SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

YOLCU NAMAZI BAHSİ

<< 819 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

272 - (819) وحدثني حرملة بن يحيى. أخبرنا ابن وهب. أخبرني يونس عن ابن شهاب. حدثني عبيدالله بن عبدالله بن عتبة؛ أن ابن عباس حدثه؛ أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال:

 "أقرأني جبريل عليه السلام على حرف فراجعته. فلم أزل أستزيده فيزيدني. حتى انتهى إلى سبعة أحرف".

قال ابن شهاب: بلغني أن تلك السبعة الأحرف إنما هي في الأمر الذي يكون واحدا، لا يختلف في حلال ولا حرام.

 

{272}

Bana Harmeletübnü Yahya rivayet etti. (Dediki): Bize İbni Vehb haber verdi. (Dediki): Bana yunus İbni Şihab'dan naklen haber verdi. (Demişl:i); Bana Ubeydullah b. AbdîIIâh b, Utbe rivayet etti. Ona da İbni Abbâs rivayet etmişki, Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) :

 

«Cibril Aleyhisselâm, bana Kur'ân'ı bir harf üzere okuttu. Sonra ben kendisine müracaat ettim. Ben ziyâde etmesini istemekde; o da bana ziyâde etmekde devam ede ede nihayet yedi harf de karar kıldı.» buyurmuşlar.

 

İbni Şihâb: «Duydum ki bu yedi harf yalnız bir olan şey'e mahsûs olup; helâl ve haram hususunda değişmezmiş.» demiş.

 

 

(819) وحدثناه عبد بن حميد. أخبرنا عبدالرزاق. أخبرنا معمر عن الزهري، بهذا الإسناد.

 

{….}

Bize bu hadîsi Abd b. Humeyd dahî rivayet etti. (Dediki): Bize Abdurrazzâk haber verdi. (Dediki): Bize Ma'mer, Zührî'den bu isnâdla haber verdi.

 

 

İzah:

Bu hadîsi Buhari «Kitâbü Bed'i'I-Halk» ve «Fedâilü'I-Kur'ânda tahrîc etmişdir.

 

Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in, Hz. Cibril 'den Kur'ân-ı Kerîm'i daha fazla vecihlerle okumasını istemesi, ümmetine tahfif ve kolaylık içindir. Filvaki yedi defaya kadar onun isteğini Cibrîl (Aleyhisselâm) Allah Teâlâ'ya arz etmiş. Ve isteği kabul olunmuşdur.

 

Bundan önceki hadisde de görüldüğü vecihle yedi harfden muradın ne olduğu ulemâ arasında ihtilaflıdır Ulemânın bu bâbdaki izahatından anlaşılıyor ki, yedi harfin mânâsı, her harf veya kelime yedi çeşit okunacak demek değildir. Gerçi Kur'ân-ı Kerîm'de yedi hattâ on vecihle okunan kelimeler vardır. Fakat bunlar pek azdır.

 

Bu hadîslerden maksad: Zikri geçen yedi vechin Kur'ân-ı Kerîm'in içersinde dağınık bir şekilde bulunmasıdır. Meselâ yedi harf'den murâd, yedi lehçedir; diyenlere göre Kur'ân-ı Kerîm'in bâzı yerleri Kureyş lehçesi ile; bâzıları Hüzeyl, Hevâzin ve Yemen lehçeleri ile nazil olmuş, demekdir.

 

İbni' Şihâb'ın: «Helâl ve haram hususunda değişmezmiş.» sözü «Yedi harf'den murâd, mânâlardır.» diyenlerin kavlini reddeder. Bu söz, yedi harfin lâfız ve harflere âid olduğuna işâretdir.