NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
الْقَعْنَبِيُّ
عَبْدُ
اللَّهِ بْنُ
مَسْلَمَةَ
عَنْ مَالِكٍ
عَنْ ابْنِ
شِهَابٍ عَنْ
أَنَسِ بْنِ
مَالِكٍ
أَنَّ
النَّبِيَّ صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
أُتِيَ
بِلَبَنٍ
قَدْ شِيبَ
بِمَاءٍ
وَعَنْ يَمِينِهِ
أَعْرَابِيٌّ
وَعَنْ
يَسَارِهِ
أَبُو بَكْرٍ
فَشَرِبَ
ثُمَّ
أَعْطَى
الْأَعْرَابِيَّ
وَقَالَ
الْأَيْمَنَ
فَالْأَيْمَنَ
Enes b. Mâlik (r.a)'dan
rivayet olunduğuna göre;
Nebi (s.a.v.)'e suyla
karışık bir süt getirilmiş; sağında bir bedevî, solunda da Ebû Bekir
bulunuyormuş. (Sütü) içip sonra (kalanını) bedeviye vermiş ve;
"Önce sağa verilir
ve sağ takib edilir" buyurmuş.
İzah:
Buhari, eşribe; Müslim,
eşribe; Tirmizî, eşribe; İbn Mâce, eşribe; Dârimî, eşribe; Muvatta,
sıfatü'n-nebî; Ahmed b. Hanbel, III, 110, 113,197, 231.
Bazıları, İbn Abbas'ın
rivayetine dayanarak, metinde sözü geçen bedevinin Halid b. Velid olduğunu
söylemişlerse de bu doğru değildir. Çünkü Tirmizî'nin rivayet ettiği bu İbn
Abbas hadisinde söz konusu edilen hâdise Hz. Meymûne'nin evinde cereyan
etmiştir.
Mevzumuzu teşkil eden
bu hadis-i şerifte söz konusu edilen olay ise Hz. Enes'in evinde cereyan etmiştir.
Yani olaylar birbirinden tamamen farklıdır.
Bu hadis-i şerifin bab
başlığıyla ilgisi şöyledir. Bu hadis-i şerifte topluma meşrubat sunduğundan
bahsedilen kimse Rasûlullah (s.a.v.)'dır. Bab başlığına göre, dağıttığı
meşrubatı en son kendisi içmesi gerekirdi. Nitekim bir önceki hadis-i şeriften
de anlaşılan budur. Fakat bab başlığında ve bir önceki hadiste ifade edilen bu
hüküm meşrubatın kendilerine sunulduğu toplumun müşterek malı olmasıyla
ilgilidir. Eğer bu meşrubat o toplumun ortak malı olmaz da dağıtan kimse onu
sırf hibe için dağıtacaksa o zaman o kimse bu meşrubatı herkesten önce
içebilir. İşte mevzumuzu teşkil eden hadis burada bu iki olay arasındaki
hükmün farkını açıklamak için zikredilmiştir. Bu ayrıntıyı açıklamak için bu
hadisin burada zikredilmesi gerekmiştir.