SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

CİHAD ve SİYER BAHSİ

<< 1805 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

127 - (1805) وحدثنا محمد بن المثنى وابن بشار (واللفظ لابن المثنى). حدثنا محمد بن جعفر. حدثنا شعبة عن معاوية بن قرة، عن أنس ابن مالك،

 عن النبي صلى الله عليه وسلم؛ أنه قال:

(اللهم! لا عيش إلا عيش الآخره * فاغفر للأنصار والمهاجره)

 

{127}

Bize Muhammed b. El-Müsennâ ile ibni Beşşâr da rivayet ettiler. Lâfız ibni'l-Müsennâ'nındır. (Dedilerki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivayet etti. (Dediki): Bize Şu'be, Muâviye b. Karra'dan, o da Enes b. Mâlik'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayet etti ki, şöyle buyurmuşlar :

 

«Allahım! Âhiret hayâtından başka hayât yoktur. O halde sen Ensar'la Muhacirlere mağfiret eyle!»

 

 

128 - (1805) حدثنا محمد بن المثنى وابن بشار. قال ابن المثنى: حدثنا محمد بن جعفر. أخبرنا شعبة عن قتادة. حدثنا أنس بن مالك؛

 أن رسول الله صلى الله عليه وسلم كان يقول (اللهم! إن العيش عيش الآخرة) قال شعبة: أو قال

(اللهم! لا عيش إلا عيش الآخره * فأكرم الأنصار والمهاجره)

 

{128}

Bize Muhammed b. El-Müsennâ ile ibni Beşşâr rivayet ettiler. ibnü'l-Müsennâ (Dediki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivayet etti. (Dediki): Bize Şu'be, Katâde'den naklen haber verdi. (Demişki): Bize Enes b. Mâlik rivayet etti ki, Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

 

«Allahım! Gerçekten hayât, âhiret hayâtıdır.» dermiş.

 

Şu'be demiş ki: Yahut şöyle buyurdu:

 

«Allahım! Âhiret hayâtından başka hayât yoktur. O halde sen Ensar'la Muhacirlere ikram eyle!»

 

 

129 - (1805) وحدثنا يحيى بن يحيى وشيبان بن فروخ (قال يحيى: أخبرنا. وقال شيبان: حدثنا عبدالوارث) عن أبي التياح. حدثنا أنس بن مالك قال:

 كانوا يرتجزون، ورسول الله صلى الله عليه وسلم معهم وهم يقولون:

اللهم! لا خير إلا خير الآخره * فانصر الأنصار والمهاجره

وفي حديث شيبان (بدل فانصر): فاغفر.

 

{129}

Bize Yahya b. Yahya ile Şeybân b. Ferrûh da rivayet ettiler. Yahya: Bize haber verdi tâ'birini kullandı. Şeybân ise : Bize Abdülvâris, Ebû't-Teyyûh'dan rivayet etti, dedi. (Demişki): Bize Enes b. Mâlik rivayet etti. (Dediki):

 

Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) de beraberlerinde olduğu halde ashâb racez okurlar ve:

 

«Allahım! Ahiret hayrından başka hayır yoktur. O halde sen Ensar'la Muhacirlere yardım eyle!» derlerdi.

 

Seyban'ın hadîsinde «yardım eyle!» yerine «mağfiret eyle!» ifâdesi vardır.

 

 

130 - (1805) حدثني محمد بن حاتم. حدثنا بهز. حدثنا حماد بن سلمة. حدثنا ثابت عن أنس؛

 أن أصحاب محمد صلى الله عليه وسلم كانوا يقولون يوم الخندق:

نحن الذين بايعوا محمدا * على الإسلام ما بقينا أبدا

أو قال: على الجهاد. شك حماد. والنبي صلى الله عليه وسلم يقول

(اللهم! إن الخير خير الآخره * فاغفر للأنصار والمهاجره)

 

{130}

Bana Muhammed b. Hatim rivayet etti. (Dediki): Bize Behz rivayet etti. (Dediki): Bize Hammâd b. Seleme rivayet etti. (Dediki): Bize Sabit, Enes'den naklen rivayet etti ki,

Hendek (harbi) günü Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in ashabı:

 

«Bizler sağ kaldıkça ebediyyen islâmiyet üzerine Muhammed'e bey'at edenleriz!» derlermiş. Yahut râvi Sabit «islâmiyet üzerine» yerine «Cihâd üzerine» demiştir. (Burada) Hammâd şekketmiştir.

 

Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) de :

 

«Allahım! Gerçekten hayır, ahiret hayrıdır. O halde sen Ensarla Muhacirlere mağfiret eyle!» dermiş.

 

 

İzah:

Bu hadîsin Berâ' rivayetini Buhari «Cihâd», «Megâzi» ve «Temenni» bahislerinde; Nesâî «Siyer»'de tahrîc ettiği gibi Sehl rivayetini Buhâri «Menâkıb» ve «Megâzî» bahislerinde; Nesâî «Menâkıb» ile «Rikaak»'da; Enes rivayetini Buhâri «Cihâd, Menâkıb» ve «Rikaak» bahislerinde; Nesâi «Rikaak» ve «Menâkîb»'de muhtelif râvilerden tahrîc etmişlerdir.

 

Hendek harbi hicretin beşinci yılında olmuştur. Buna Ahzâb muharebesi dahî denilir.

 

Ahzâb: Hızibler, kabileler demektir. Arap kabileleri  Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile harp etmek için birleşmişlerdi. Bunu haber alınca Medîne'yi müdafaa için etrafına hendek kazmaya karar verdiler. Bu karara Hz. Selmân-ı Fârisî'nin tavsiyesiyle vardıkları rivayet olunur.

 

Hendek soğuk bir günde muhacirlerle Ensâr tarafından kazılmıştır. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ashabının aç ve çıplak olmalarına rağmen canla başla hendek kazmağa çalıştıklarını görünce:

 

«Allahım! Gerçekten hayât âhiret hayatıdır, imdi sen Ensarla Muhacirlere mağfiret eyle!» diye duâ etmiş; onlar da kendisine:

 

«Bizler sağ kaldıkça ebediyyen cihâd (bir rivayette islâmiyet) uğruna Muhammed'e bey'at eden kimseleriz!» diye mukabele etmişlerdir.

 

Racezin muhtelif şekillerde okunduğu rivayet olunmuştur.

 

«Âhiret hayâtından başka hayât yoktur!» cümlesinin mânâsı: «Ondan başka baki hayât yahut matlûb hayât yoktur.» demektir.

 

Bu rivayetler: Bina yaparken racez okumanın müstehab olduğuna, memleketi i'mar için yeri kazmak gibi fi'li yardımlarda bulunmanın harbetmiş kadar sevâb olacağına delildirler.