NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
عُثْمَانُ
بْنُ أَبِي
شَيْبَةَ
حَدَّثَنَا
حُسَيْنُ
بْنُ عَلِيٍّ
وَالْوَلِيدُ
بْنُ
عُقْبَةَ
عَنْ
زَائِدَةَ
عَنْ سِمَاكٍ
عَنْ عَبْدِ
الرَّحْمَنِ
بْنِ
الْقَاسِمِ
عَنْ أَبِيهِ
عَنْ عَائِشَةَ
أَنَّ
بَرِيرَةَ
خَيَّرَهَا
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
وَكَانَ
زَوْجُهَا
عَبْدًا
Aişe (r.anha)'dan rivayet
edildiğine göre demiştir ki;
"Nebi (s.a.v.)
kocası bir köle iken (hürriyete kavuşan) Berire'yi (kocasından ayrılıp
ayrılmamakta) muhayyer bırakmıştır."
İzah:
Müslüm, ıtk; Nesaî,
talak
Bir köle ile evli iken hürriyetine
kavuşan câriye kocasından ayrılıp ayrılmamakta nikâhın lüzum şartlarından olan
kefâet (denklik) şartı bozulmuş olur. Bu bakımdan kadın isterse, bu nikahı
bozabilir. Mevzumuzu teşkil eden bu hadisin bazı tariklerinde bulunan Hz.
Nebi'in Hz. Berire'yi hürriyetine kavuşur-kavuşmaz huzuruna çağırıp kendisine
muhayyer olduğunu bildirmesi [İbn Hacer, Fethii'l-Bâri, XI, 329.] bu durumda
olan bir cariyenin hürriyetine kavuşur-kavuşmaz (fevrî olarak) muhayyerlik hakkını
elde ettiğini ortaya koymaktadır.