SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

ŞEHR-İ REMEDAN BAHSİ

<< 1386 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُعَاذٍ حَدَّثَنَا أَبِي أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ عَنْ قَتَادَةَ أَنَّهُ سَمِعَ مُطَرِّفًا عَنْ مُعَاوِيَةَ بْنِ أَبِي سُفْيَانَ عَنْ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فِي لَيْلَةِ الْقَدْرِ قَالَ لَيْلَةُ الْقَدْرِ لَيْلَةُ سَبْعٍ وَعِشْرِينَ

 

Muâviye b. Ebî Süfyân'dan rivayet edildiğine göre,

 

Nebi (s.a.v.); "Kadir gecesi yirmi yedinci gecedir" buyurmuştur.

 

 

İzah:

Beyhakî, es-Sünenii'l-kıibrâ, IV, 312.

 

Bu hadis-i şerif, "kadir gecesi, ramazanın 27. gecesidir” diyen cumhûr-u ulemânın delilidir. Şafiî ulemâsının ekserisi bu görüşte olduğu gibi Ahmed b. Hanbel de bu görüştedir. Ebû Hanife'nin bu görüşte olduğuna dair de bir rivayet vardır. Ashab-ı kiramdan Ubeyy b. Ka'b, Kadir gecesinin bu gecede olduğuna kesinlikle ina­nırdı ve 1378 numaralı hadis-i şerifte de geçtiği gibi Kadir gecesinin bu gece­de olduğuna yemin ederdi. Bu gecenin Kadir gecesi olduğunu ifâde eden hadislerin çokluğu sebebiyle ilim adamlarının pek çoğu 27. gecenin Kadir gecesi olması ihtimalinin kuvvetli olduğuna hükmetmişlerdir. Beyhakî'nin İbn Abbas'tan rivayet ettiği bir hadiste, "Bir adam Nebi (s.a.v.)'e gelerek: Ey Allah'ın Resulü, ben hasta ve yaşlı bir adamım (her gece namaz kılamıyorum), bana bir gece söyle de hiç olmazsa o geceyi ihya edeyim belki Allah o gecede Kadir gecesini ihya etmemi mümkün kılar, dedi. Bunun üze­rine Resûlullah (s.a.v.):

 

"Yedinci geceye sarıl" buyurdu denilmektedir.[Beyhaki, es-Sünenu'l-kübrâ, IV, 313; Ahmed el-Bennâ, el-Fethü'r-Rabbanî, X, 288.] Muhammed b. Nasr'-ın Kiyamü'1-leyl isimli eserinde de rivayet edilen bu hadisin sonunda şu cüm­leler de bulunuyor: "Resûlullah (s.a.v.) ayın yarım çanak şeklinde doğduğu geceyi hanginiz hatırlıyor?" diye sordu da Ebu'l-Hasen el-Fârisî.

 

- O gece 27. gecedir. Gerçekten 27. gecede ay bu şekilde doğmuştu, diye cevab verdi."

 

Beyhakî'nin bu hadisinde söz konusu olan hasta ve yaşlı olan kişi Kadir gecesinin ramazanın son on gecesinde olduğunu Resûl-i Ekrem'den işitmiş fakat zayıflığı ve hastalığı sebebiyle bu on geceyi ihya etme gücünü kendin­de göremediği için Kadir gecesinin isabet ettiği geceyi kendisine lütfen haber vermesini rica etmiş ve Resûl-i Ekrem Efendimiz de ramazan-ı şerifin son on gece içerisindeki yedinci geceyi yani yirmi yedinci geceyi ihya etmesini tavsiye etmiştir."[Ahmed el-Bennâ, Bulûğu'I-Kınanı min Esrâri'l-Fethi'r-Rabbanî, X, 288.]

 

Taberânî ve Beyhakî'nin İbn Mes'ud'dan rivayet ettikleri bir hadis de şu mealdedir: "İbn Mes'ud dedi ki:

 

Resûlullah (s.a.v.)'e Kadir gecesinin hangi gece olduğu soruldu. Resûl-i Ekrem de es-Sahbâvât denilen yerde konakladığımız geceyi hatırlayanınız yok mu? İşte o gece Kadir gecesiydi, buyurdu. Ben de:

 

Ya Resûlallah' o geceyi ben hatırlıyorum. 27. geceydi diye cevab ver­dim." Ahmed b. HanbePin İbn Ömer'den rivayet tettiği bir hadiste de Resûl-i Ekrem Efendimiz'in;  "Kadir gecesini ramazanın 27. gecesinde arayınız" buyurduğu [Ahmed, A. el-Bennâ, el-Fethu'r-Rabbanî, X, 289. Müslim, sıyâm] görülmektedir. Müslim'in İbn Ömer'den rivayet et­tiği şu hadis-i şerif de Kadir gecesinin Ramazanın 27. gecesinde olduğunu ifâde etmektedir:

 

"Bir adam kadir gecesinin yirmi yedinci gece olduğunu (rüyasında) gördü. Bunun üzerine Nebi (s.a.v.):

 

"(Kadir gecesi hakkındaki) rü'yalarmızın son on gün içinde olduğunu görüyorum. Binaenaleyh siz onu bu on günün tek gecelerinde arayın"[107] bu­yurdular.