DEVAM: 118-119. Namaza
Başladıktan Sonra Okunacak Dualar
حَدَّثَنَا
ابْنُ
الْمُثَنَّى
حَدَّثَنَا
عُمَرُ بْنُ
يُونُسَ
حَدَّثَنَا
عِكْرِمَةُ
حَدَّثَنِي
يَحْيَى بْنُ
أَبِي كَثِيرٍ
حَدَّثَنِي
أَبُو سَلَمَةَ
بْنُ عَبْدِ
الرَّحْمَنِ
بْنِ عَوْفٍ
قَالَ
سَأَلْتُ
عَائِشَةَ
بِأَيِّ شَيْءٍ
كَانَ
نَبِيُّ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
يَفْتَتِحُ
صَلَاتَهُ
إِذَا قَامَ
مِنْ
اللَّيْلِ
قَالَتْ كَانَ
إِذَا قَامَ
مِنْ
اللَّيْلِ
يَفْتَتِحُ صَلَاتَهُ
اللَّهُمَّ
رَبَّ
جِبْرِيلَ
وَمِيكَائِيلَ
وَإِسْرَافِيلَ
فَاطِرَ
السَّمَوَاتِ
وَالْأَرْضِ
عَالِمَ
الْغَيْبِ
وَالشَّهَادَةِ
أَنْتَ
تَحْكُمُ
بَيْنَ
عِبَادِكَ
فِيمَا كَانُوا
فِيهِ
يَخْتَلِفُونَ
اهْدِنِي لِمَا
اخْتُلِفَ
فِيهِ مِنْ
الْحَقِّ
بِإِذْنِكَ
إِنَّكَ
أَنْتَ تَهْدِي
مَنْ تَشَاءُ
إِلَى
صِرَاطٍ
مُسْتَقِيمٍ
Ebu Seleme b.
Abdurrahman dedi ki: "Aişe'ye Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
geceleyin kalktığında namaza neyle başlardı (diye) sordum." Cevaben;
Geceleyin kalktığında namazına, "Allah'ım, ey Cebraîl, Mikaîl ve
İsrafil'in Rabbî, göklerle yerin yaratıcısı, görüleni ve görülmeyeni bilen
(Allah'ım). Kullarının ayrılığa düşdükleri şeylerde onların arasında ancak sen
hükmedersin, hakkında ihtilafa düşülmüş olan hakka beni izninle sen ilet, çünkü
sen dilediğini doğru yola hidayet eylersin" (duasıyla) başlardı dedi.
Diğer tahric: Müslim,
müsafirîn; Tirmizî, davat; Nesaî, iftitah; îbn Mace, ikamet; Ahmed b. Hanbel,
VI, 156.
AÇIKLAMA: Bu hadis"i şerif geceleyin nafile namaz
kılmak için, kalkanın iftitah tekbirinden sonra, ..yukarıdaki.. diye başlayan duayı
sonuna kadar okumasının caiz olduğuna delalet etmektedir. Resul-i Ekrem
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Efendimizin, kendisi hak ve hakikatin doruğunda
bulunduğu halde böyle hak ve hakikate erişmesi için duada bulunması, duada
tevazu, huşu ve ihlgsın esas olduğunu ümmetine talim ve telkin hikmetine
mebnidir.
Bundan
önceki hadisde Resul-i Ekrem'in iftitah tekbirinden sonra başka bir dua
okuduğu ifade edildiği halde, bu hadis-i şerifte de böyle dua ettiğinin ifade
edilmesi bu iki hadis arasında bir tearuz bulunduğunu göstermez. Çünkü
Efendimiz bazan iftitah tekbirinden sonra bir önceki hadis-i şerifte geçtiği
gibi dua etmiş, bazan da bu hadis-i şerifte geçtiği gibi dua etmiştir. Buna
göre gece nafile namaz kılan bir kimsenin bu iki duadan istediğini okuması
caizdir. Bu hadis-i şerifteki duada Melaike-i kiram içerisinden üç meleğin
isminin özellikle seçilerek okunmasının hikmeti, diğer melekler içerisinde bu
üç meleğin taşıdığı şerefin üstünlüğünü ve bu üç meleğe duyulan saygıyı
ifadeden ibarettir. Çünkü bunlar bütün kulların dünyevî ve uhrevî işlerinin
nizam ve intizam içerisinde yürütülmesi ile görevlidir.
"Kulların
ayrılığa düştükleri şeyler"den maksat ise dinî meselelerdir. Dünyalık
işlerinde herkesin helal olmak şartıyla ayrı bir kazanç yoluna ve mesleğe
intisab etmesinde bir sakınca yoksa da din işlerinin asıllarında ihtilafa
düşmek sakıncalıdır.
"Hakka,
izninle beni hidayet eyle" cümlesi, insanın hidayete ermesi için kulun
irade ve ihtiyarının kafi gelmeyip Allah Teala'nın da irade ve yaratmasının
şart olduğunu ifade eder. Nitekim Allah teala ve tekaddes hazretleri Kur*an-ı
Keriminde şöyle buyuruyor: "Allah kime doğru yolu gösterir, imana muvaffak
ederse onun göğsünü İslam için açar (genişletir); kimi de sapıklıkda bırakmak
dilerse, onun da kalbini son derece daraltır, sıkar, o (İslamı kabul hususunda)
güya zorla göğe çıkacakmış gibi (kendinde bir imkansızlık ve) zahmet görür.
Allah iman etmeyeceklerin üstüne işte böyle murdarlık çökertir."[En'am 125]
Metinde
geçen "doğru yol"dan maksat da İslam Dinidir. Çünkü doğru yol nasıl
insanı en kısa zamanda gayesine eriştirirse hak olan İslamiyet de insanı
saadete en kısa zamanda eriştiren bir vasıta olduğu için ona da "doğru
yol" ismi verilmiştir.