DEVAM: 116-117. Rüku'a
Varırken Ellerin Kaldırılmasını Zikretmeyenler
حَدَّثَنَا
مُسَدَّدٌ
حَدَّثَنَا
يَحْيَى عَنْ
ابْنِ أَبِي
ذِئْبٍ عَنْ
سَعِيدِ بْنِ
سَمْعَانَ
عَنْ أَبِي
هُرَيْرَةَ
قَالَ كَانَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
إِذَا دَخَلَ
فِي
الصَّلَاةِ
رَفَعَ
يَدَيْهِ
مَدًّا
Ebu Hureyre (r.a.)'den;
demiştir ki: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namaz'a kalktığı zaman ellerini
açarak kaldırırdı.
Diğer tahric: Tirmizî,
mevakît; Nesaî, iftitah; Darimî, salat; Ahmed b. Hanbel, II, 375, 434, 500; VI,
52.
AÇIKLAMA: Bu hadisin bu babla ilgisi hadiste ellerin
sadece namaza başlarken kaldırıldığından bahsedilip diğer tekbirlerde el
kaldırmadan bahsedilmemesidir. Bu yönüyle hadis-i şerif, "eller sadece
iftitah tekbiri alınırken kaldırılır. Diğer tekbirlerde kaldırılmaz" diyen
Hanefî ulemasının delilini teşkil etmektedir. Parmakların tekbir alma
esnasındaki durumu ile ilgili olarak merhum Ömer Nasuhî Bilmen Efendi şunları
söylemiştir: "Tekbir için eller kalkarken parmakların araları tekellüfsüz
olarak biraz açıkça bulunması sünnettir"[Bilmen, Büyük İslam İlmihali, s.134]
Bezlu'l-mechud
sahibi de şöyle diyor: "Bu hadise bakarak İbn Kudame, Şafiî'nin hilafına
olarak ellerin kaldırılırken iyice gerileceği hükmüne varmıştır.[Bezlu'l-mechud, IV,
475]
Buharî'nin
rivayetinde de "parmakların arasını açtı" denilmektedir.[Selamet Yolları,
(tere. Ahnıed Davudoğlu), I, 329]