NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
100 - (2451) حدثني
عبدالأعلى بن
حماد ومحمد بن
عبدالأعلى
القيسي.
كلاهما عن
المعتمر. قال
ابن حماد: حدثنا
معتمر بن
سليمان قال:
سمعت أبي.
حدثنا أبو عثمان
عن سلمان. قال:
لا
تكونن، إن
استطعت، أول
من يدخل السوق
ولا آخر من
يخرج منها.
فإنها معركة
الشيطان،
وبها ينصب
رايته.
قال: وأنبئت
أن جبريل عليه
السلام أتى
نبي الله صلى
الله عليه
وسلم وعنده أم
سلمة. قال
فجعل يتحدث ثم
قام. فقال نبي
الله صلى الله
عليه وسلم لأم
سلمة "من هذا
؟" أو كما قال.
قالت: هذا دحية.
قال فقالت أم
سلمة: ايم
الله! ما
حسبته إلا إياه.
حتى سمعت خطبة
نبي الله صلى
الله عليه
وسلم يخبر
خبرنا. أو كما
قال. قال فقلت
لأبي عثمان:
ممن سمعت هذا
؟ قال: من
أسامة بن زيد.
[ش (فإنها
معركة
الشيطان) قال
أهل اللغة: المعركة
موضع القتال.
لمعاركة
الأبطال بعضهم
بعضا فيها،
ومصارعتهم.
فشبه السوق
وفعل الشيطان
بأهله، ونيله
منهم،
بالمعركة.
لكثرة ما يقع
فيها من أنواع
الباطل. كالغش
والخداع
والأيمان
الخائنة والعقود
الفاسدة.
والنجش
والبيع على
بيع أخيه والشراء
على شرائه
والسوم على
سومه وبخس
المكيال
والميزان.
والسوق تؤنث
وتذكر. وسميت
بذلك لقيام
الناس فيها
على سوقهم.
(وبها ينصب
رايته) إشارة
إلى ثبوته
هناك واجتماع
أعوانه إليه للتحريش
بين الناس
وحملهم على
هذه المفاسد
المذكورة
ونحوها. فهي
موضعه وموضع
أعوانه. (يخبر
خبرنا) هكذا
هو في نسخ
بلادنا. وكذا
نقله القاضي
وبعض الرواة
والنسخ. وعن
بعضهم: يخبر
خبر جبريل.
قال: وهو
الصواب. وقد
وقع في البخاري
على الصواب].
{100}
Bana Abdü'l-A'la b.
Hammad ile Muhamraed b. Abdi'l-A'la El-Kaysi ikisi birden Mu'temir'den rivayet
ettiler. İbnü Hammad (Dediki): Bize Mu'temir b. Süleyman rivayet etti.
(Dediki): Ben babamdan dinledim. (Dediki): Bize Ebû Osman, Selman'dan rivayet
etti. Şöyle demiş:
Yapabilirsen sakın
pazara ilk giren ve ondan son çıkan olma! Çünkü pazar şeytanın savaş yeridir.
Sancağını oraya diker.
Şunu da söylemiş: Haber
aldım ki: Cibril (Aieyhisselâm) Nebiyyullalı (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e
gelmiş. Yanında Ümmü Seleme bulunuyormuş. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) onunla konuşmağa başlamış. Sonra Cibril kalkmış (gitmiş). Bunun üzerine
Nebiyyullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Ümmü Seleme'ye :
«Kim bu?» diye sormuş. Yahut nasıl dediyse
öyledir. Ümmü Seleme:
— Bu Dıhyedir, demiş. Bilâhare Ümmü Seleme
şöyle dermiş :
— Allah'a yemin olsun ki, onu ancak Dihye
sanmıştım. Nihayet Nebiyyullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in bizim bu
haberimizi bildiren hutbesini işittim. Yahut nasıl dediyse öyledir,
Râvi demiş ki: Ebû
Osman'a : Sen bunu kimden işittin? diye sordum :
— Usâme b. Zeyd'den cevabını verdi.
İzah:
Bu hadisi Buhâri
«Kitâbu'l-Menakıb» ile «Fadâilü'l-Kur'an»'da tahric etmiştir.
Hadis-i şerif Hz.
Selman'a mevkuf ise de böyle bir söz karineden söylenemiyeceği için yine de
merfu' hükmündedir.
Ma'reke: Savaş yeri,
demektir. Pazar yerinde çeşitli aldatma ve aldanmalar, yalan yere yeminler
yapıldığı için Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) orasını harb yerine
benzetmiştir. Şeytanın sancağını oraya dikmesinden murad; bütün avenesiyle
orada toplanmalıdır. Orada satıcılarla alıcıları vesvese suretiyle muhtelif
yolsuzluklara teşvik ederler. Binâenaleyh pazarlar şeytanların yeridir.
Nevevi diyor ki: «Ümmü
Seleme, Cibril'i Dihyetu'l-Kelbi suretinde görmüştür. Hadis-i şerif Ümmü Seleme
(Radiyallahu anha)'nın menkabesine delildir. Yine bu hadisde insanların
melekleri görebileceklerine ve bunun fiilen vâki olduğuna deiil vardır. Onları
insan suretinde görürler. Çünkü asli suretleriyle görmeye kudretleri yoktur.
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) de Cibril'i ekseriyetle Dihye'nin suretinde
görürdü. Asli suretiyle iki defa görmüştür.»
Dihye b.
Halifete'l-Kelbi Ashab-ı kiramdandır. İnsanların en güzellerinden idi. Hattâ
kadınların fitnesine sebep olmamak için yüzüne peçe taktığı rivayet olunur.
Hadisin bazı
nüshalarında (Haberanâ) yerine (Habera Cibrile) denilmistir. Nevevi doğrusunun
bu olduğunu söylemiştir. Buhari»'-nin rivayetinde de bu şekildedir. Mânâsı bize
Cibri1'in haberini bildiriyordu, demektir.