SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

TAHARA BAHSİ

<< 44 >>

DEVAM: 23. Su İle İstinca

 

حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْعَلَاءِ أَخْبَرَنَا مُعَاوِيَةُ بْنُ هِشَامٍ عَنْ يُونُسَ بْنِ الْحَارِثِ عَنْ إِبْرَاهِيمَ بْنِ أَبِي مَيْمُونَةَ عَنْ أَبِي صَالِحٍ عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ عَنْ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ نَزَلَتْ هَذِهِ الْآيَةُ فِي أَهْلِ قُبَاءٍ فِيهِ رِجَالٌ يُحِبُّونَ أَنْ يَتَطَهَّرُوا قَالَ كَانُوا يَسْتَنْجُونَ بِالْمَاءِ فَنَزَلَتْ فِيهِمْ هَذِهِ الْآيَةُ

 

Ebu Hureyre r.a., Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)den naklen O'nun şöyle buyurduğunu haber verdi: "Orada temiz olmayı arzu eden ve seven kişiler vardır" (Tevbe (9), 108) ayeti, Kuba'daki muslümanlar hakkında nazil olmuştur".

 

Ebu Hureyre "su ile taharetlenmelerinden dolayı bu ayet onlar hakkında nazil oldu" dedi.

 

 

Diğer tahric: Tirmizî, Tefsiru'l-Kur’an, et-Tevbe; İbn Mace, tahare

 

AÇIKLAMA:     Kuba Mescidi, islamiyette inşa edilen ilk mesciddir. Başta Ebu Seleme İbn Abdulesed olmak üzere Medine'ye ilk hicret edenler, Kuba'ya indikleri zaman, orada içinde namaz kılacakları bir mescid yapmışlardı.Kuba'ya geldiğinde Hz. Nebi de bu mescidde namaz kılmıştı.

 

Nebiimiz gelinceye kadar, Ebu Huzeyfe'nin azadlısı Salim, içlerinde Hz. Ömer de bulunduğu halde bu mescid de bütün muhacirlere imam olup namazlarını kıldırmıştı.

 

Bir başka rivayete göre ise, Nebiimiz Kuba'ya kuşluk vakti gelince, Ammar bin Yasir: "Resulullah (s.a.v.) için istediği zaman, gölgesinde yatıp dinleneceği, gölgeleneceği ve içinde namaz kılacağı bir yer yapsak olmaz mı?" demiş ve taş toplayarak Kuba'da Nebiimiz için ilk mescidi yapmıştır.

 

Nebi (s.a.v.)'in Kuba'da yalnız pazartesi, salı, çarşamba ve perşembe günleri kaldığı rivayet edildiği gibi 23 gece kalarak Kuba mescidini yaptırıp içinde namaz kıldığı da rivayet edilmiştir. [M.Asım Köksal, İslâm Tarihi (Medine Devri) 1, 8-9.]

 

Kuba mescidinin fazileti hakkında birçok hadis-i şerif vardır. Bunlardan bazılarının mealleri şöyledir.

 

1. “Kim (evinden) çıkar da Kuba mescidine gelerek orada namaz kılarsa, onun için umre sevabı hasıl olur” (Nesai, Mesacid 8, 9.)

 

2. "Resulullah (s.a.v.) her cumartesi günü binitli ya da yaya olarak Kuba mescidini ziyaret ederdi." (Buhari Mescid Mekke 2; Müslim, hac 515; Ahmed b. Hanbel U/5.)

 

Ayette geçen "temizlenmeyi çok seven..." sözü "abdest bozduktan sonra taharetlenmede aşırılığı severler" anlamındadır ki, büyük abdestten sonra pislik, dübürün dışına taşmadığı zaman bile taşla silinmekle yetinmeyip suyla taharetlenirler, demektir.

