NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
494 - (1387) حدثنا
قتيبة بن
سعيد. حدثنا
حاتم (يعني
ابن إسماعيل)
عن عمر بن
نبيه. أخبرني
دينار القراظ
قال: سمعت سعد
بن أبي وقاص
يقول: قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم
"من أراد
أهل المدينة
بسوء، أذابه
الله كما يذوب
الملح في
الماء".
{494}
Bize Kutaybetübnü Sâid
rivayet etti. (Dediki): Bize Hatim yani İbni İsmail, Ömer b. Nübeyh'den rivayet
etti. (Demişki): Bana Dinar El-Karraz haber verdi. (Dediki): Sa'd b. Ebî
Vakkâs'ı şöyle derken işittim: Resûlulîah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ;
«Her kim Medine halkına
bîr kötülük etmek isterse, Alîah onu tuzun suda eridiği gibi eritir.»
buyurdular.
(1387) وحدثنا
قتيبة بن
سعيد. حدثنا
إسماعيل (يعني
ابن جعفر) عن
عمر بن نبيه
الكعبي، عن
أبي عبدالله
القراظ ؛ أنه
سمع سعد بن
مالك يقول:
قال رسول الله
صلى الله عليه
وسلم، بمثله.
غير أنه قال
"بدهم
أو بسوء".
[ش (بدهم) أي
بغائله وأمر
عظيم].
{…}
Bize Kutaybetû'bnü Saîd rivayet
etti. (Dediki): Bize îsmâîl yâni îbnî Câ'fer, Ömer b. Nübeyh El-Kâ'bi'den, o da
Ebû Abdillah EI-Karrâz'dan naklen rivayet etti. Karrâz, Sa'd b. Mâliki şöyle
derken işitmiş:
Resulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) yukarki hadîsin mislini buyurdular.
Yalnız Sa'd: «Her kim
Medine halkına bir gaile çıkarmak yahud kötülük etmek isterse...» demiştir.
495 - (1387) وحدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة.
حدثنا
عبيدالله بن
موسى. حدثنا
أسامة بن زيد
عن أبي
عبدالله القراظ.
قال: سمعته
يقول: سمعت
أبا هريرة
وسعدا يقولان:
قال رسول الله
صلى الله عليه
وسلم
"اللهم
! بارك لأهل
المدينة في
مدهم" وساق
الحديث. وفيه
"من أراد
أهلها بسوء
أذابه الله
كما يذوب
الملح في
الماء".
{495}
Bize Ebû Bekir b. Ebî
Şeybe rivayet etti. (Dediki): Bize Ubeydûllah bin Musa rivayet etti. (Dediki): Bize
Usâmetû'bnü Zeyd, Ebû Abdillah El-Karraz'dan naklen rivayet etti. (Dediki): Ben
Karrâz'i şöyle derken işittim: Ben Ebû Hureyre ile Sa'd'ı şunu söylerlerken
dinledim: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
«Yâ Rabbi! Medînelilere
ölçeklerinde berekeî ihsan ey!e...;> buyurdular. Râvi hadîsin tamamını
rivayet eyledi. Bu hadîsde :
«Her kim Medine halkına
bir kötülük yapmak isterse, Allah onu tuzun suda eridiği gibi eritir» cümlesi de vardır.
İzah:
Bu hadîsin Sa'd b, Ebî Vakkas
(Radiyallahu anh) rivayetini Buhâri «Fedâilû'l-Medîne» bahsinde biraz lâfız
farkı ile tahric etmiştir.
Hadisin bütün
rivayetleri Medine halkına kötülük etmek istiyenlerin tuzun suda eridiği gibi,
muzmahil ve perişan olacaklarını bildirmektedir. Mütecasirlerin böyle bir azaba
duçar olmaları pek Büyük bir günah irtikab ettikleri içindir.
Nesâî'nin Sâib b.
Hallâd'dan merfû olarak rivayet ettiği bir hadîste :
«Her kim Medine halkını
zulmederek korkutursa, Allah da onu korkutur ve Allah'ın laneti üzerine
olur...:> buyrulmuştur. Buna benzer başka bir hadîsi İbni Hibbân, Hz. Câbir
(Radiyallahu anh)'dan rivayet etmiştir.
Nevevî'nin beyanına
göre Medine halkına kötülük etmek isteyenlere Allah Teâlâ hiç bir zaman imkân
vermemiştir. Nitekim Benî Ümeyye zamanında Müslim bin Ukbe böyle bir maceraya
atılmış, fakat Medine'den dönerken helak olmuştur. Arkasından onu gönderen
Yezîd b. Muâviye dahi aynı akıbete uğramıştır.
Ulemâdan bazılarına
göre bu hadîsten murad: Medîne halkının gafil bulunduğu bir sırada onlara hile
ve kötülük yapmak isteyenlere Allah Teâlâ bunu yaptırmaz demektir. Hadîs-i
şerîf'den Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimizin hayatında
Medineliler'e kötülük etmek isteyenler kasdedilmekte muhtemeldir.
Teşbihin vechine
gelince: İlimleri çok ve kalbîeri temiz olan Medine halkı suya; onlara kötülük
yapmak isteyenler de tuza benzetilmişlerdir. Zira tuz suyu ifsat edeyim derken
nasıl kendisi eriyip biterse, kötülük yapmak isteyenlerin hileleri de
kendilerine racidir.