NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
يَزِيدُ بْنُ
خَالِدٍ الْهَمْدَانِيُّ
وَقُتَيْبَةُ
بْنُ سَعِيدٍ
الثَّقَفِيُّ
أَنَّ
اللَّيْثَ
حَدَّثَهُمْ
عَنْ أَبِي
الزُّبَيْرِ
عَنْ جَابِرٍ
أَنَّ
النَّبِيَّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
اشْتَرَى
عَبْدًا
بِعَبْدَيْنِ
Câbir (r.a)'den rivayet
edildiğine göre;
Rasûlullah (s.a.v.), iki
köle karşılığında bir köle satın almıştır.
İzah:
Müslim, müsâkât;
Tirmizî, buyu'
Hadisin Müslim'in ve
Tirmizî'nin Sahih'lerindeki rivayeti daha geniştir. Rivayetin tercemesi şu
şekildedir:
"Hz. Nebi
(s.a.v.)'e bir köle gelerek, hicret etmek üzere ona bi'at etti. Rasûlullah
(s.a.v.) onun köle oduğunu anlayamadı. Bu ara sahibi o köleyi aramaya geldi.
Hz. Nebi adama;"Bu köleyi bana sat" dedi ve onu iki siyah köle
karşılığında satın aldı. bundan sonra, "Bu köle midir?" diye sormadan
hiçbir köle satın almadı."
Hadis-i şerif, peşin
olmak üzere bir köleyi iki köle karşılığında satın ai-manın caiz oluduğuna
delâlet etmektedir.
Tirmizî hadisi tahric
ettikten sonra, "Âlimler bu hadise göre amel etmişlerdir. İki köleyi bir
köle karşılığında peşin olarak satmak caizdir. Veresiye olması halinde
âlimlerin ihtilâfı vardır"der.
Bilindiği gibi mallar;
mislî, adedî ve kıyemî olamak üzere üçe ayrılırlar. Buğday, tuz gibi ölçek veya
tartı ile alınıp satılanlar mislî, yumurta ve karpuz gibi tane ile alınıp
satılanlar adedî, hayvan gibi her biri diğerinden çeşitli yönlerden ayrı olan
mallar da kıyemîdir. Bu son gruptaki malların her birisinin kendisine ait bir
değeri vardır. Bir hayvan, her yönden diğer bir hayvanın aynı değildir.
Bu hadiste, kıyemî
malların birbirleri karşılığında satışı söz konusu edilmektedir. Hadisin
metninde kölenin satışı söz konusu edildiği halde, musannifin, konu başlığını
önceki konulara bağlayarak; "Hayvanın hayvan karşılığında peşin olarak
satılması" şeklinde isimlendirmesi de buna delildir.
Kıyemî mallar, hadiste
adı geçen ribevî mallardan değildir. Onun için bu türdeki malların birbirleri
ile satılmalarında peşin olmak şartıyla eşitlik şartı aranmaz. Bu konuda
âlimler arasında ihtilâf yoktur. Veresiye satılmalarında ise önceki babda
geçen ihtilâflar caridir. Bu ihtilâf; mesele ile ilgili hadisler arasındaki
taaruzun yanısıra, ribevî malların tayinindeki görüş ayrılıklarından da
kaynaklanmaktadır. Bu konu 1348 ve 1349 numaralı hadislerde izah edilmiştir.