DEVAM: 26. (Nebi
s.a.v.) Gece Namazı(nı Nasıl Kılardı?)
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
الْعَزِيزِ
بْنُ يَحْيَى
الْحَرَّانِيُّ
حَدَّثَنِي
مُحَمَّدُ بْنُ
سَلَمَةَ
عَنْ
مُحَمَّدِ
بْنِ إِسْحَقَ
عَنْ
مُحَمَّدِ
بْنِ
جَعْفَرِ
بْنِ الزُّبَيْرِ
عَنْ
عُرْوَةَ
بْنِ
الزُّبَيْرِ
عَنْ
عَائِشَةَ
قَالَتْ
كَانَ
رَسُولُ اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
يُصَلِّي
ثَلَاثَ
عَشْرَةَ
رَكْعَةً بِرَكْعَتَيْهِ
قَبْلَ
الصُّبْحِ
يُصَلِّي سِتًّا
مَثْنَى مَثْنَى
وَيُوتِرُ
بِخَمْسٍ لَا
يَقْعُدُ بَيْنَهُنَّ
إِلَّا فِي
آخِرِهِنَّ
Âişe (r.anhâ)'dan;
demiştir ki: Resûlullah (s.a.v.) sabah namazının sünnetinden önceki iki rekat
(sünneti) ile beraber onüç rekat (namaz) kılardı. İkişer ikişer altı (rekat)
kılardı. Beş (rekat) ile de vitr yapardı. Bu beş rekatın sadece sonuncusunda
otururdu.
İzah:
Müslim, müsâfirîn;
Tirmizî, vitr; Dârimî, salat; Ahmed b. Hanbel, VI.-50,161.
Bilindiği gibi Hz. Nebi
geceleyin kalkar Allah'a ibâdet ile meşgul olurdu. Bu mesele ile ilgili birçok
teferruat bulunmaktadır. Daha önce geçen Resûlullah'ın gece namazı ile ilgili
bablarda mesele çeşitli yönleriyle açıklanmıştır. Bu hadis-i şerifte de
Resûl-i Ekrem'in geceleyin beşi vitr olmak üzere on üç rekat namaz kıldığı ve
beş rekatın ancak sonunda oturduğu ifâde edilmektedir. Daha önce de
açıkladığımız gibi gece namazlarında kaç rekatta bir selâm verileceği meselesi
mezhep imamları arasına ihtilaflıdır. İmam Ebû Hanife'ye göre efdal olan gece
ve gündüz nafilelerini dörder rekat; imameyne göre ise, efdal olan gündüz
nafilelerini dörder, gece nafilelerini de ikişer rekat olarak kılmaktır. İmam
Şafiî de bu mevzuda imameynin görüşündedir. Bu mevzu, 1326 numaralı hadisin şerhinde
etraflıca açıklanmıştır. Bu hadis-i şerif, "beş rekatle vitr namazı kılmak
caizdir" diyen Şafiî mezhebinin delilidir. Hanefî ulemâsına göre ise, vitr
namazı üç rekattır. İki teşehhüd ve bir selâmla kılınır. Binaenaleyh Hanefî
ulemâsına göre buradaki beş rekatten sadece üçü vitr namazıdır. Üç rekatten
önce kılınan iki rekatın vitrle ilgisi yoktur.
"Bu beş rekatın
sadece sonuncusunda otururdu" ifadesi, her ne kadar zahirde "bu beş
rekatın ikinci ve dördüncü rekatlarında oturmazdı" mânâsına gelirse de,
Hanefî ulemâsına göre bu cümleden maksat, "Resûl-i Ekrem ikinci ve
dördüncü rekatlarda istirahat için ve selâm vermek için oturmadı. Selâm vermek
için sadece beşinci rekatte oturdu" demektir. Bu cümle Resûlullah'ın
ikinci ve dördüncü rekatlarda teşehhüd için oturmuş olmasını nefyetmez.
Biz bu mevzudaki mezhep
imamlarının görüşlerini ve delillerini 1251 ve 1334 numaralı hadislerin
şerhinde açıklamıştık. Konumuzu teşkil eden bu Ebû Dâvud hadisiyle ilgili
olarak Tirmizî de şunları söylemektedir:
"Âişe'nin rivayet
ettiği hadis sahihdir. Bu babda Ebû Eyyûb (r.a.)'den hadis rivayet edilmiştir.
Nebi (s.a.v.)'in ashabından ve sonrakilerden bazı ilim adamları, vitrin beş
rekat olduğu görüşündedirler. Beş rekatın yalnız son rekatında oturulacağını
söylüyorlar.