NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
عُثْمَانُ
بْنُ أَبِي
شَيْبَةَ
حَدَّثَنَا
سُفْيَانُ
بْنُ عُيَيْنَةَ
عَنْ
مَنْصُورٍ
عَنْ
إِبْرَاهِيمَ
عَنْ
الْأَسْوَدِ
عَنْ
عَائِشَةَ
قَالَتْ إِنْ
كَانَتْ
الْمَرْأَةُ
لَتُجِيرُ
عَلَى
الْمُؤْمِنِينَ
فَيَجُوزُ
Aişe (r.a)'den demiştir
ki:
"Eğer (müslüman)
bir kadın mü'minlere karşı (bir kafir'e) eman verecek olursa (bu eman)
geçerlidir."
İzah:
Tirmizi, siyer
Şevkanî'nin yaptığı
açıklamaya göre İmam Malik (r.a)'in arkadaşlarından olan Abdü'l-Melik b.
Mecişun'ün dışında ulemanın tümü kadının verdiği emanın geçerli olduğunda
görüşbirliğine varmışlardır. Ancak Abdülmelik b. Macişün eman verme yetkisinin
sadece devlet başkanına ait olduğunu söylemiştir.
Hafız İbn Hacer'in
Fethu'l-Bari sindeki açıklamasına göre bu mevzuda Sehnun'da İbn Mâcisün gibi
düşünmektedir.