NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُسَدَّدٌ
حَدَّثَنَا
حَمَّادٌ
عَنْ جَمِيلِ
بْنِ مُرَّةَ
عَنْ أَبِي الْوَضِيءِ
قَالَ
غَزَوْنَا
غَزْوَةً
لَنَا فَنَزَلْنَا
مَنْزِلًا
فَبَاعَ
صَاحِبٌ لَنَا
فَرَسًا
بِغُلَامٍ
ثُمَّ
أَقَامَا
بَقِيَّةَ يَوْمِهِمَا
وَلَيْلَتِهِمَا
فَلَمَّا أَصْبَحَا
مِنْ الْغَدِ
حَضَرَ
الرَّحِيلُ
فَقَامَ
إِلَى
فَرَسِهِ
يُسْرِجُهُ
فَنَدِمَ
فَأَتَى
الرَّجُلَ
وَأَخَذَهُ
بِالْبَيْعِ
فَأَبَى
الرَّجُلُ
أَنْ
يَدْفَعَهُ
إِلَيْهِ
فَقَالَ
بَيْنِي
وَبَيْنَكَ
أَبُو
بَرْزَةَ
صَاحِبُ النَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
فَأَتَيَا
أَبَا
بَرْزَةَ فِي
نَاحِيَةِ
الْعَسْكَرِ
فَقَالَا
لَهُ هَذِهِ
الْقِصَّةَ
فَقَالَ
أَتَرْضَيَانِ
أَنْ أَقْضِيَ
بَيْنَكُمَا
بِقَضَاءِ
رَسُولِ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
الْبَيِّعَانِ
بِالْخِيَارِ
مَا لَمْ
يَتَفَرَّقَا
قَالَ
هِشَامُ بْنُ
حَسَّانَ
حَدَّثَ جَمِيلٌ
أَنَّهُ
قَالَ مَا
أَرَاكُمَا
افْتَرَقْتُمَا
Ebu'l-Vadiy' (Abbâd b.
Nüseyb)'in şöyle dediği rivayet edilmiştir:
Bir savaş için sefere
çıkmıştık. Bir yerde konakladık. Arkadaşlarımızdan biri, bir köle karşılığında
bir at sattı. Sonra günlerinin kalanını (bu şekilde) geçirdiler. Ertesi gün
Hz. Nebi (s.a.v.)'in
arkadaşı Ebû Berze aramızda hakem olsun, dedi.
Beraberce, ordunun bir
bölümünde bulunan Ebû Berze'ye geldiler ve ona hâdiseyi anlattılar.
Ebû Berze:
Aranızda Hz. Nebi
(s.a.v.)'in hükmü ile hükmetmeme razı mısınız? Rasûlullah (s.a.v.);
"Alışveriş yapanlar
birbirlerinden ayrılmadıkça (akdi kesinleştirmek veya feshetmekte)
serbesttirler" buyurdu dedi.
Hişâm b. Hassan dedi ki:
"Cemil (İbn Mürre), Ebû Berze'nin: Sizi ayrılmış olarak görmedim, dediğini
haber verdi. "
İzah:
Tirmizî, buyu'; İbn Mace,
ticarat (h.2182); Ahmed b.Hanbel, I, 59.
İbn Mâce'nin rivayetinde
at alım satımından bahseden hâdise hiç anılmamakta, sadece Ebû Berze'nin
Rasûlullah (s.a.v.)'den naklettiği cümle yer almaktadır.
Tirmizî'deki rivayette
ise; at alım satımı ile ilgili olan hâdisenin bir gemide cereyan ettiği
görülmektedir,
Hişâm b. Hassan'ın
Cemil b. Mürre'den yaptığı rivayete göre; Ebû Berze, at alıp satan kişileri
-akdin üzerinden bir
Şafiî ve Mâlikîler, Ebû
Berze'nin bu sözlerine bakarak onun da, muhayyerliği kaldıran ayrılmanın
bedenen ayrılma olduğu görüşünü benimsediğini söylerler. Ancak, Ebû Berze
meclisin sınırlarını geniş tutmuş, ayrılmış saymak için tarafların sadece
bedenen ayrılmalarını yeterli görmeyip, akdin yapıldığı yeri terketmelerini de
gerekli görmüştür.
Hanefîler; Ebû
Berze'nin sözlerinin kendi anlayışının eseri olduğunu, onun için hadisin
aleyhlerine delil kabul edilemeyeceğini söylerler.