NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
45 - (2413) حدثنا
زهير بن حرب.
حدثنا
عبدالرحمن عن
سفيان، عن
المقدام بن
شريح، عن
أبيه، عن سعد:
في
نزلت: ولا
تطرد الذين
يدعون ربهم
بالغداة والعشي
[6/ الأنعام/ 52].
قال: نزلت في
ستة: أنا وابن
مسعود منهم.
وكان المشركون
قالوا له:
تدني هؤلاء.
{45}
Bize Züheyr'b. Harb
rivayet etti. (Dediki): Bize Abdurrahman, Süfyân'dan, o da Mıkdam b.
Şureyh'den, o da babasından, o da Sa'd'dan naklen rivayet etti:
«Sabah akşam Rablerine
dua eden kimseleri kovma!» [En-Am 52] Benim hakkımda indi, demiş.
Şunu da söylemiş: Bu
âyet altı kişi hakkında inmiştir. Ben ve ibni Mes'ûd onlardanız. Müşrikler ona:
«Sen bunları kendine
yaklaştırıyorsun.» demişlerdi.
46 - (2413) حدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة.
حدثنا محمد بن
عبدالله
الأسدي عن
إسرائيل، عن
المقدام بن
شريح، عن
أبيه، عن سعد.
قال:
كنا
مع النبي صلى
الله عليه
وسلم ستة نفر.
فقال
المشركون
للنبي صلى
الله عليه
وسلم: اطرد هؤلاء
لا يجترؤن
علينا.
قال: وكنت أنا
وابن مسعود،
ورجل من هذيل،
وبلال،
ورجلان لست
أسميهما. فوقع
في نفس رسول
الله صلى الله
عليه وسلم ما
شاء الله أن
يقع. فحدث نفسه.
فأنزل الله عز
وجل: ولا تطرد
الذين يدعون
ربهم بالغداة
والعشي
يريدون وجهه [6/
الأنعام/ 52].
{46}
Bize Ebû Bekr b. Ebi
Şeybe rivayet etti. (Dediki): Bize Muhammed b. Abdillah EI-Esedi İsrail'den, o
da Mikdam b. Şureyh'den, o da babasından, o da Sa'd'dan naklen rivayet etti.
(Şöyle demiş):
Peygamber (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)'le birlikte altı nefer idik. Müşrikler Nebi (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem):
— Bunları kov! Bize
karşı cüretkârlıkta bulunmasınlar, dediler. (Bu altı kişi), Ben, İbni Mes'ud,
Hüzeyl kabilesinden bir zat, Bilâl ve isimlerini veremiyeceğim iki adam idi.
Resûlullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)'in kalbine Allah ne diledi ise o geldi. Ve içinden bir şeyler
geçirdi. Bunun üzerine Allah (Azze ve Celle):
«Allah'ın rızasını
dileyerek akşam sabah ona dua eden kimseleri kovma.» âyet-i kerimesini indirdi.
İzah:
Hz. Sa'd kıssası
hakkında «Cihâd» bahsinde «Enfal» babında izahat verilmişti.
Buradaki rivayetlerde
onun faziletini ve hakkında muhtelif ayetler indiğini bildirmektedir. Hz.
Sa'd'in künyesi Ebû İshâk idi. Kendisine İslâm'ın süvarisi denir. Ve Allah
yolunda ilk ok atanın o olduğu rivayet edilir. Duası müstecab bir zât idi. Acem
memleketlerinin birçok yerleri onun kumandasında fethedilmiştir. Seksen üç
veya yetmişüç yaşlarında ellibeş tarihinde Medine'ye on mil mesafede bulunan
Akik'de vefat etmiş, cenazesi eller üzerinde Medine'ye götürülerek «El-Bâki»
namındaki meşhur kabristana defnedilmiştir. Cenaze namazını Mervân b. Hakem
kaldırmıştır. Cennetle müjdelenen on zattan en son vefat eden odur. Hz. Sa'd
ilk müslüman olan yedi kişinin yedincisidir. Annesi onun müslüman oluşuna pek
üzülmüş, eski dinine dönmedikçe yiyip içmeyeceğine yemin etmiştir. Fakat
annesinin bütün ısrarlarına rağmen Hz. Sa'd İslâm dininden dönmemiş ve annesine
hitaben : «Anne, senin yüz tane canın olsa ve gözümün önünde bunlar birer birer
alınsa, ben yine dinimden vaz geçemem. Boşuna üzülme.» demişti. Bunun üzerine
âyet inmiş ve :
«Annenle babam
bilmediğin bir şeyi bana şerik koşman hususunda seninle münakaşa ederlerse,
onlara itaat etme! Ama dünyada onlarla iyi geçini» buyurulmuştur.
Hadis-i şerif'de
görüldüğü vecihle kılıç, şarab ve tard meseleleri hakkında da âyet inmesine
Hz. Sa'd sebep olmuştur.