SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

SAVM BAHSİ

<< 2354 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنْ الْأَعْمَشِ عَنْ عُمَارَةَ بْنِ عُمَيْرٍ عَنْ أَبِي عَطِيَّةَ قَالَ دَخَلْتُ عَلَى عَائِشَةَ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهَا أَنَا وَمَسْرُوقٌ فَقُلْنَا يَا أُمَّ الْمُؤْمِنِينَ رَجُلَانِ مِنْ أَصْحَابِ مُحَمَّدٍ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَحَدُهُمَا يُعَجِّلُ الْإِفْطَارَ وَيُعَجِّلُ الصَّلَاةَ وَالْآخَرُ يُؤَخِّرُ الْإِفْطَارَ وَيُؤَخِّرُ الصَّلَاةَ قَالَتْ أَيُّهُمَا يُعَجِّلُ الْإِفْطَارَ وَيُعَجِّلُ الصَّلَاةَ قُلْنَا عَبْدُ اللَّهِ قَالَتْ كَذَلِكَ كَانَ يَصْنَعُ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ

 

Ebû Atiyye'den; demiştir ki: Mesrûk ve ben Hz. Aişe'nin huzuruna girip: Ey mü'minlerin annesi! Muhammed (s.a.v.)'in ashabından iki kişi var, birisi iftard'a ve (akşam) namaz(ın)da acele ediyor, ötekisi ise hem iftarı hem de namazı geciktiriyor, dedik.

 

Hangisi iftarda ve namazda acele ediyor? dedi.

 

Abdullah, (b. Mes'ud) dedik.

 

RasûluIlah (s.a.v.)'de öyle yapardı, dedi.

 

 

İzah:

Müslim, siyam; Nesâî, eyman; Tirmizî, savm; Ahmed b. Hanbel, II, 118.

 

Haberden anlaşıldığına göre, Abdullah b. Mesud iftar etmekte ve akşam namazını kılmakta acele edermiş. Bun­ları geciktirenin kim olduğu burada belirtilmemiştir. Ancak, Müslim ve Tirmizî'nin rivayetlerinden, o zâtın Ebû Musa el-Eş'arî olduğu anlaşıl­maktadır. Ebû Musa'nın iftarı geciktirmesinden maksat, acelede mübala­ğa etmemesidir. Bu da sünnete muhalefet için değil, bunun cevazına işaret içindir. Nitekim acele etmemek ittifakla caizdir.

 

Ebû Atiyye ile Mesrük'un, bu iki sahibinin tutumlarını Hz. Aişe'ye sormaları, hangi davranışının daha efdal olduğunu öğrenmek içindir.

 

Ebû Davud'un rivayetinde acele etmenin iftar ve akşam namazıyla ilgili olduğu görülmektedir. Müslim'in rivayetinde ve Nesâî'nin bir rivaye­tinde de durum aynıdır. Nesâî'nin başka bir senetle yaptığı diğer bir riva­yetinde ise, Ebû Atiyye'nin şöyle dediği bildirilmektedir;

 

"Ya Aişe, içimizde RasûlulIah (s.a.v.)'in ashabından iki kişi var, birisi iftarda acele edip, sahuru geciktiriyor, öteki ise iftarı geciktirip sahurda acele ediyor..." yani bu rivayette acele etmeye ve geciktirmeye konu olan­lar iftar ve sahurdur. Bu rivayete göre de iftarda acele edip sahuru gecikti­ren Abdullah b. Mesud'dur ve Hz. Aişe onun davranışının, Resûlullah’ın sünnetine uygun olduğunu söylemiştir.

 

Ebû Davud'un rivayeti aynı zamanda Müslim'in de rivayeti olduğu için Nesâî'nin yukarıda işaret edilen rivayetine tercih edilmiştir.

 

Hadis-i şerif, iftar etmekte ve akşam namazını kılmakta acele etme­menin mekruh olduğuna işaret etmektedir.

 

Ebu Ya'lâ'nuı Zâide'den onun da Humeyd'den yaptığı rivayete göre, Enes (r.a.) şöyle demiştir: "RasÛluüah (s.a.v.)'ı bir yudum su ile de olsa iftar etmeden akşam namazı kıldığını hiç görmedim."

 

iftarda acele edip sahuru geciktirme konusunda birçok hadis vardır. Hafız îbn Hacer, İbn Abdilberr'in şöyle dediğini söyler: "İftarda acele edip sahuru geciktirmeyi tavsiye eden hadisler sahihtir, mütevâtirdir."

 

Bütün bu söylenilenlerden anlaşıldığı gibi sahur yemeğinde acele et­mek, Hz. Peygamberdin sünnetine aykırıdır.