NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ يَحْيَى
بْنِ فَارِسٍ
قَالَ
حَدَّثَنَا
أَحْمَدُ
بْنُ خَالِدٍ
يَعْنِي
الْوَهْبِيَّ
حَدَّثَنَا
ابْنُ
إِسْحَقَ
عَنْ أَبِي
جَعْفَرٍ
وَالزُّهْرِيِّ
عَنْ يَزِيدَ
بْنِ
هُرْمُزَ
قَالَ كَتَبَ
نَجْدَةُ الْحَرُورِيُّ
إِلَى ابْنِ
عَبَّاسٍ
يَسْأَلُهُ
عَنْ
النِّسَاءِ
هَلْ كُنَّ
يَشْهَدْنَ
الْحَرْبَ
مَعَ رَسُولِ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
وَهَلْ كَانَ
يَضْرِبُ
لَهُنَّ بِسَهْمٍ
قَالَ
فَأَنَا
كَتَبْتُ
كِتَابَ ابْنِ
عَبَّاسٍ
إِلَى
نَجْدَةَ
قَدْ كُنَّ يَحْضُرْنَ
الْحَرْبَ
مَعَ رَسُولِ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
فَأَمَّا
أَنْ
يُضْرَبَ
لَهُنَّ
بِسَهْمٍ فَلَا
وَقَدْ كَانَ
يُرْضَخُ
لَهُنَّ
Yezid İbn Hürmüz'den demiştir
ki:
Necdetü'l-Harûrî, îbn
Abbas'a (bir mektup) yazarak ona "Kadınlar Rasûlullah (S.A.V.)'le birlikte
savaşa katılırlar mıydı? Rasûlullah (S.A.V.) onlara (ganimetten) bir pay ayırır
mıydı?" diye sordu. (Yezid b. Hürmüz rivayetine devam ederek şunları)
söyledi: İbn Abbas'ın Necdet'e (gönderdiği) mektubunu ben (bizzat kendi
ellerimle ve şu şekilde) yazdım:
"Kadınlar da
Rasûlullah (s.a.v.)'le birlikte savaş'a katılırlardı. (Ganimetlerden) pay
(ayıimay)a gelince (işte bu) yoktu, fakat onlara razh verilirdi.
İzah:
Ahmed b. Hanbel I, 224,
352.
Harûra: Küfeye iki mil
uzaklıkta bir yerdir. Hariciler ilk toplantılarını burada yaptıkları için daha
sonra, buraya nışbet edilerek Harûralılar diye anılmışlardır. Hariciler, çeşitli
fırkalara ayrılır. Fakat üzerinde ittifak ettikleri esaslardan biri, mutlak
olarak Kur'ân'ın emrine uymak ve hadisin Kur'ân'da bulunmayan emrini
reddetmektir.
Mevzumuzu teşkil eden
bu hadis-i şerifle ilgili açıklama bir önceki hadisin şerhinde geçtiği için
burada tekrara lüzum görmüyoruz.