DEVAM: 148-149.
Namazda Dua
حَدَّثَنَا
زُهَيْرُ
بْنُ حَرْبٍ
حَدَّثَنَا
وَكِيعٌ عَنْ
إِسْرَائِيلَ
عَنْ أَبِي إِسْحَقَ
عَنْ
مُسْلِمٍ
الْبَطِينِ
عَنْ سَعِيدِ
بْنِ
جُبَيْرٍ
عَنْ ابْنِ
عَبَّاسٍ أَنَّ
النَّبِيَّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
كَانَ إِذَا
قَرَأَ
سَبِّحْ
اسْمَ رَبِّكَ
الْأَعْلَى
قَالَ
سُبْحَانَ
رَبِّيَ
الْأَعْلَى
قَالَ أَبُو
دَاوُد
خُولِفَ وَكِيعٌ
فِي هَذَا
الْحَدِيثِ
وَرَوَاهُ أَبُو
وَكِيعٍ
وَشُعْبَةُ
عَنْ أَبِي
إِسْحَقَ
عَنْ سَعِيدِ بْنِ
جُبَيْرٍ
عَنْ ابْنِ
عَبَّاسٍ
مَوْقُوفًا
İbn Abbas (r.a.)'dan
rivayet edildiğine (göre), Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) "Rabbinin o
çok yüce adını tesbih (ve tenzih) et" (ayet-i kerimesini) okuduğu zaman,
yüce olan Rabbimi tesbih (ve tenzih) ederim" derdi.
Ebu Davud dedi ki: Bu
hadisin rivayetinde Vekî'e muhalefet edildi. (Şöyle ki) Ebu Vekîile Şu'be, bu
hadisi Ebu ishak Saîd b. Cübeyr vasıtasıyla İbn Abbas'dan mevkuf olarak rivayet
ettiler.
Diğer tahric: İbn Mace,
ikame; Darimî, salat; Ahmed b. Hanbel, 1-232, 371; V, 382, 384, 389,394, 397,
398.
AÇIKLAMA:
Bu hadisin zahirine
göre Resul-i Ekrem (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in "Rabbinin o çok yüce adını
teşbih (ve tenzih) et"[A'la 1] ayet-i kerimesini her okuyuşunda "yüce
olan Rabbimi teşbih (ve tenzih) ederim" dediği anla-şılıyorsa da Hanefî
uleması, namaz içinde bu ayet-i kerimenin okunması halinde hadiste ifade
edildiği şekilde mukabele etmenin farz namazlarda caiz olmadığı
görüşündedirler. Ancak nafile namazlarda bu şekilde mukabele etmekte bir
sakınca görmemişlerdir.
Bu hadisi Vekî', her ne
kadar Resul-i Ekrem'e kadar ulaşan bir senedle merfu' olarak nakletmişse de,
Vekî'nin babası (Ebu Vekî') ile Şu'be bu hadisi Ebu îshak ve Saîd b. Cübeyr
vasıtasıyla Abdullah b. Abbas'a kadar ulaşabilen bir senedle mevkufolarak
nakletmişlerdir. Hadisin sonundaki talik ile Ebu Davud bu farklılığa işaret
etmek istemiştir. Ebu Vekî'nin ismi el-Cerrah b. Melih'dir. Ebu Davud,
Ebu'l-Velîd, Nesaî, İbn Adiyy v.e Nevevî onun güvenilir bir ravi olduğunu söylemişlerdir.