SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

ORUÇ BAHSİ

<< 1130 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

127 - (1130) حدثني يحيى بن يحيى. أخبرنا هشيم عن أبي بشر، عن سعيد بن جبير، عن ابن عباس رضي الله عنه. قال:

 قدم رسول الله صلى الله عليه وسلم المدينة. فوجد اليهود يصومون يوم عاشوراء فسئلوا عن ذلك ؟ فقالوا: هذا اليوم الذي أظهر الله فيه موسى وبني إسرائيل على فرعون. فنحن نصومه تعظيما له. فقال النبي صلى الله عليه وسلم: "نحن أولى بموسى منكم". فأمر بصومه.

 

[ش (أظهر الله فيه موسى وبني اسرائيل على فرعون) أي جعلهم ظاهرين عليه، غالبين].

 

{127}

Bize Yahya b. Yahya rivayet etti. (Dediki) Bize Hüşeym, Ebû Bişr'dan, o da Saîd b. Cübeyr'den o da İbni Abbâs (Radiyallahû ahhûma)'dan naklen haber verdi. Şöyle demiş:

 

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Medine'ye geldi de, Yahudileri aşûra günü oruç tutarken buldu. Kendilerine bunun sebebi sorulduğunda:

 

«Bu gün Allah'ın, Musa ile Beni İsrail'i Fir'avuna karşı muzaffer kıldığı gündür. İşte biz onu ta'zim için oruç tutuyoruz.» dediler. Bunun üzerine Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

 

«Biz, Hz. Musa'ya sizden daha evlâyız.» buyurdu ve o gün oruç tutulmasını emreyledi.

 

 

(1130) وحدثناه ابن بشار وأبو بكر بن نافع. جميعا عن محمد بن جعفر، عن شعبة، عن أبي بشر، بهذا  الإسناد. وقال: فسألهم عن ذلك.

 

{…}

Bize, bu hadîsi İbni Beşşâr ile Ebû Bekir b. Nâfi' hep birden Muhammed b. Cafer'den, o da Şu'be'den, o da Ebû Bişr'dari bu isnâdla rivayet ettiler. Yalnız burada râvi: «Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Yahudilere bunun sebebini sordu.» demiş.

 

 

128 - (1130) وحدثني ابن أبي عمر. حدثنا سفيان عن أيوب، عن عبدالله بن سعيد بن جبير، عن أبيه، عن ابن عباس رضي الله عنهما ؛ أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قدم المدينة. فوجد اليهود صياما، يوم عاشوراء. فقال لهم رسول الله صلى الله عليه وسلم:

 "ما هذا اليوم الذي تصومونه ؟ " فقالوا: هذا يوم عظيم. أنجى الله فيه موسى وقومه. وغرق فرعون وقومه. فصامه موسى شكرا. فنحن نصومه. فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم: "فنحن أحق وأولى بموسى منكم" فصامه رسول الله صلى الله عليه وسلم. وأمر بصيامه.

 

[ش (فصامه رسول الله صلى الله عليه وسلم وأمر بصيامه) قال الإمام النووي: مختصر ذلك أنه صلى الله عليه وسلم كان يصومه، كما تصومه قريش، في مكة. ثم قدم المدينة. فوجد اليهود يصومونه فصامه أيضا. بوحي أو تواتر أو اجتهاد، لا بمجرد أخبار آحادهم].

 

{128}

Bana İbni Ömer rivayet etti. (Dediki)  Bize Süfyân Eyyub'dan o da Abdullah b. Said b. Cübeyr'den oda babasından, o da İbni Abbâs (Radiyallahû anhûma) 'dan naklen rivayet etti ki

 

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Medine'ye gelmiş de Yahudileri aşûra günü oruç tutarlarken bulmuş Bunun üzerine onlara:

 

— «Oruç tuttuğunuz bu gün nedir? diye sormuş. Yahudiler :

 

— «Bu çok büyük bir gündür. Bu günde Allah, Musa ile  kavmini kurtardı da Fir'avun ile kavmini (suda) gark etti. Musa da buna şükür için oruç tuttu. İşte biz de bu günün orucunu tutuyoruz.» demişler. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

 

  «Öyle ise biz Musa'ya sizden daha yakın ve daha evlâyız.» buyurmuş, ondan sonra o gün Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hem kendisi oruç tutmuş hem de tutulmasını emir buyurmuştur.

 

 

(1130) وحدثنا إسحاق بن إبراهيم. أخبرنا عبدالرزاق. حدثنا معمر عن أيوب، بهذا الإسناد. إلا أنه قال: عن ابن سعيد بن جبير. لم يسمه.

 

{…}

Bize İshak b. İbrahim rivayet etti. (Dediki) Bize Abdurrazzâk haber verdi. (Dediki)  Bize Ma'msr, Eyyûb'dan bu isnadla rivayette bulundu. Şu kadar var kî o : «Said b. Cübeyr'in oğlundan» demiş, adını söylememiştir.

 

 

İzah:

Bu hadîsi Buhâri «Kitâbu's-Savm» ile «Ehâdîs'l-Enbiyâ» da, Ebû Dâvud, Nesaî ve İbni Mâce «Kitâbus'—Savm« da muhtelif râvilerden tahric etmişlerdir. Rivayetler arasında az çok lâfız farkları vardır.

 

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) 'in Yahudiler'in cevâbından sonra oruç tutması ve ashabına oruç tutmalarını emir buyurması bu oruca o günden sonra başlamış mânasına alınmamalıdır. Maksad : Öteden beri tutmakda olduğu c oruca devam etti demektir. Çünkü Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in onu Medîne'ye gelmezden önce tutardığı başka rivayetlerden anlaşılmıştır. Burada şöyle bir suâl hatıra gelebilir :

 

Hadîsin zahiri, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in Medine'ye geldiğinde Yahudileri oruçlu bulduğunu gösteriyor. Halbuki onun Medine'ye gelişi Rebîulevvel ayındadır. Aşura ise muharremdir.

 

Cevap şudur: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Yahudiler'in Aşûra günü oruç tuttuklarını Medine'ye geldiği gün işitmiş ve sormuştur.

 

Bâzıları bu sözde mahzuf bulunduğunu söylemişlerdir. Onlara göre «Nebi (Sallallahu Aleyhi ve 5ellem) Medine'ye geldi de aşura gününe kadar orada kaldı, ve yahudilerin o gün oruç tuttuklarını gördü» takdirindedir.

 

Gerçi yahudilerin haberine i'timad edilemezse de Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in bu orucu vahi tarîki ile haber alması kuvvetle muhtemel olduğundan orucunu onların verdiği habere itimaden tutması lâzim gelmez.

 

Bâzıları Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in bu orucun kendi içtihadı ile devam ettiğini söylerler. Bir takım ulemâ da bunu ona müslümanlığı kabul eden Yahudiler'in söylemiş olması, yahut haberi veren Yahudiler'in adetçe tevatür derecesine varmaları ihtimali üzerinde durmuşlardır. Bittabi tevâtürde islâmiyyet şart değildir.

 

Bu hususda Kaadî Iyaz şunları söylemiştir: « Kureyş'in Aşûra orucunu tuttukları, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) dahi bu orucu tutardığı sabit olmuştur. Medîne'ye geldiği zaman dahi aynı orucu tutmuştur. Binaenaleyh Yahudiler'in orucu ona yeni bir hüküm isabet etmiş değildir ki üzerinde lâf etmeye hacet kalsın. Bu ancak bir hâlin tavsifi ile bir sualin cevabından ibarettir...»