|
|
Rivayet
edildiğine göre, Allah (C.C.) Berhıya bin Haniya (Ahniya)'ya vahiy yoluyla Buht
Nassar'a gidip, ona küfür ve inkarlarına bir ceza olarak Arapların üzerine
yürümesini, savaşçılarım öldürmesini, çoluk ve çocuklarını esir etmesini ve
mallarını ganimet olarak almasını söylemeyi emretti. Bunun üzerine Berhiya,
kendisine vahyedilen bu emri gidip Buht Nassar'a bildirdi. Buht Nassar da önce
ülkesinde bulunan Arap tacirlerinden işe başladı ve onlar için Necef'te ağıl
şeklinde bir avlu yapıp onları oraya hapsederek başlarına muhafızlar tayin
etti. Buht Nassar'ın üzerlerine gelmekte olduğu haberi Arapların arasında
yayılınca, onlardan birçok grup eman dilemek üzere Buht-Nassar'ın yanına
geldiler. O da, onların isteklerini kabul edip kendilerine eman verdi ve onları
affedip Sevad bölgesine yerleştirdi. Bunun üzerine onlar Enbar şehrini
kurdular. Sonra Buht Nassar, Necef'te hapsettiği Arapları serbest bıraktı.
Onlar da binalar yaptılar ve buraya ''Rire'' adını verdiler; Buht-Nassar'ın
hayatı boyunca burada kaldılar.
Buht
Nassar ölünce, Rire halkı Enhar halkına katıldılar. İşte bu, Arapların Sevad
bölgesinde Hire ve Enhar'da ilk yerleşmeleri olmuştur.
Buht
Nassar, Necid ve Hicaz'da bulunan Arapların üzerine yürüdüğü zaman, Allah
Berhıya ile İrmıya'ya vahiy yoluyla, Ma'add bin Adnan'a gitmelerini ve onu alıp
Harran'a götürmelerini emretti. Ayrıca Allah onlara, Ma'add bin Adnan'ın
neslinden son peygamber Hz. Muhammed (s.a.v.)'in geleceğini de bildirdi. Bunun
üzerine Berhıya ve İrmiya hemen yola çıktılar, fakat onlar için Allah
tarafından yol dürüldü, mesafe ve konaklama mahalleri kısaltıldı. Bu yüzden
onlar Buht Nassar'dan önce Ma'add bin Adnan'a yetişip onu aldılar ve anında
Harran'a getirdiler. Bu sırada Ma'add on iki yaşında bulunuyordu. Daha sonra
Buht Nassar geldi ve kalabalık halinde toplanmış Araplarla karşılaştı. Onlarla
savaşa tutuşan Buht Nassar, onları hezimete uğrattı ve pek çok kimseyi öldürdü.
Bundan sonra Hicaz tarafına yürüdü, burada bulunan Adnan Arapları toplayıp
savaşa hazırlandı. Neticede Adnan ve Buht Nassar taraftarlarıyla birlikte
''Zatu Irk'' denilen yerde karşılaştılar. Aralarında çok çetin bir savaş
meydana geldi, fakat neticede Adnan hezimete uğradı, Buht Nassar da onun peşine
düşüp bölgedeki bazı ka-lelere varıncaya kadar onu takip etti. Sonra Araplar tekrar
Adnan'ın etrafında toplandılar. Bu defa taraflar kendileri için hendekler
kazdılar. Bu arada Buht Nassar askerlerinin bir kısmını pusuya yatırınıştı.
İşte bu, yeryüzünde kurulan ilk pusu olmuştur. Nihayet Buht Nassar'ın
askerleri, Arapları ön ve arkalarından sarıp kılıçtan geçirıneğe başladılar.
Araplar, başlarına gelen bu felaket üzerine: "Mahvolduk!" nidalarıyla
feryad edip bağırıştılar. Neticede Adnan ve Buht Nassar taraflarım savaştan
çektiler. Buht Nassar, Babil'e döndükten sonra Ma'add bin Adnan peygamberler
(Berhıya ve İrıniya) ile birlikte Harran'dan ayrıldı ve Mekke'ye geldi. Buraya
gelince hacc için gerekli olan yerleri belirleyip işaretledi ve kendisiyle
beraber gelen peygamberler ile birlikt hac yaptı. Sonra Ma'add bin Adnan
buradan ayrılıp Risut'a geldi ve Haris bin Mudad el-Curhimi'nin soyundan
kimlerin hayatta kaldığını sordu. Kendisine, Cuşem bin Cülhüme'nin sağ olduğu
söylendi. Bunun üzerine o, Cuşem'in Mu'ane adıudaki kızı ile evlendi ve bu
evlilikten Nezar adındaki oğlu dünyaya geldi.
BİR SONRAKİ
SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA
BÜŞTASB,
HÜKÜMDARLIĞI DÖNEMİNDEKİ HADİSELER ve BABASI LÜHRASB'IN ÖLDÜRÜLMESİ