DEVAM:
6. Yetimlerin Malarından Zekat Vermek Ve Mallarını İşletmek
وَحَدَّثَنِي
عَنْ
مَالِكٍ،
عَنْ يَحْيَى بْنِ
سَعِيدٍ،
أَنَّهُ
اشْتَرَى
لِبَنِي
أَخِيهِ - يَتَامَى
فِي حَجْرِهِ
– مَالاً،
فَبِيعَ ذَلِكَ
الْمَالُ
بَعْدُ
بِمَالٍ
كَثِيرٍ.
Yahya b. Said
anlatıyor: Odamda baktığım kardeşimin yetimleri için biraz mal satın aldım, sonra
da bunlar satıldı bu alış verişten çok kazanç elde verişten çok kazanç elde
edildi.
قَالَ
مَالِكٌ : لاَ
بَأْسَ
بِالتِّجَارَةِ
فِي
أَمْوَالِ
الْيَتَامَى
لَهُمْ،
إِذَا كَانَ
الْوَلِيُّ
مَأْذُونا،
فَلاَ أَرَى عَلَيْهِ
ضَمَاناً.
Bu konuda İmanı
Malik şöyle der: Yetki verilmiş velinin, yetimlerin mallarıyla onlar adına
ticaret yapmasında bir mahzur yoktur. Bu esnada zarar ederse —niyet samimi
olduğu için— tazmin etmesi gerekmez.