 

Rivayete göre metinde geçen Tevbe Suresi'nin 108'inci ayet-i kerimesi inince Nebi (s.a.v.) Ensar'ı çağırıp "Ey Ensar topluluğu! Şüphesiz ki temizlik hakkında Allah sizi övdü* Sizin bu övgüye layık olan temizliğiniz nedir?" diye sormuş da Ensar:  "Biz namaz için abdest alırız. cünüblükten dolayı ğuslederiz ve (abdest bozunca da) su ile taharetleniriz" diye cevap vermişlerdir. Bunun üzerine Nebi (s.a.v.) de; “İşte budur temizliğiniz. O halde bu temizliğe devam ediniz!” buyurmuştur. [İbn Mace tahare]

 

Bu ayet-i kerimenin nüzul sebebi hakkında başka rivayetler de vardır. Bunlardan bazıları şöyledir:

 

1. Kuba halkının büyük abdest bozduktan sonra suyla taharetlenmeleridir. Nitekim mevzumuzu teşkil eden hadis de bunu ifade etmektedir.

 

2. Tevbe Suresinin 108. ayeti inince, Nebi (s.a.v.) Kuba mescidine gidip Kuba halkına, "Gerçekten temizliğinizden dolayı Allah sizi övdü. Bu sizin yaptığınız temizlik nedir?" dedi. Onlar da: "Ey Allanın Resulü, bizim yahudi komşularımız vardı. Onlar suyla taharetleniyorlardı. Biz de öyle yapıyoruz. İşte bizim yaptığımız budur" dediler. [Müsned tahare]

 

Bu hadisi İbn Huzeyme Sahih’inde rivayet etmiştir. Bir rivayete göre de bu ayet-i Kerime istincada hem taş hem de su kullanan Kuba halkı hakkında inmiştir.

 

Her ne kadar bu hadislerin ifadesinden de anlaşılacağı gibi takva, üzere kurulan mescidin Kuba mescidi olduğunda şüphe yoksa da, Hz. Nebiin Medine'deki mescidi "Takva üzere kurulan mescid" denmeye Kuba mescidinden daha da layık olduğundan, "takva üzere kurulan mescid" deyince ilk akla gelen mescidin Hz. Nebiin Medine'deki mescidi olmalıdır. Nitekim şu hadis-i şerif de bu gerçeğe işaret etmektedir:

 

Resulullah (s.a.v.) zamanında iki kişi takva üzere kurulan mescid konusunda ihtilaf ettiler. Birisi:  “O Allah Resulu'nun mescididir”derken, diğeri de: “O Kuba mescididir” demiştir. Hz. Nebi (s.a.v.)'e gelip sorduklarında, Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem): “ O benim mescidimdir” buyurdu”[Nesaî, mesacid,  Tirmizî, salat; Ahmed b. Hanbel]

 

Binaenaleyh bu haberler arasında bir çelişki söz konusu değildir. Âyet-i kerimenin her iki mescide de şumûlü vardır. Şurasını da unutmamak gerekir ki, aslında takva, manevî temizliği ifade ettiğinden, Kubâ halkının maddî temizliğini ifade eden hadis-i şerifleri, onların temizliğinin sadece manevî te­mizliğe münhasır kalmayıp maddî temizliğe de son derece önem verdiklerini açıklayan hadisler olarak anlamak gerekir. Binaenaleyh mevzumuzu teşkil eden hadis-i şerifte, hadesten ve necasetten tahâretleme birlikte kalbi temizli­ğe sevk etmeğe, ayrıca maddî temizliğin önemli bir kısmını teşkil eden istin-caya gerekli önemi vermeye teşvik vardır. Ayrıca, Hadis-i Şerif, su ile taharetlenmenin sabit olduğuna ve bunu yapanların temizliğinin tam olması dolayısıyla Övgüye lâyık olduklarına da delâlet etmektedir.

 

Bu haberler arasında bir çelişki söz konusu değildir. ayet-i kerime her iki mescidi de kapsar.

 

En doğrusunu muhakkak ki en iyi bilen Allah-u Azimu’ş-şan’dır.