NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُسَدَّدٌ
حَدَّثَنَا
يَحْيَى
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ بْنُ
عَجْلَانَ
حَدَّثَنِي
سَعِيدٌ
الْمَقْبُرِيُّ
عَنْ أَبِي
هُرَيْرَةَ
قَالَ كَانَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
إِذَا
سَافَرَ
قَالَ
اللَّهُمَّ
أَنْتَ
الصَّاحِبُ
فِي
السَّفَرِ
وَالْخَلِيفَةُ
فِي
الْأَهْلِ
اللَّهُمَّ
إِنِّي
أَعُوذُ بِكَ
مِنْ
وَعْثَاءِ
السَّفَرِ
وَكَآبَةِ
الْمُنْقَلَبِ
وَسُوءِ
الْمَنْظَرِ
فِي الْأَهْلِ
وَالْمَالِ
اللَّهُمَّ
اطْوِ لَنَا
الْأَرْضَ
وَهَوِّنْ
عَلَيْنَا
السَّفَرَ
Ebu Hureyre (r.a.) den;
demiştir ki:
Rasûlullah (s.a.v.)
yolculuğa çıktığı zaman (şöyle) dua ederdi:
"Ey Allah'ım
(hazarda olduğu gibi) yolculukta (da) arkadaş(ım) ve aile(m) de vekil(im)
sensin. Yolculuğun sıkıntısından, üzüntülü dönüşten, aile ve malda kötü hal(e
düşmek) den sana sığınırım. Ey Allahım, bizim için yeri dür ve bu yolculuğu
bize kolaylaştır."
İzah:
Müslim, hac; Nesâî,
istiâze; Tirmizi, deavat; Ibn Mâce, dua; Dârimi, istizan; Muvatta, istizan;
Ahmed b. Hanbel, I, 256, 300, II, 150, 401, 433.
"Va'sa"
kelimesi şiddet ve meşakkat anlamlarına gelir. Üzerine basınca ayak gömüldüğü
için üzerinde zorluk la yürünebilen kumlu yol anlamına gelen " =
el-va'su" kökünden türemiştir.Binaenaleyh ta'biri burada,
"yolculuğun meşakkati ve sıkıntısı" anlamında kulanılmıştır. Metinde
geçen cümlesinin aslı =Hazarda olduğu
gibi seferde de gerçek sahibim sensin" şeklindedir. Tercümemizde bu hususu
göz önünde bulundurduk ve cümlenin aslında bulunduğu halde, metinde
zikredilmeyen kelimelere parantez içerisinde yer verdik. Hz. Nebiin duasının
bu cümlesinde "... .Nerede olursanız olun, o sizinledir..." [Hadîd
4], âyeti kerimesine İşaret vardır. Metinde geçen "keâbe" kelimesine
gelince, seferden eli boş olarak dönmek veya dönüşte malının mülkünün helak
olduğunu görmek, ya da ailesinin hastalandığını veya öldüğünü öğrenmek gibi
durumların tevlid edeceği gam, keder, sıkıntı ve üzüntülerdir. el-Münkaleb ise,
"seferden dönmek" anlamına gelen bir mimli masdardır.