NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
263 - (509) حدثنا
إسحاق بن
إبراهيم
ومحمد بن
المثنى (واللفظ
لابن المثنى)
(قال إسحاق:
أخبرنا. وقال
ابن المثنى:
حدثنا حماد بن
مسعدة) عن
يزيد (يعني ابن
أبي عبيد) عن
سلمة (وهو ابن
الأكوع)؛ أنه
كان يتحرى
موضع مكان
المصحف يسبح
فيه. وذكر أن
رسول الله صلى
الله عليه وسلم
كان يتحرى ذلك
المكان. وكان
بين المنبر والقبلة
قدر ممر الشاة.
[ش
(يتحرى) أي
يجتهد ويختار.
(مكان المصحف)
هو المكان
الذي وضع فيه
صندوق المصحف
في المسجد النبوي
الشريف. وذلك
المصحف هو
الذي سمي
إماما من عهد
عثمان رضي
الله تعالى
عنه. وكان في
ذلك المكان
اسطوانة تعرف
باسطوانة
المهاجرين.
وكانت متوسطة
في الروضة
المكرمة.
(يسبح فيه)
التسبيح يعم
صلاة النفل.
وتسمى صلاة
الضحى
بالسبحة].
{263}
Bize İshâk b. İbrahim
ile Muhammed b. El-Musennâ rivayet ettiler. Lâfız İbnü'l-Müsennâ'nındır. İshak
(Bize haber verdi) tâbîrini kullandı. İbnü'l-Müsennâ: Bize Hammâd b. Mes'ade,
Yezid'den (yâni îbni Ebî Ubeyd'den) o da Seleme'den —ki Ibnü'l-Ekvâ'dır.—
naklen rivayet etti:
Seleme mushafm konduğu
yeri araştırır; orada nafile namaz kılarmış. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) 'in de bu yeri araştırdığını söylemiş. Mezkur yer minberle kıble
arasmda koyun geçecek kadar bir yermiş.
264 - (509) حدثناه
محمد بن
المثنى. حدثنا
مكي. قال: يزيد
أخبرنا، قال:
كان سلمة
يتحرى الصلاة
عند الأسطوانة
التي عند
المصحف. فقلت
له: يا أبا
مسلم! أراك تتحرى
الصلاة عند
هذه
الأسطوانة.
قال: رأيت النبي
صلى الله عليه
وسلم يتحرى
الصلاة عندها.
[ش
(عند
الأسطوانة) هي
المعروفة
بأسطوانة
المهاجرين.
وذكر الحافظ
العسقلاني: أن
المهاجرين من
قريش كانوا
يجتمعون
عندها. وروى عن
الصديقة أنها
كانت تقول: لو
عرفها الناس
لاضطربوا
عليها
بالسهام.
وإنها أسرتها
إلى ابن الزبير
فكان يكثر
الصلاة عندها].
{264}
Bize bu hadisi Muhammed
b. EI-Müsennâ rivayet etti. (Dediki): Bize Mekkî rivayet etti. Dediki: Bize
Yezîd haber verdi. Dediki: Seleme mushafın bulunduğu yerdeki direğin yanında
namaz kılmağa çalışırdı. Ben kendisine: Yâ Ebâ Müslim! görüyorum ki; hep bu
direğin yanında namaz kılmağa çalışıyorsun; dedim. Seleme: «Nebi (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) 'in bu direğin yanında namaz kılmayı ihtiyar ettiğini gördüm
(de onun için böyle yapıyorum) cevâbını verdi.
İzah:
Bu rivayetleri Buhârî
«Kitâbu's-Salât»'da biri birine yakın yerlerde tahrîc ettiği gibi birinci
rivayeti Ebu Dâvud dahî «Salât-'da, ikinci rivayeti İbni Mâce yine
«Kitâbu's-Salât'da tahrîc etmişlerdir.
Anlaşılıyor ki
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz minberin yanı basma durarak
cemaata imam oluyormuş. Çünkü Mescid-i Nebevî'de mihrâb yoktu. Minberle kıble
duvarının arasmda da koyun geçecek kadar bir aralık vardı. Bunun sebebi ilk
saffda olanların birbirlerini görebilmeleridir.
İkinci rivayette de
işaret edildiği vecihle: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in mescidinde
mushafın konulmasına mahsus bir yer vardı. Bu yer Hz. Osman zamanından beri
malum idi. Hadîsin bir rivayetinde Sandığın arkasında namaz kılardı.»
denilmesine bakılırsa mushafın bir sandık içine yerleştirildiği ve bir direğin
yanma konulduğu anlaşılıyor. Yanına mushaf sandığı yerleştirilen direk
«muhacirler direği» nâmı ile mârufdur. Çünkü muhacirler bu direğin yanında
toplanırlarmış. Ebu Müslim Hz. Selemetü'bnü Ekva'ın künyesidir. Hadîsden
anlaşılıyor kî Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) vaktiyle o direğin
yanında namaz kılarmış, bilâhara Hz. Seleme dahî teberrüken onun kıldığı yerde
namaz kılmak için orasının boş olmasını kollarnuş.
Hz. Âişe'nin: «İnsanlar
bu direği bilseler onun yanına durmak için birbirlerine ok atarlardı!» dediği
ve onu gizlice îbni Zübeyr'e söylediği rivayet olunur. Onun için Îbni Zübeyr
(R.A.) bu direğin yanında çok namaz kılarmış.
Îbni Battal:
«Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) sahrada değnekten sütre yaptığına
göre mescidin direğini kendisine sütre yapması evleviyette kalır. Çünkü sütre
yapmak için direk değnekden daha muhkemdir» diyor. Bundan da anlaşılıyor ki
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz direği sütre olarak kullanırmış.