NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُسَدَّدٌ
وَعُبَيْدُ
اللَّهِ بْنُ
عُمَرَ
وَأَبُو
كَامِلٍ
الْمَعْنَى قَالُوا
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
الْوَاحِدِ
بْنُ زِيَادٍ
حَدَّثَنَا
مَعْمَرٌ
عَنْ الزُّهْرِيِّ
عَنْ أَبِي
سَلَمَةَ
عَنْ أَبِي
هُرَيْرَةَ
قَالَ قَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
مِثْلَهُ
قَالَ وَلَكِنَّ
الْمِسْكِينَ
الْمُتَعَفِّفُ
زَادَ مُسَدَّدٌ
فِي
حَدِيثِهِ
لَيْسَ لَهُ
مَا يَسْتَغْنِي
بِهِ الَّذِي
لَا يَسْأَلُ
وَلَا
يُعْلَمُ بِحَاجَتِهِ
فَيُتَصَدَّقَ
عَلَيْهِ
فَذَاكَ
الْمَحْرُومُ
وَلَمْ
يَذْكُرْ
مُسَدَّدٌ
الْمُتَعَفِّفُ
الَّذِي لَا
يَسْأَلُ قَالَ
أَبُو دَاوُد
رَوَى هَذَا
الْحَدِيثَ
مُحَمَّدُ
بْنُ ثَوْرٍ
وَعَبْدُ
الرَّزَّاقِ
عَنْ
مَعْمَرٍ
وَجَعَلَا
الْمَحْرُومَ
مِنْ كَلَامِ
الزُّهْرِيِّ
وَهُوَ
أَصَحُّ
Ebû Hureyre'den,
demiştir ki: Resûlullah (s.a.v.) (bir önceki 1631. hadisin) benzerini buyurdu.
(Ebû Seleme devamla dedi ki:) "Miskin, utanıp istemeyen ve muhtaç olduğu
bilinmediği için kendisine sadaka verilmeyen kimsedir. İşte o (âyette sözü
edilip de sadakadan) mahrum olandır". Müsedded rivayet ettiği hadiste
buna, "Kendisine yetecek malı olmayan" sözünü ilâve etti. Ancak
"utanıp istemeyen" sözünü söylemedi.
Ebu Davud dediki:
Muhammed b. Sevr ile Abdurrezzak bu hadisi Ma'mer'den rivayet ettiler ve
"Mahrum" sözünü Zührî'nin sözü saydılar ki, bu daha doğrudur.
Diğer tahric: Nesai,
zekat
AÇIKLAMA:
Hadisin senedinde geçen
Ubeydullah b. Ömer, Ebu Kâmil ve Müsedded bir önceki hadisin sözüne kadar olan
kısmında ittifak etmiş, bundan sonraki kısımda ise farklı rivayetlerde
bulunmuşlardı. Şöyle ki Ubeydullah ile Ebû Kâmil: ''Miskin, utanıp istemeyen ve
muhtaç olduğu bilinmediği için kendisine sadaka verilmeyen kimsedir. İşte o
mahrumdur" şeklinde rivayette bulunurken, Müsedded:
"Miskin, kendisine
yetecek malı olmayan ve muhtaç olduğu bilinmediği için kendisine sadaka
verilmeyen kimsedir. İşte o mahrumdur" diye rivayette bulunmuştur.
"işte o
mahrumdur" sözünde, "onların mallarında isteyen ve mahrum edilen
için bir hak vardır"[Zâriyat 19.] âyetince işaret edilmiştir.
Muhammed b. Sevr ile
Abdurrazzak b. Hemmâm bu hadisi Ma'mer'den rivayet edip "İşte o
mahrumdur" sözünün Zührî'ye ait olduğunu yani Peygamber (s.a.v.)'e ait
olmadığını söylemişlerdir. Bu rivayet, diğerlerinden daha doğrudur.