SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

MESACİD BAHSİ

<< 540 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

36 - (540) حدثنا قتيبة بن سعيد. حدثنا ليث. ح وحدثنا محمد بن رمح. أخبرنا الليث عن أبي الزبير، عن جابر؛ أنه قال:

 إن رسول الله صلى الله عليه وسلم بعثني لحاجة. ثم أدركته وهو يسير. (قال قتيبة: يصلي فسلمت عليه. فأشار إلي. فلما فرغ دعاني فقال "إنك سلمت آنفا وأنا أصلي" وهو موجه حينئذ قبل المشرق.

 

[ش (موجه أي موجه وجهه وراحلته].

 

{36}

Bize Kuteybetü'bnü Saîd rivayet etti. (Dediki) Bize Leys rivayet etti. H.

Bize Muhammed b. Rumh da rivayet etti. (Dediki) Bize Leys, Ebu'z-Zübeyr'den, o da Câbir'den naklen haber verdiki, Câbir şöyle demiş:

 

Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) beni bir hacet için gönderdi. Sonra ona yolda giderken yetiştim (Kuteybe; namaz kılarken yetişdim; dedi) ve kendisine selâm verdim. Bana işaret etti. Namazdan çıktıkdan sonra beni çağırarak:

 

«Sen demin ben namaz kılarken selâm verdin.» buyurdu. O zaman kendisi şark'a doğru dönmüş bulunuyordu.

 

 

37 - (540) حدثنا أحمد بن يونس. حدثنا زهير. حدثني أبو الزبير عن جابر؛ قال:

 أرسلني رسول الله صلى الله عليه وسلم وهو منطلق إلى بني المصطلق. فأتيته وهو يصلي على بعيره. فكلمته. فقال لي بيده هكذا (وأومأ زهير بيده) ثم كلمته فقال لي هكذا (فأومأ زهير أيضا بيده نحو الأرض) وأنا أسمعه يقرأ، يومئ برأسه. فلما فرغ قال "ما فعلت في الذي أرسلتك له؟ فإنه لم يمنعني أن أكلمك إلا أني كنت أصلي".

قال زهير: ,أبو الزبير جالس مستقبل الكعبة. فقال بيده  أبو الزبير إلى بني المصطلق. فقال بيده إلى غير الكعبة.

 

{37}

Bize Ahmed b. Yûnus rivayet etti. (Dediki) Bize Züheyr rivayet etti. (Dediki) Bana Ebu'z-Zübeyr, Cabir'den rivayet etti. Demiş ki:

 

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Benî Mustalik kabilesine giderken beni bir iş peşinde gönderdi. Geldiğim zaman kendisi devesinin üzerinde namaz kılıyordu. Ben kendisine söz söyledim, fakat o eliyle şöyle yaptı. (Züheyr eliyle işaret ederek göstermiş) sonra kendisine söz söyledim yine şöyle yaptı. (Züheyr yine eliyle yere doğru işaret etmiş.) Ben kendisini işitiyordum. Okuyor; başı ile işaret ediyordu. Namazı bitirdikten sonra:

 

«Gönderdiğim iş hususunda ne yaptın? Şüphesizki seninle konuşmama namazda bulunmamdan başka bir ma'nî yoktu.» buyurdular.

 

Züheyr, demiş ki: Ebu'z-Zübeyr'de kıbleye doğru dönmüş oturuyordu. Ebu'z-Zübeyr eliyle Benî Mustalîk kabilesini işaret etti ve eliyle Kâbeden başka tarafa işaretde bulundu.

 

 

38 - (540) حدثنا أبو كامل الجحدري. حدثنا حماد بن زيد عن كثير، عن عطاء، عن جابر؛ قال:

 كنا مع النبي صلى الله عليه وسلم. فبعثني في حاجة. فرجعت وهو يصلي على راحلته. ووجهه على غير القبلة. فسلمت عليه فلم يرد علي. فلما انصرف قال "إنه لم يمنعني أن أرد عليك إلا أني كنت أصلي".

 

{38}

Bize Ebu Kâmil El-Cahderî rivayet etti. (Dediki) Bize Hammâd b. Zeyd, Kesîr'den, o da Atâ'dan, o da Câbir'den naklen rivayet etti. Câbir şöyle demiş:

 

Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile beraber idik. Derken beni bir hacet peşinde gönderdi. Döndüğümde kendisi hayvanının üzerinde namaz kılıyordu. Yüzü'de kıbleden başka tarafa doğru idi. Ben kendisine selâm verdim. Fakat Selâmımı almadı. Namazdan çıktıkdan sonra:

 

«Sen’in selamını almaya ma'nî yokdu, ancak ben namaz kılıyordum» buyurdu.

 

 

(540) وحدثني محمد بن حاتم. حدثنا معلى بن منصور. حدثنا عبدالوارث بن سعيد. حدثنا كثير بن شنظير عن عطاء، عن جابر؛ قال:

 بعثني رسول الله صلى الله عليه وسلم في حاجة. بمعنى حديث حماد.

 

{….}

Bana Muhammed b. Hatim de rivayet etti. (Dediki) Bize Mûallâ b. Mansûr rivayet etti. (Dediki) Bize Abdiil Vâris b. Saîd rivayet etti. (Dediki) Bize Kesir b. Şinzir, Atâ'dan, o da Câbir'den naklen rivayet etti. Câbir:

 

«Beni Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir hacet peşinde gönderdi.» diyerek Hammâd hadisi ma'nâsında rivâyetde bulunmuş.

 

 

İzah:

Bu hadîs'i Buhari «Kitâbû'l - Amel fîs-Salât» da tahrîc etmiş* dir. Onun rivayetinde Hz. Câbir şöyle demektedir:

 

«Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) beni  bir hacet peşinde gönderdi. Ben de gitdim ve o haceti görerek döndüm. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e geldiğimde kendisine selâm verdim. Fakat selâmımı almadı. Bundan kalbime ne derece hüzün çöktüğünü bir Allah bilir. Kendi kendime: Galiba Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) gecikdim diye bana darıldı; dedim. Sonra kendisine tekrar selâm verdim. Fakat yine selâmımı almadı. Bu defa kalbime deminkinden daha derin bir hüzün çöktü. Sonra tekrar kendilerine selâm verdim. Bu sefer selâmımı aldı ve:

 

«Senin selâmını almakdan beni men eden, namazda oluşumdur.» buyurdular. Resulullah (Sallatlahü Aleyhi ve Sellem)'in hayvanı kıbleden başka tarafa doğru dönmüştü.»

 

Hâdise Benî Mustalik gazasında geçmişdir. Bu hadîs dahî yukarkiler gibi namazda konuşmanın caiz olmadığını bildiren delillerdendir.

,