NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ يَحْيَى
بِنِ فَارِسٍ
حَدَّثَنَا
أَبُو
عَاصِمٍ عَنْ
الْمُغِيرَةِ
بْنِ زِيَادٍ
عَنْ نَافِعٍ
عَنْ ابْنِ
عُمَرَ بِهَذَا
الْخَبَرِ
عَنْ
النَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَالَ فَالْتَمَسُوهُ
فَلَمْ
يَجِدُوهُ
فَاتَّخَذَ عُثْمَانُ
خَاتَمًا
وَنَقَشَ
فِيهِ
مُحَمَّدٌ
رَسُولُ
اللَّهِ
قَالَ
فَكَانَ
يَخْتِمُ
بِهِ أَوْ
يَتَخَتَّمُ
بِهِ
Bize Muhammed b. Yahya
b. Faris haber verdi. (Dediki) bize Muğîra b. Ziyâd'dan naklen Ebû Asım haber
verdi. Ebû Asım, Nâfî'den; Nâfî'de İbn Ömer kanalıyla Rasulullah
(s.a.v.)"den bu haberi (4418.) rivayet etti. (Bu rivayette) Ravî şöyle
dedi:
Sâhâbiler, o (kuyuya
düşen) yüzüğü aradılar, ama bulamadılar. Bunun üzerine, Osman bir yüzük
yaptırdı ve üzerine "Muhammedün Rasulullah" sözünü kazıttı. Hz. Osman
onu takınırdı.
İzah:
Bu rivayette
öncekilerden farklı olarak, Hz. Osman'ın Kasûlullah'ın yüzüğünü düşürdüğü ve
tekrar bir yüzük yaptırıp üzerine "Muhammedun Râsulullah" sözünü kazıttığı
görülmektedir. Rasûlullah'ın yüzüğü kaybolduğu ve yeni yaptırılan yüzüğün, onun
yerine geçeceği için Hz. Osman'ın yaptığı iş yukarıdaki hadîs'te varid olan
Nehye muhalefet sayılmaz.
Bu babdaki hadîslerin
hepsi Rasûlullah (s.a.v.)' 'in gümüşten yüzük edindiğinde müttefiktirler.
Bunun sonucu olarak ulema erkeklerin gümüş yüzük takmalarını caiz görmüştür.
Bazı eski Şam âlimleri, hükümdardan başkalarının yüzük takmasının mekruh
olduğunu söylemişlerdir. Nevevî bu görüşün şâz olduğunu belirtir. Ancak Hanefî
fıkhına göre, Sultanın yüzük takması sünnet olduğu halde, ihtiyacı
olmayanların takmamaları daha efdâldir.[el Mevsilî, el-İhtiyar Ii ta'lili'l -
Muhtar IV-159.]
Kadınların da gümüş
yüzük takmaları caizdir. Ancak erklerin taktıkları yüzüğün, kadınların
yüzüklerine benzememesi ve ağırlıklarının üç gramdan daha az olması
gerekir.[Alâuddin Abidin, el-Hedîyyetü'l - Alâiyye (1978), 318, el Cezirî,
Kilabü'l Fıkh alel Mezahibi’l - Erbaa II-16.]
Altından yapılan yüzüğü
erkekler takamaz. Konu, 4222 numaralı hadîsin izahı yapılırken anlatılacaktır.
Demir, bakır, kurşun, tunç gibi madde lerden yapılan yüzüğe ait, hükümlerde
ilgili bilgi de 42223 ve devamındaki hadîslerin izahı esnasında gelecektir.
Bu babdan istifâde
ettiğimiz diğer bir hüküm de yüzüğün kaşına isim kazıtmasının caiz oluşudur.
Ulema yüzüğün kasma, Allah'ın, Nebi'in veya kişinin kendi ismini kazıtmasının caiz
olduğunu söylemişlerdir. Fakat insan veya hayvan gibi bir canlı varlığın
resmini işlemek caiz değildir. Kaşında, Allah'ın veya Hz. Nebi'in ismi
nakşedilmiş yüzükle helaya giren kişi onu gizlemelidir. Şayet yüzük sol elde
ise taharetleneceğinde çıkarmalıdır.[İbn Abidîn.Reddü’l – Muhtar (İst 1233)
V-317.]