SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

SAVM BAHSİ

<< 2353 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

حَدَّثَنَا وَهْبُ بْنُ بَقِيَّةَ عَنْ خَالِدٍ عَنْ مُحَمَّدٍ يَعْنِي ابْنَ عَمْرٍو عَنْ أَبِي سَلَمَةَ عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ عَنْ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ لَا يَزَالُ الدِّينُ ظَاهِرًا مَا عَجَّلَ النَّاسُ الْفِطْرَ لِأَنَّ الْيَهُودَ وَالنَّصَارَى يُؤَخِّرُونَ

 

Ebu Hureyre (r.a.)'den, Rasûlullah (s.a.v.)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir;

 

"Müslümanlar iftarda acele ettikleri müddetçe din üstün olmaya devam eder. Çünkü Yahudiler ve Hıristiyanlar iftarı geciktirirler."

 

 

İzah:

bk. Buhari, savm; Müslîm, sıyâm; Tirmizî, savm; İbn Mâce, sıyâm, Darimî, savm; Muvatta, siyam; Ahmed b. Hanbel, V, 147, 172, 331, 334, 337, 339; Hakîm, Müstedrek, I, 431; Beyhakî, es-Sünena'l-kübra, IV, 237.

 

Hadis-i şerifin Buhârî'deki rivayeti, Sehl b. Said'den nakledilmiştir ve "İnsanlar iftarda acele ettikleri müddetçe hayır üzere olmaya devam ederler" manasına gelecek şekildedir. Ahmed b. Hanbel'in aynı konuda Ebu Zer vasıtasıyla yaptığı bir ri­vayet de şu şekildedir: "Ümmetim, sahuru geciktirmeye ve iftarda acele etmeye devam ettikleri müddetçe hayırda olmaya devam ederler".

 

Tirmizî'nin Ebu Hureyre'den rivayet ettiği hadiste ise, Hz. Peygam­ber Cenab-ı Allah'ın; "Şüphesiz kullarımın bana en sevimli olanı, iftarda en çok acele edenidir"[Tirmizî, savm] buyurduğunu haber vermiştir.

 

Bu rivayetlerin tümü iftarda acele etmeyi teşvik etmektedir. Diğer ki­taplardan aktardıklarımızda, iftarda acele eden insanların hayır üzre ol­dukları bildirildiği halde, Ebû Davud'un rivayetinde müslümanların iftar­da acele etmelerinin, tslâmiyetin üstünlüğünü sürdürmesine vesile olacağı belirtiliyor. Bu, "Müslümanlar sünnete sarıldıkları ve bunun şuurunda ol­dukları müddetçe, İslâmiyetin, dolayısıyla müslümanların yüceleceği ve sün­netten uzaklaştıklarında da fitne ve fesadın kendilerini saracağı"nı ifade etmektedir.

 

Hz. Peygamber müslümanlara, iftarda acele etmelerini emrederken buna sebep olarak, Yahûdî ve Hıristiyanların iftarı geciktirmelerini göster­miştir. Bu ifadelerde, müslümanların îslâm düşmanlarına muhalefet etme­lerinin gereğine işaret vardır. Müslüman, Allah'ın düşmanlarına düşman oldukça Allah ona yardım eder.

 

Yahûdîler, oruç tuttuklarında yıldızlar çıkıncaya kadar iftar etmezler­di. İbn Hibban'ın rivayet ettiği bir hadise göre Rasûlullah (s.a.v.); "Benim ümmetim, iftar etmek için yıldızları beklemedikleri müddetçe, sünnetim üzre olmaya devam ederler" buyurmuştur.

 

tbn Dakiki'I-İyd bu hadisin, iftarı yıldızlar çıkıncaya kadar geciktiren Şiâyı reddetmekte olduğunu söyler.

 

Hz. Peygamber'in iftarda acele etmeyi teşvik etmesindeki hikmet, Ya-hudî ve Hıristiyanlara muhalefetin yanısıra, oruçlu için bir şefkattir.

 

îmam Şafiî el-Ümm adındaki eserinde şöyle der: "İftarda acele etmek müstehaptır. Kasdî olmamak ve geciktirmeyi daha efdal saymamak şartıy­la geciktirmek de mekruh değildir."

 

Bu ifâdelerden anlaşıldığına göre iftarı geciktirmek mekruh değildir. Çünkü bir şeyin müstehab olması onun zıddının mekruh olmasını gerek­tirmez.