NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
496 - (1388) حدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة.
حدثنا وكيع عن
هشام بن عروة،
عن أبيه، عن
عبدالله بن
الزبير، عن
سفيان بن أبي
زهير. قال: قال
رسول الله صلى
الله عليه وسلم
"تفتح
الشام. فيخرج
من المدينة
قوم بأهليهم.
يبسون
والمدينة خير
لهم لو كانوا
يعلمون. ثم
تفتح اليمن.
فيخرج من
المدينة قوم
بأهليهم.
يبسون.
والمدينة خير
لهم لو كانوا
يعلمون. ثم
يفتح العراق
فيخرج من
المدينة قوم
بأهليهم.
يبسّون. والمدينة
خير لهم لو
كانوا يعلمون ".
[ش
(يبسون) قال
أهل اللغة:
يبسون. ويقال
أيضا: يبسون.
فتكون اللفظة
ثلاثية
ورباعية فحصل
في ضبطه ثلاثة
أوجه. ومعناه
يتحملون
بأهليهم. وقيل
معناه يدعون
الناس إلى
بلاد الخصب.
وهو قول إبراهيم
الحربي. وقال
أبو عبيد:
معناه يسوقون.
والبس سوق
الإبل. وقال
ابن وهب:
معناه يزينون
لهم البلاد
ويحببونها
إليهم ويدعونهم
إلى الرحيل
إليها. ومعناه
الإخبار عمن
خرج من
المدينة
متحملا بأهله
باشافي سيره
إلى الرخاء في
الأمصار التي
أخبر النبي
صلى الله عليه
وسلم بفتحها.
قال العلماء:
في هذا الحديث
معجزات لرسول
الله صلى الله
عليه وسلم.
لأنه أخبر
بفتح هذه
الأقاليم،
وإن الناس
يتحملون بأهليهم
إليها
ويتركون
المدينة. وإن
هذه الأقاليم
تفتح على هذا
الترتيب. ووجد
جميع ذلك كذلك
بحمد الله
وفضله. وفيه
فضيلة سكنى
المدينة والصبر
على شدتها
وضيق العيش
بها].
{496}
Bize. Ebû Bekir b. Ebî
Şeybe rivayet .etti. (dediki).: Bize Vekî', Hişam b. Urve'den, o da babasından,
o da AbduIIah b. Zübeyr'den, o da Süfyan b. Ebî Zûheyr'dea naklen rivayet, etti. Süfyan şöyle demiş: Resûlullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
«Şam fethedilecek ve
Medine'den bir kavim çıkarak aileleriyle (oraya) yerleşeceklerdir. Halbuki
bilmiş olsalar Medine kendileri için daha hayırlıdır. Sonra Yemen fethedilecek,
yine Medine'den bir, kavim çıkarak aileleriyle (oraya) yerleşeceklerdir.
Halbuki bilmiş olsalar Medine kendileri için daha hayırlıdır. Sonra Irak
fethedilecek Medine'den yine bir kavim çıkarak aileleriyle (oraya)
yerleşeceklerdir. Holbuki bilmiş olsalar Medîne kendileri için daha
hayırlıdır.» buyurdular.
497 - (1388) حدثنا
محمد بن رافع.
حدثنا عبدالرزاق.
أخبرنا ابن
جريج. أخبرني
هشام بن عروة
عن أبيه، عن
عبدالله بن
الزبير، عن
سفيان بن أبي
زهير. قال:
سمعت رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
يقول
" يفتح
اليمن فيأتي
قوم يبسّون
فيتحملون
بأهليهم ومن
أطاعهم.
والمدينة
خيرلهم لو
كانوا يعلمون.
ثم يفتح الشام
فيأتي قوم
يبسون
فيتحملون
بأهليهم ومن
أطاعهم. والمدينة
خير لهم لو
كانوا يعلمون.
ثم يفتح العراق
فيأتي قوم
يبسون.
فيتحملون
بأهليهم ومن
أطاعهم.
والمدينة خير
لهم لو كانوا
يعلمون".
{497}
Bize Muhammed b. Râfi'
rivayet etti. (Dediki): Bize Abdürrazzak rivayet etti. (Dediki): Bize İbnî
Cüreyc haber verdi. (Dediki): Bana Hişam b. Urve, babasından, o da Abdullah b.
Zübeyr'den. o da Süfyan b. Ebî Züheyr'den naklen haber verdi. Süfyan şöyle
demiş:
Resûlullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken işittim:
«Yemen fethedilecek ve
bir kavim gelerek yerleşecekler; aileleri ve kendilerini dinleyenlerle (oraya)
taşınacaklardır. Halbuki bilmiş olsalar Medine onlar için daha hayırlıdır.
Sonra Şam fethedilecek, yine bir kavim gelerek yerleşecekler, aileleri ve
kendilerini dinleyenlerle (oraya) taşınacaklardır. Halbuki bilmiş olsalar
Medine onlar için daha hayırlıdır. Sonra Irak fethedilecek ve yine bir kavim
gelerek yerleşecekler; aileleri ve kendilerini dinleyenlerle (oraya)
taşınacaklardır. Halbuki bilmiş olsalar Medine onlar için daha hayırlıdır.»
İzah:
Bu hadisi Buhari iîe
Nesâî dahi «Hacc» bahsinde muhtelif râvilerden tahrîc etmişlerdir.
Babımız hadîsi Nebi
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimizin bir mûcizesidir. Çünkü Şam, Yemen ve
Irak'ın feth edileceklerini ve halkın Medîne'yi bırakıp oralara gideceklerini
haber vermiş. Mezkûr memleketler hadîsdeki tertip üzere feth edilmişler, halk
da oralara göçmüşlerdir. Halbuki Medîne'de yaşamanın faziletini bilseler bunu
yapmazlardı. Çünkü Medîne Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in haremi,
vahyin mahalli ve bereketlerin bol olduğu bir yerdir. Dünyanın üç mescidinden
biri olan Mescid-i Nebevî oradadır. Medine'de yaşayanlar bu sevabı başka yerde
bulamazlar.
Şu kadar var ki,
ticaret ve cihad gibi bir sebeple Medine'den çıkanlar bu hadîsin mânâsında
dahil değildirler. Hadîs-i şerif Medîne'yi beğenmeyerek terk edenler
hakkındadır.
Bu hadîs Medîne'de yaşamanın
ve orada maişet sıkıntılarına katlanmanın faziletine delildir.