SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

DİYAT BAHSİ

<< 4565 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى بْنِ فَارِسٍ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَكَّارِ بْنِ بِلَالٍ الْعَامِلِيُّ أَخْبَرَنَا مُحَمَّدٌ يَعْنِي ابْنَ رَاشِدٍ عَنْ سُلَيْمَانَ يَعْنِي ابْنَ مُوسَى عَنْ عَمْرِو بْنِ شُعَيْبٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ عَقْلُ شِبْهِ الْعَمْدِ مُغَلَّظٌ مِثْلُ عَقْلِ الْعَمْدِ وَلَا يُقْتَلُ صَاحِبُهُ

 

قَالَ وَزَادَنَا خَلِيلٌ عَنْ ابْنِ رَاشِدٍ وَذَلِكَ أَنْ يَنْزُوَ الشَّيْطَانُ بَيْنَ النَّاسِ فَتَكُونُ دِمَاءٌ فِي عِمِّيَّا فِي غَيْرِ ضَغِينَةٍ وَلَا حَمْلِ سِلَاحٍ

 

Amr b. Şuayb, babası vasıtasıyla dedesinden, Rasûlullah (s.a.v)'in şöyle buyurduğunu rivayet etti:

 

"Amde benzeyen öldürmenin diyeti, teammüden öldürmenin diyeti gibi muğallaza (katı) dır. Onda, sahibi (katil) öldürülmez."

 

(Ebû Davud şöyle) dedi: Halil bize İbn Raşid'den naklen, (Rasûîul-lah'in) şu sözleri (ni) de ilâve etti:

 

"Bu, şeytanın insanlar arasına sıçramasıdır. Hiçbir kin ve silah ol­madan körü körüne farkına varılmadan akan kandır."

 

 

İzah:

Ahme b. Hanbel. 11,217.

 

Bilindiği gibi amde benzeyen öldürme, silah  sayılmayan bir âletle döve döve öldürmedir. Bu tür öldürmenin diyeti muğallazadir. Konu bundan önceki babda detaylı ola­rak geçmişti.

 

Hz. Nebi (s.a.v) bu hadiste, amde benzeyen öldürmeden dolayı kısas gerekmediğini açıkça beyan buyurmuştur. Rasûlullah'jn bu tasrihi­ne sebep, şibh-i amd, amde benzediği için kısasın gerekebileceği yolun­daki şüpheleri defetmektir.

 

Musannif Ebû Davud, Halil b. Ziyâd el-Muhânbî'nin İbn Raşid'den naklettiği bir ziyadede, Rasûlullah'ın şibh-i amd yoluyla öldürmenin vu­kuunu anlatan bir sözüne işaret etmiştir. Buna göre; amde benzeyen öl­dürme silâhla ve düşmanlık eseri işlenen bir cinayet değildir. Şeytanın in­sanlar arasındaki bir faaliyetidir. Bu Öldürme şeklinin esası açıklığa çıka­maz. Katilin halel-i rûhiyesi ve öldürüş şekli bilinmez. Böyle bir durum­da da katil Öldürülmez.

 

Bu hadisin, üzerinde durduğumuz konu ile hiçbir irtibatını göremedik. Musannifin bu hadisi niçin buraya aldığını da bilmiyoruz.