NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
12- (2268) وحدثنا
قتيبة بن
سعيد. حدثنا
ليث. ح وحدثنا
ابن رمح. أخبرنا
الليث عن أبي
الزبير، عن
جابر؛
أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قال "من
رآني في النوم
فقد رآني. إنه
لا ينبغي
للشيطان أن يتمثل
في صورتي".
وقال "إذا حلم
أحدكم فلا
يخبر أحدا
بتلعب
الشيطان به في
المنام".
{12}
Bize Kuteybe b. Saîd
rivayet etti. (Demişki): Bize Leys rivayet etti. H.
Bize İbni Rumh da
rivayet etti. (Demişki): Bize Leys Ebu'z-Zübeyr'den, o da Câbir'den naklen
haber verdi ki: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve sellem):
«Her kim beni uyku hâlinde
gÖrdüyse hakîkaten görmüştür. Çünkü şeytanın benim suretime girmesi caiz
değildir.» buyurmuşlar. Bir de :
«Biriniz düş gördüğü
vakit kendisi ile uyku hâlinde şeytanın oynadı|ğını kimseye haber
vermesin!» buyurmuşlar.
13- (2268) وحدثني
محمد بن حاتم.
حدثنا روح.
حدثنا زكرياء
بن إسحاق. حدثني
أبو الزبير؛
أنه سمع جابر
بن عبدالله
يقول:
قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم "من رآني
في النوم فقد
رآني. فإنه لا
ينبغي
للشيطان أن
يتشبه بي".
{13}
Bana Muhammed b. Hatim
de rivayet etti. (Demişki): Bize Ravh rivayet etti. (Demişki): Bize Zekeriyya
b. İshâk rivayet etti. (Dediki): Bana Ebu'z-Zübeyr rivayet ettiki: Kendisi
Câbir b. Abdillah'ı şunu söylerken işitmiş: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem}:
«Her kim beni uyku
hâlinde görürse hakîkaten görmüştür. Çünkü şeytanın bana benzemesi caiz değildir.» buyurdular.
İzah: ! DİKKAT İZAH'DAN SONRA DA HADİSLER VAR!
Bu hadîsi Buhâri
«Kitâbül-Ta'bir»'de; Ebû Dâvud «Kitâbu'l-Edeb»'de muhtelif râvilerden tahrîc
etmişlerdir.
Ulemâ Resûlullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in :
«Hakîkaten beni
görmüştür.» sözü üzerinde ihtilâf etmişlerdir. İbni Bâkillanî'ye göre bu sözün
mânâsı: O kimsenin rü'yası sahihtir. Karışık düşler değildir. Şeytanın
benzetmelerinden de değildir, demektir. Hadîsin bir rivayetinde :
«Gerçekten hakkı
görmüştür.» buyurmuş olması da bunu te'yid eder. Yâni hakikî görüşle görmüştür.
Bazan Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) malûm sıfatlarının aksine görünür.
Meselâ: Biri onu beyaz sakallı görür. Bâzan da biri doğuda, biri batıda olan
iki şahıs aynı zamanda onu rü'yalarında görürler.
Mâzirî, İbni
Bakılani'nin bu tefsirini rivayet ettikten sonra şunları söylemiştir : «Bir
takımları da diyorlar ki: Hayır hadîs zahirî mânâsına göredir. Ondan murad :
Nebiimizi gören hakikati görmüştür, demektir. Bunu menedecek bir manî yoktur.
Akıl dahî imkânsız görmez ki, zahirinden değişmeye mecburiyet hâsıl olsun.
ibni Bakıllânî'nin :
«Bazan malûm sıfatlarının aksine yahut iki yerde birden görünür» sözü onun
sıfatlarında hata ve o sıfatları vakiin hilâfına tasavvurdur. Bazan bir kimse
hayâl ettiği bir şeyi görür gibi olur. Çünkü hayâl ettiği şeyin âdeta
gördükleri ile bağlantısı vardır. Binâenaleyh Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem)'in zatı görünmüş; sıfatları görülmeyip hayâl edilmiş olur. İdrak için
gözlerin görmesi, mesafenin yakınlığı görülen şeyin yerde gömülü yahut
yeryüzünde olması şart değildir. Şart olan yalnız onun mevcudiyetidir. Nebi
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in zatı görünmüş; sıfatları görülmeyip hayâl
edilmiş olur. İdrak için gözlerin görmesi, mesafenin yakınlığı görülen şeyin
yerde gömülü yahut yeryüzünde olması şart değildir. Şart olan yalnız onun
mevcudiyetidir. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in cismi yok olduğuna bir
delil bulunamaz. Bilâkis hadîslerde onun bakî olmasını iktiza eden beyanat vardır.
