NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
أَحْمَدُ
بْنُ
حَنْبَلٍ
حَدَّثَنَا
يَحْيَى بْنُ
سَعِيدٍ
حَدَّثَنَا
قُرَّةُ بْنُ
خَالِدٍ
حَدَّثَنَا
حُمَيْدُ بْنُ
هِلَالٍ
حَدَّثَنِي
أَبُو
بُرْدَةَ قَالَ
قَالَ أَبُو
مُوسَى قَالَ
النَّبِيُّ صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
لَنْ
نَسْتَعْمِلَ
أَوْ لَا
نَسْتَعْمِلُ
عَلَى
عَمَلِنَا
مَنْ
أَرَادَهُ
Ebû Musa (el-Eş'arî'den;
Rasûlullah (s.a.v.)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:
"Biz bu görevimize
onu isteyeni hiçbir zaman getirmeyiz" yahutta "getirmeyeceğiz"
İzah:
Buhari, icâre,
mürteddîn, ahkâm; Müslim, imâre; Ebû Dâvûd, hudüd; Ahmed b. Hanbel, IV, 409.
Hz. Nebi (s.a.v.),
kendiliğinden hâkimlik yapmaya heves edip hakimlik görevi almak üzere kendisine
müracaat eden kimselere bu görevi vermemiştir.
Çünkü bir önceki
hadis-i şerifte açıklandığı üzere, bu göreve kendi arzusu ve isteğiyle gelen kimseler
kendi güçleriyle başbaşa kalırlar, Allah'ın özel yardımına nail olamazlar.