SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

EDEB BAHSİ

<< 5119 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

حَدَّثَنَا مُحْمُودُ بْنُ خَالِدٍ الدِّمَشْقِيُّ حَدَّثَنَا الْفِرْيَابِيُّ حَدَّثَنَا سَلَمَةُ بْنُ بِشْرٍ الدِّمَشْقِيُّ عَنْ بِنْتِ وَاثِلَةَ بْنِ الْأَسْقَعِ أَنَّهَا سَمِعَتْ أَبَاهَا يَقُولُ قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ مَا الْعَصَبِيَّةُ قَالَ أَنْ تُعِينَ قَوْمَكَ عَلَى الظُّلْمِ

 

Vâsıla b. el-Eska'nın kızından (rivayet edildiğine göre)

 

Kendisi babasını şöyle derken işitmiş: (Ben Hz. Nebi'e):

 

Ey Allah'ın Resulü asabiyet nedir? diye sordum da:

 

Zulümde (haksızlıkta) kavmine yardım etmendir, buyurdu.

 

 

İzah:

İbn Mâce, fiten; Ahmed b. Hanbel, IV. 107, 160.

 

Bu babın giriş kısmında "asabiyyet" kelimesinin  ifade ettiği manaları genişçe açıkladığımızdan burada tekrara lüzum görmüyoruz.

 

Mevzumuzu teşkil eden bu hadis-i şerif, zulümde yardımlaşmayı ve ırkçlığı yasaklamaktadır. Bu babın başında da açıkladığımız gibi İslami­yet ırkçılık taassubunu kökünden yıkmıştır. Kur'an-ı Kerim'de "Tebbet" suresi diye anılan bir surenin Hz. Nebiin en yakın akrabalarından amcası "Ebu Leheb" hakkında inmiş olması bile bir müslümanın, İslam çizgisi dışında olan bir yakımyla hiçbir bağı olamayacağını göstermek için yeterlidir.

 

Hele haksız bir işte ona yardım etmeye kalkmanın İslamda hiçbir yeri yoktur. İslam kendi müstesiplerine bile zulümde değil ancak iyilikte ve takvada yardımlaşmayı emreder.[Mâide 2]