Bir kimse rü'yâsında Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in kendisine, katli
haram bir kimseyi öldürmesini emir buyurduğunu görse bu hayâl edilen
sıfatlardan olur. Görülen şey değildir.»
Kaadî İyâd; «Bu
hadîsten murad Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i hayâtında malûm olan
sıfatıyla görmesidir. Bunun aksine görürse hakikî rü'ya değil, te'vîlî rü'ya
olur.» demişse de Nevevî bu sözü zayıf bulmuş: «Sahih olan onu hakikaten
görmesidir. Sıfatının malûm olup olmaması bu hususta müsavidir.» demiştir.
Ulemâdan bâzılarına
göre Allah Teâlâ'nın insanlara hassaten Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem)'i doğru olarak göstermesi, şeytanı onun suretinde görünmekten men
etmesi, uyku hâlinde onun üzerinde yalan uydurmasına mâni olmak içindir.
Nitekim Nebilerine mucize denilen hârikaları vermiştir. Ve nitekim şeytan
uyanıkken de Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in suretine giremez. Çünkü bu
olmuş olsa hakla bâtıl birbirine karışır. Bu tasavvur korkusuyla Nebiin
getirdiği şeylere itimat kalmazdı.
Ulemâ rü'yada Allah
Teâlâ'yı görmenin caiz ve sahih olduğunda müttefiktirler. Velev ki hâline lâyık
olmayan cisim sıfatlarıyle görünmüş olsun.- Zira görülen şey Allah'ın zâtı
değildir. Allah Teâlâ'nın cisim şekline girmesi ve hallerinin muhtelif olması
imkânsızdır. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i görmek böyle değildir.
İbni Bakıllânî diyor
ki: «Rü'yada Allah Teâlâ'yı görmek kalpte zuhur eden bir takım hâtıralardır.
Bunlar gören kimse için olmuş veya olacak bir takım şeylere delildirler.»
«Her kim beni rü'yada
görürse; uyanıkken de görecektir. Yahut benî uyanıkken görmüş gibidir.» cümlesi
üzerinde ulemâ şunları söylemişlerdir: «Burada râvi şekketmiştir. Eğer
hakikatte Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) beni görmüş gibidir demişse bunun
mânâsı hakikaten beni görmüştür. Yahut hakkı görmüştür, demektir. Böyle değil
de uyanıkken beni görecektir demişse bu hususta birkaç kavil vardır.
Birinci kavle göre
maksat onun zamanında yaşayanlardır. O zamanda yaşayan bir zat rü'yasında Nebi
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i görürse onunla hakikatte de müşerref olacak
demektir.
İkinci kavle göre
rü'yayı gören şahıs âhirette uyanık halde bu rü'yanın tasdikini görecek, Nebi
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i bizzat muayene ve müşahede edecek demektir.
Üçüncü kavle göre
rü'yayı gören kimse âhirette Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i hususî bir
şekilde ona yakın olarak görecek ve şefaatına nail olacak demektir.»
14- (2268) حدثنا
قتيبة بن
سعيد. حدثنا
ليث. ح وحدثنا
ابن رمح.
أخبرنا الليث
عن أبي الزبير،
عن جابر،
عن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم؛ أنه قال
لأعرابي جاءه
فقال: إني
حلمت أن رأسي
قطع. فأنا أتبعه.
فزجره النبي
صلى الله عليه
وسلم وقال "لا تخبر
بتلعب
الشيطان بك في
المنام".
{14}
Bize Kuteybe b. Said
rivayet etti. (Demişki): Bize Leys rivayet etti. H.
