الإمام.
2. DEVLET BAŞKANI TARAFINDAN HACRLİ OLMASA DAHİ SEFİH VE ZAYIF
AKILLI KİMSELERİN YAPTlĞI TASARRUFUN KABUL EDİLMEMESİ
ويذكر عن
جابر رضي الله
عنه، عن النبي
صلى الله عليه
وسلم: رد على
المتصدق قبل
النهي ثم نهاه. وقال
مالك: إذا كان
لرجل على رجل
مال، وله عبد لا
شيء غيره
فأعتقه، لم
يجز عتقه. ومن
باع على الضعيف
ونحوه، فدفع
ثمنه إليه،
وأمره
بالإصلاح
والقيام
بشأنه، فإن
أفسد بعد
منعه، لأن النبي
صلى الله عليه
وسلم نهى عن
إضاعة المال.
Cabir r.a.'den nakledildiğine göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve
Sellem, (ihtiyaç sahibi) bir kimsenin yaptığı sadaka tasarrufunu geçersiz
sayarak malı ona iade etmiştir. Daha sonra onun sadaka vermesini yasaklamıştır.
Bu sadakanın geri verilmesi ise bu yasaklamadan önce vuku bulmuştur. Malik şöyle demiştir: Bir kimsenin (bir miktar) malı ve sadece bir
kölesi bulunsa ve o köleyi azad etse bu işlem geçerli değildir.
AÇIKLAMA: Buhari konu başlığını İbnü'l-Kasım'ın görüşüne
uygun olarak koymuştur.
Asbağ'a göre sadece sefihliği açığa çıkmış olan kimsenin tasarrufu
kabul edilmez. Diğer Maliki alimlerine göre ise ancak hacr konulduktan sonraki
tasarrufları geçersiz sayılır. Şafillerin ve diğer bazı alimlerin görüşü de
böyledir. İbnü'l-Kasım, müdebber köle olayında Hz. Nebi'in söz konusu kişinin
tasarrufunu henüz hacr konulmadan önce reddetmesini delil olarak getirmiştir.
Diğer alimler ise alış verişlerde aldanan kişiye hacr konulmamasını ve geçmiş
alım satımlarının da geçersizsayılmamasını delilolarak göstermişlerdir.
Buhari bu konuda yer verdiği hadisler ile malı zayı ettiği
ortaya çıkan kimsenin, mal çok miktarda ise veya borca batmış durumda ise
tasarruflarının geçersiz sayılacağına, müdebber köle kıssasının da böyle
yorumlanması gerektiğine işarette bulunmuştur. Diğer yandan mal miktarı az ise
aldanmamak için kendini garantiye alıyor ise bu durumda tasarrufu geçersiz
sayılmayacaktır. Buhari "aldatma yok" sözünün söylendiği olayı da
böyle yorumlamıştır.
3. AKLI ZAYıF KİMSELERE MAL SATMAK AKLI ZAYIF KİMSELERİN SATILAN
MALINA AİT BEDELİN ONLARA TESLİM EDİLMESİ
Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem alım satımda aldanan kimseye,
"Aldatma yok ha!" de" buyurmuş, (ona hacr koyarak) malını
elinden almamıştır.
حدثنا
موسى بن
إسماعيل:
حدثنا عبد
العزيز بن مسلم:
حدثنا عبد
الله بن دينار
قال: سمعت ابن
عمر رضي الله
عنهما قال: كان
رجل يخدع في
البيع، فقال
له النبي صلى
الله عليه
وسلم: (إذا
بايعت فقل لا
خلابة). فكان
يقوله.
[-2414-] İbn Ömer r.a. şöyle anlatır: Bir kimse alış
verişlerde aldanıyordu. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ona, "(Alış
veriş yaparken) Aldatma yok" de" buyurdu. Artık o kimse alış
verişlerinde böyle söylerdi.
حدثنا
عاصم بن علي:
حدثنا ابن أبي
ذئب، عن محمد
بن المنكدر،
عن جابر رضي
الله عنه: أن
رجلا أعتق
عبدا له، ليس
له مال غيره،
فرده النبي
صلى الله عليه
وسلم،
فابتاعه منه
نعيم بن
النحام.
[-2415-] Cabir r.a. şöyle anlatır: Başka hiçbir malı bulunmayan bir kimse
kölesini azad etmişti. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem onun bu tasarrufunu
kabul etmedi. Sonra o köleyi Nuaym İbn en-Nehham satın aldı.