NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
الرَّحْمَنِ
بْنُ
سَلَّامٍ
حَدَّثَنَا
حَجَّاجُ بْنُ
مُحَمَّدٍ
عَنْ فَرَجِ
بْنِ
فَضَالَةَ عَنْ
عَبْدِ
الْخَبِيرِ
بْنِ ثَابِتِ
بْنِ قَيْسِ
بْنِ
شَمَّاسٍ
عَنْ أَبِيهِ
عَنْ جَدِّهِ
قَالَ
جَاءَتْ
امْرَأَةٌ
إِلَى النَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
يُقَالُ لَهَا
أُمُّ
خَلَّادٍ
وَهِيَ
مُنْتَقِبَةٌ
تَسْأَلُ
عَنْ
ابْنِهَا
وَهُوَ
مَقْتُولٌ
فَقَالَ
لَهَا بَعْضُ
أَصْحَابِ
النَّبِيِّ صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
جِئْتِ تَسْأَلِينَ
عَنْ ابْنِكِ
وَأَنْتِ
مُنْتَقِبَةٌ
فَقَالَتْ
إِنْ
أُرْزَأَ
ابْنِي فَلَنْ
أُرْزَأَ حَيَائِي
فَقَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
ابْنُكِ لَهُ
أَجْرُ
شَهِيدَيْنِ
قَالَتْ
وَلِمَ ذَاكَ
يَا رَسُولَ
اللَّهِ
قَالَ
لِأَنَّهُ
قَتَلَهُ
أَهْلُ
الْكِتَابِ
Sabit b. Kays b.
Şemmas'dan; demiştir ki: Ümmü Hallad diye anılan bir kadın (yüzü) peçeli olarak
Peygamber (s.a.v.)'e gelip şehid düşen oğlu(nun Allah yanındaki durumu)nu
sordu. Peygamber (s.a.v.)'in (orada bulunan) Sahâbilerinden birisi (o kadına
hitaben); .
"Oğlunu sormaya
yüzün kapalı olarak mı geldin?" dedi. O da;
Oğlumu kaybettiysem de
utanma duygumu hiçbir zaman kaybetmeyeceğim, diye karşılık verdi. Bunun üzerine
Rasûlullah (s.a.v.);
"Senin oğlun için
iki şehid sevabı vardır" buyurdu. Kadın;
Ya Rasûlallah bu
niçindir? diye sordu. (Hz. Peygamber de);
"Çünkü onu kitab
ehli öldürdü" cevabını verdi.
İzah:
Sâdece Ebû Dâvud
rivayet etmiştir.
Metinde, Benû Kureyza
gazvesinde (M. 627) şehid olan oğlunun eriştiği makam ve mükafatı öğrenmek için
fahr-i kainat efendimize geldiğinden bahsedilen kadın Ümmü Hallad künyesiyle
meşhur olan bir kadındır. Cahiliyye döneminde çocuğunu kaybetmek gibi bir
musibete giriftar olan bir kadının yüzünü gözünü açıp feryâd-ü figan etmesi
âdet olduğu halde, Allah'a ve Rasûlüne iman etmek şerefine eren bu mübarek
sahâbiyye hanımın hiçbir telaşa kapılmadan ve cahiliyye adetlerine hiç iltifat
etmeden yüzü kapalı olarak imanın verdiği huzur ve sükûn içinde Hz.
Peygamberdin huzuruna gelip, oğlunun şehâdet şerbetini içmekle kavuştuğu manevi
mükafatı sorması orada bulunan bir sahâbinin dikkatini çekti. Bu sebeple sözü
geçen sahabî bu kadına oğlunu kaybettiği halde Arap kadınlarının adetlerini
hiçe sayarak Hz. Peygamberin huzuruna yüzü kapalı gelişinin sebebini sormaktan kendini
alamadı. Kadın bu soruya "oğlumu kaybettiysem de utanma duygusunu hiçbir
zaman kaybetmeyeceğim" diye cevap vermekle bu hareketinin ince bir şuur ve
derin bir imandan kaynaklandığını çok zarif bir ifâde ile dile getirdi.
Hadis ulemasının
beyanına göre Rasûl-i zîşan efendimizin sözü geçen kadına, ehli kitab
tarafından şehid edilen oğluna iki şehid sevabı verileceğini müjdelemesi kitab
ehli ile yapılan savaşın ecrinin kitap ehli olmayan milletlerle yapılan savaşın
ecrinin iki misli olduğuna delâlet eder.
Ümmü Hallad diye anılan
bu kadının oğlu, Benu Kureyza Gazvesinde (M.627) Benâne isimli Yahudi bir
kadının damdan attığı bir taşın isabet etmesiyle şehid olmuştu. Sonra Rasûl-i
Ekrem, Benû Kureyzahlarla birlikte bu kadım öldürtdü, diğer kadınlara dokunmadı.
Bu hadisin senedinde
bulunan Abdu'l-habîr, Ebu Hatîm, İbn Adiyy ve îmam Nevevi gibi* hadis uleması
tarafından cerh edilmiştir.