Bize İbni Rumh da
rivayet etti. (Dediki): Bize Leys Ebu'z-Zübeyr'den, o da Câbir'den, o da
Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen haber verdi ki, kendisine
gelerek:
— Ben düşümde başımın
kesildiğini ve onu kovaladığımı gördüm, diyen bir bedeviyi men ederek:
«Uyku esnasında şeytamn
seninle oynadığını haber verme!» buyurmuşlar.
15- (2268) وحدثنا
عثمان بن أبي
شيبة. حدثنا
جرير عن الأعمش،
عن أبي سفيان،
عن جابر.
قال:
جاء أعرابي
إلى النبي صلى
الله عليه
وسلم فقال: يا
رسول الله!
رأيت في المنام
كأن رأسي ضرب
فتدحرج
فاشتددت على
أثره. فقال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم
للأعرابي "لا
تحدث الناس
بتلعب
الشيطان بك في
منامك".
وقال: سمعت
النبي صلى
الله عليه
وسلم بعد، يخطب
فقال "لا
يحدثن أحدكم
بتلعب
الشيطان به في
منامه".
{15}
Bize Osman b. Ebî Şeybe
de rivayet etti. (Demişki): Bize Cerîr A'meş'den, o da Ebû Süfyân'dan, o da
Câbir'den naklen rivayet etti. Câbir şöyle demiş:
Bir bedevi Nebi
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e gelerek:
— Yâ Resûlallah!
Rü'yamda başımın vurulup yuvarlandığını, kendimin de izinden koştuğumu gördüm,
dedi. Bunun üzerine Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) o bedeviye:
«Uykun esnasında
şeytanın seninle oynamasını âleme anlatma!» buyurdular.
Câbir demiş ki: Bundan
sonra Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i hutbe okurken dinledim:
«Sakın bîriniz uykusunda
şeytanın kendisiyle oynadığını söylemesin!» buyurdular.
16- (2268) وحدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة وأبو
سعيد الأشج. قالا:
حدثنا وكيع عن
الأعمش، عن
أبي سفيان، عن
جابر.
قال:
جاء رجل إلى
النبي صلى
الله عليه
وسلم فقال: يا
رسول الله!
رأيت في
المنام كأن
رأسي قطع. قال:
فضحك النبي
صلى الله عليه
وسلم وقال
"إذا لعب
الشيطان
بأحدكم في
منامه. فلا
يحدث به
الناس". وفي رواية
أبي بكر "إذا
لعب بأحدكم"
ولم يذكر الشيطان.
{16}
Bize Ebû Bekr b. Ebî
Şeybe ile Ebû Saîd El-Eşecc de rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Veki'
A'meş'den, o da Ebû Süfyân'dan, o da Câbir'den, naklen rivayet etti. Şöyle
demiş:
Bir adam Nebi
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e gelerek :
— Yâ Resûlallah!
Rü'yamda başımın kesildiğini gördüm... dedi. Bunun üzerine Nebi (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) güldü ve :
«Şeytan birinizle
uykusunda oynadığı vakit onu âleme söylemesin!» tuyurdular. Ehû Bekr'in
rivayetinde:
«Birinizle
oynanırsa...» ibaresi vardır. Şeytanı
anmamıştır.
İzah:
Mâzirî diyor ki: «İhtimal
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bu zât'ın rü'yasının karışık düşlerden
ibaret olduğunu vahy ile yahut rü'yasında buna delâlet eden bir şey ile
bilmiştir. Yahut rü'yadaki bir delâlet onun şeytanın verdiği üzüntü kabilinden
bir mekruh olduğunu göstermiştir. Tâbir âlimlerine gelince onlar kitaplarında
baş kesilmesinden söz eder; ve bunu rü'ya sahibinin içinde bulunduğu
nimetlerden veya mafevkinden ayrılmasına kuvvetinin elinden gidip bütün
işlerinde hâlinin değişmesine delil sayarlar. Meğer ki rü'yayı gören köle ola.
Bu takdirde rü'ya onun âzâd edileceğine delâlet eder. Rü'yayı gören hasta ise
şifâ bulacağına, borçlu ise borcunu ödeyeceğine, haccetmemişse haccedeceğine,
üzüntülü ise sevineceğine, korkmuşsa emniyete ereceğine delil olur.»