NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
نَصْرُ بْنُ
عَلِيٍّ
حَدَّثَنَا
سُفْيَانُ
عَنْ
سُلَيْمَانَ
الْأَحْوَلِ
عَنْ طَاوُسٍ
عَنْ ابْنِ
عَبَّاسٍ
قَالَ كَانَ
النَّاسُ
يَنْصَرِفُونَ
فِي كُلِّ وَجْهٍ
فَقَالَ
النَّبِيُّ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
لَا
يَنْفِرَنَّ
أَحَدٌ
حَتَّى يَكُونَ
آخِرُ
عَهْدِهِ
الطَّوَافَ
بِالْبَيْتِ
İbn Abbâs (r.a.)'dan;
demiştirki:
Halk her tarafa
dağılıyordu. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.);
"En son olarak
Beyt'i tavaf etmedikçe hiçbir kimse hiç bir yere gitmesin" buyurdu.
İzah:
Buhârî, hac; Müslim,
hac; Tirmizî, menâsik; İbn Mâce, menâsik; muvatta, hac; Darimî, menâsik; Ahmed
b. Hanbel, I, 222; Beyhakî, es-Sünenü'l-kiibrâ, V, 161.
Hac esnasında
cemrelerin taşlanması bittikten sonra Minâ'dan Mekke'ye inildiği vakit, yapılan
tavafa Veda tavafı denir. Bu tavaf afakîler (taşralılar) için vacibtir. Haccın
menâsiki bununla sona erer. "Sader" avdet etmek, dönmek demektir.
Hacılar bu tavaftan sonra ihramdan çıkar ve âfâkî olanlar Kabe'ye veda edip
ülkelerine dönmeye hazırlanırlar. Bunun için bu tavafa "sader tavafı"
da denir. Metinde geçen "En son olarak Beyt'i tavaf etmedikçe"
sözüyle kast edilen işte bu tavaftır.