SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

CİHAD BAHSİ

<< 2595 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ مَنْصُورٍ حَدَّثَنَا يَزِيْدُ بْنُ هَارُونَ عَنْ الْحَجَّاجِ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ الْحَسَنِ عَنْ سَمُرَةَ بْنِ جُنْدُبٍ قَالَ كَانَ شِعَارُ الْمُهَاجِرِينَ عَبْدَ اللَّهِ وَشِعَارُ الْأَنْصَارِ عَبْدَ الرَّحْمَنِ

 

Semure b. Cündüb (r.a.)'den; demiştir ki:

 

"Muhacirlerin parolası "Abdullah", Ensâr'ın parolası ise "Abdurrahmân" idi.

 

 

İzah:

Beyhâkî es-sünenül-kübrâ, VI, 361.

 

Şiar; alâmet, parola, muharebe zamanlarında birbirini tanıyıp bilmek için askerlerin kendi aralarında tayin ettikleri alâmet ve tâbirdir. Ashab-ı kiramın birçok muharebelerde şiarları, "emit, emit = Öldür, öldür" kelimesi idi. Düşman kahr ve tenkile muvaffakiyetle­rine tefe'ül için bunu şiar ittihaz etmişlerdi. İnsanların gömleğine ve mut­lak bedenine temas eden libasına ve at kısmının çuluna da şiar denir.[bk. Bilmen Ö. Nasûhi, Hukuk-i İslâmiyye III, 351.] Hz. Nebi devrinde üniforma yoktu. Muhammed (s.a.v.) harp es­nasında kendi askerlerinin silah arkadaşlarını düşmandan ayırması için us­ta bir metod kullanıyordu. Her cihat için bir "şiar” (ayırıcı kelime, paro­la) seçiyor, müslümanlar ferden karşılaştıkları zaman yüksek sesle bunu söylüyorlardı. Bu parola kelimeler, üniformaların görülemeyeceği zaman yani geceleyin dahi fevkalâde kullanışlıydı. Bununla beraber Bedir muha­rebesinde elbiselerde bazı ayırıcı işaretler bahis mevzuudur.[bk. Prof. Dr. Muhammed Hamidullah, İslam Nebii II, 241, 242.] Yukarıda ter­cümesini sunduğumuz ve mevzumuzu teşkil eden hadis-i şerif Hz. Pey­gamberin harp zamanlarında parola kullandığını, muhacirlerin parolasının "Abdullah", ensarın parolasının da "Abdurrahman" olduğunu ifade et­mektedir. Fakat Münzirî'nin beyânına göre, senedinde el-Haccac b. Ertat bulunduğundan bu hadiste delil olma niteliği yoktur.