ZİKİR DUA TEVBE VE İSTİĞFAR BAHSİ
NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
70 - (2719) حدثنا
عبيدالله بن
معاذ العنبري.
حدثنا أبي. حدثنا
شعبة عن أبي
إسحاق، عن أبي
بردة بن أبي
موسى
الأشعري، عن
أبيه،
عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم؛ أنه كان
يدعو بهذا
الدعاء
"اللهم! اغفر
لي خطيئتي
وجهلي. وإسرافي
في أمري. وما
أنت أعلم به
مني. اللهم!
اغفر لي جدي
وهزلي. وخطئي
وعمدي. وكل
ذلك عندي.
اللهم! اغفر
لي ما قدمت
وما أخرت. وما
أسررت وما
أعلنت. وما
أنت أعلم به
مني. أنت
المقدم وأنت
المؤخر. وأنت
على كل شيء
قدير".
[ش
(أنت المقدم
وأنت المؤخر)
يقدم من يشاء
من خلقه إلى
رحمته
بتوفيقه.
ويؤخر من يشاء
عن ذلك لخذلانه].
{70}
Bize Ubeydullah b. Muâz
El-Anberî rivayet etti. (Dedikî): Bize babam rivayet etti. (Dedikî): Bize
Şu'be, Ebû İshak'dan, o da Ebû Bürde b. Ebî Musa'l-Eş'arî'den, o da babasından,
o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayet ettiki:
Şu duayı okurmuş :
«Allahım! Bana günahımı,
cehlimi, işimdeki israfımı ve benden daha iyi bildiğin kusurlarımı bağışla.
Allahım! Bana ciddimi, şakamı, hatamı ve kasdimi bağışla. Bunların hepsi bende
vardır. Allahım! Peşin yaptığım ve sonraya bıraktığım, gizlediğim veya aşikâr
yaptığım ve senin benden daha iyi bildiğin bütün kusurlarımı bana bağışla!
İleri alan ve beri bırakan ancak sensin. Sen her şeye kadirsin.»
70-م - (2719) وحدثناه
محمد بن بشار.
حدثنا
عبدالملك بن الصباح
المسمعي.
حدثنا شعبة، في
هذا الإسناد.
{M-70}
Bize bu hadîsi Muhammed
b. Beşşâr da rivayet etti. (Dedikî): Bize Abdû'l-Melik b. Sabbah El-Mismaî
rivayet etti. (Dedikî): Bize Şu'be bu isnadda rivayette bulundu.
İzah:
Bu hadîsi Buhârî «Kitâbu'd-Deavât»'da tahric etmiştir.
İsraf her şeyde haddini
aşmak mânâsına gelir.
«İleri alan ve geri bırakan»
tâbirlerinden murad, dilediğini rahmet ve tevfikinle öne geçirir; dilediğine de
şaşkınlık vererek bu rahmetinden geri bırakırsın, demektir. Nevevî'nin beyânına
göre, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
«Bunların hepsi bende
vardır.» sözünü tevazuan söylemiş; nefsinin kemâle ermediğini günah saymıştır.
Bâzıları bundan sehven yaptıklarını; bir takımları da Nebilik gelmezden önceki
hallerini kastettiğini söylemiştir. Nevevî: «Murad ne olursa olsun, Nebi
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in gelmiş geçmiş bütün günahları affolunmuştur. O
bu duayı tevazu için yapmıştır. Çünkü duâ ibâdettir.» diyor.