SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-CİHAD VE’S-SİYER

<< 1207 >>

باب: الجهاد ماض مع البر والفاجر.

44. MÜSLÜMANLARIN İMAMI İSTER ADİL, İSTER ZALİM OLSUN ONUNLA BİRLİKTE DÜŞMANA KARŞI CİHAD ETME GÖREVİ SÜREKLİDİR

 

لقول النبي صلى الله عليه وسلم: (الخل معقود في نواصيها الخير إلى يوم القيامة).

Çünkü Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Kıyamet gününe kadar atların yelelerine hayır düğümlenmiştir."

 

حدثنا أبو نعيم: حدثنا زكرياء، عن عامر: حدثنا عروة البارقي:

 أن النبي صلى الله عليه وسلم قال: (الخيل معقود في نواصيها الخير إلى يوم القيامة: الأجر والمغنم).

 

[-2852-] Urve İbnü'l-Barikl'nin nakletliğine göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Kıyamet gününe kadar atların yelelerine hayır düğümlenmiştir. Hayır ahirette sevap, dünyada ganimettir."

 

 

AÇIKLAMA:     "Müslümanların önderi ister adil olsun ister olmasın onunla birlikte düşmana karşı cihad etmek gerekir" diye ifade edilen hükmü İmam Buhari'den daha önce Ahmed İbn Hanbel bu hadisten çıkarmıştır. Çünkü hadiste hayrın kıyamet gününe kadar atların yelelerinde düğümlü olduğu vurgulanmıştır. Hayır ise sevap ve ganimet diye açıklanmıştır. Atlarla hem sevap hem de ganimet elde etmenin yolu ise cihaddır. Cihad sırasında Müslümanların başında olan liderin adil olması gerektiğine dair bu hadiste herhangi bir kayıt da bulunmamaktadır. Bu da söz konusu faziletin yani hem sevap hem de ganimetin kazanılması için kendisiyle birlikte cihad edilecek liderin adil veya zalim olması arasında herhangi bir fark bulunmadığını gösterir.

 

 

Hadisten Çıkarılan Sonuçlar

 

1. Bu hadis at sırtında cihad etmeyi teşvik etmektedir.

 

2. İslam'ın ve Müslümanların kıyamet gününe kadar varlıklarını sürdüreceği müjdelenmiştir. Çünkü cihadın kıyamete kadar sürecek olması zorunlu olarak mücahitlerin ve Müslümanların varlığını gerektirir. Dolayısıyla bu hadis, "Ümmetimden bir grup kıyamet gününe kadar hak üzerine olup cihad edeceklerdir" hadisine benzer.

 

 

باب: من احتبس فرسا.

45. ALLAH YOLUNDA CiHAD iÇiN AT VAKFETMEK

 

لقوله تعالى: {ومن رباط الخيل} /الأنفال: 60/.

Çünkü ayet-i kerımede şöyle buyurulmuştur: "Düşmanlara karşı gücünüz yettiği kadar kuvvet ve cihad için bağlanıp beslenen atlar hazırlayın!" [Enfal 60]

 

حدثنا علي بن حفص: حدثنا ابن المبارك: أخبرنا طلحة بن أبي سعيد قال: سمعت سعيدا المقبري يحدث: أنه سمع أبا هريرة رضي الله عنه يقول: قال النبي صلى الله عليه وسلم: (من احتبس فرسا في سبيل الله، إيمانا بالله، وتصديقا بوعده، فإن شبعه وريه وروثه وبوله في ميزانه يوم القيامة).

 

[-2853-] Ebu Hureyre'nin naklettiğine göre Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Kim Allah'a iman ederek ve O'nun vermiş olduğu va'di tasdık ederek Allah yolunda bir at vakfederse şüphesiz o atın tokluğu, susuzluğu, suya kanması ve hatta pisliği ve idrarı kıyamet gününde vakfeden kişinin mizanındaki sevap hanesinde olacaktır."

 

 

AÇIKLAMA:     Bu başlık Allah yolunda at vakfetmenin faziletini anlatmaktadır. el-Mühelleb ve diğer alimlerin işaret ettiği gibi bu hadis Müslümanların güvenliğini ve savunmasını sağlamak amacıyla at vakfetmenin caiz olduğunu gösterir. İşte buna bağlı olarak çıkarılan bir hüküm de menkul/taşınır malların da vakfedilebileceğidir.

 

Nebi s.a.v.'in hadisinde geçen "hatta pisliği ve idrarı" ifadesiyle ilgili olarak şu açıklamayı yapmak gerekir: Burada mizana konacak olan bizatihi pislik ve idrar değildir; tartılacak olan bunların sevabıdır;

 

 

Hadisten Çıkarılan Sonuçlar

 

1. Samimi bir niyet sahibi, niyet ettiği ameli yapmasa bile yapan gibi sevap alır.

 

2. Konunun daha iyi anlaşılmasını sağlamak gibi bir amaçla hoş olmayan kelimelerin kullanılmasında herhangi bir sakınca yoktur.

 

İbn Mace'nin Temım ed-Darı'den naklettiği merfu' bir hadiste Resulullah s.a.v. şöyle buyurmuştur: "Kim Allah yolunda kullanılmak üzere bir at vakfeder ve o'nun yemini kendi elleriyle hazırlarsa bu yemlerin her bir tanesi için kendisine bir sevap (hasene) yazılır."