NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
الْقَعْنَبِيُّ
عَنْ مَالِكٍ عَنْ
هِشَامِ بْنِ
عُرْوَةَ
عَنْ أَبِيهِ
عَنْ
عَائِشَةَ
أَنَّ
رَسُولَ
اللَّهِ صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
ذَكَرَ صَفِيَّةَ
بِنْتَ
حُيَيٍّ
فَقِيلَ
إِنَّهَا
قَدْ حَاضَتْ
فَقَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
لَعَلَّهَا
حَابِسَتُنَا
قَالُوا يَا
رَسُولَ اللَّهِ
إِنَّهَا
قَدْ
أَفَاضَتْ
فَقَالَ فَلَا
إِذًا
Aişe (r.anhâ)'dan
rivayet olunduğuna göre,
Resûlullah (s.a.v.)'e
Safiyye bint Huyey'in hayızlandığı haber verilmiş. Resûlullah (s.a.v.) de:
"İşte o bizi
yolumuzdan alıkoyar." buyurmuştur, Bunun üzerine ashâb-ı kiram;
Ya Resûlullah, o ifaza
tavafını yapmıştı, diye cevap vermişler. Bunun üzerine
"Öyleyse (bizi
yolumuzdan alıkoyacak) değildir" buyurmuştur.
İzah:
Buhârî, hac, talâk;
Müslim, hac; Tirmizî, hac; İbn Mâce, menâsik, Muvatta, hac; Ahmed b. Hanbel,
VI, 38-39, 82, 85, 99,122, 164, 185, 193, 202, 207, 213, 224, 231, 253, 431.
Bu hadise Buhârî'nin
rivayetinde "biz Peygamber (s.a.v.) ile birlikte hac yaptık. Bayramın birinci günü ifaza tavafını
yaptığımız zaman Safiyye hayızlandı. Resûl-i Ekrem de Safiyye'ye yaklaşmak
istiyordu. Bunun üzerine ben:
"Ya Resulullah, o
hayızhdır, dedim" şeklinde anlatılmaktadır.[Buhârî, hac] Rivayete göre
Hz. Safiyye'nin ifaza tavafını yapmış
olması Resûl-i Ekrem'in de bunu bilmesi gerekir. Çünkü ifaza tavafını
yapmadıkça bir hacı adayının eşine yaklaşması caiz olmayacağına göre, Resûl-i
Ekrem'in Hz. Safiyye'nin ifaza tavafını yaptığından emin olmadıkça O'na
yaklaşma teşebbüsünde bulunması düşünülemez. Buhârî'nin bu rivayeti Resûl-i
Ekrem'in Hz. Safiyye'nin ifaza tavafını yaptığı kanaatinde olduğunu gösterir. Konumuzu
teşkil eden Ebû Dâvûd hadisi ise, Resûl-i Ekrem'in o gün Hz. Safiyye'nin ifaza
tavafını yaptığından habersiz olduğunu ifâde ediyor. Her ne kadar bu iki ifade
arasında bir çelişki varmış gibi görünüyorsa da aslında böyle bir çelişki
yoktur. Çünkü Resûlullah (s.a.v.)'in Hz. Safiyye'ye yaklaşmak teşebbüsü diğer
zevcelerinin kendisinden veda tavafı yapmak için izin istemelerinden ve onlara
bu hususta izin vermesinden sonra olmuş; Resûl-i Ekrem diğer hanımlarının veda
tavafı istemeleri sebebiyle Hz. Safiyye'nin de onlarla birlikte veda tavafını
yaptığım zannetmişti. Fakat Hz. Âişe, Hz. Safiyye'nin hayızlı olduğunu
söyleyince o zaman Hz. Safiyye'nin ifaza tavafını da yapmamış olduğunu
zannederek "öyleyse o bizi yolumuzdan alıkoyacak" demek suretiyle
hayızlanması sebebiyle ifaza tavafını yapmayan bir kadının ifaza tavafını
yapıncaya kadar Mekke'de beklemesi gerektiğini ifâde etti. Daha sonra Hz.
Âişe'nin Hz. Safiyye'nin ifaza tavafını yaptığım hatırlatması üzerine
"öyleyse yolumuza devanı edebiliriz" buyurdu. Hâdisenin aslı budur
ve bu şekilde cereyan etmiştir. Binaenaleyh bu olayı anlatan hadislerin
ifadeleri arasında herhangi bir çelişki veya aykırılık söz konusu değildir.