|
|
HİCRETİN
4.YILI
Bu
senenin Safer (13 Temmuz - 10 Ağustos 625) ayında Bi'r Ma'une denilen yerde Müslümanlardan
bir grup öldürüldü.
Bunun
sebebi şu idi: Amir bin Sa'sa'aoğulları'nın efendisi olan Ebu Bera bin Azib bin
Amir bin Malik bin Ca'fer Medine'ye gelerek Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'e bir hediye takdim etti. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu
hediyeyi kabul etmeyerek: "Ey Ebu Bera, ben hiçbir müşrikten hediye kabul
etmiyorum" deyip ona Müslüman olmasını teklif etti. Ebu Bera' ise ondan
uzak durmadığı gibi Müslüman da olmayıp: "Senin bu işin güzel bir şeydir,
ashabından birisini Necidlilere senin bu işine davet etmek üzere gönderirsen
kabul edeceklerini ümit ederim" dedi. Bunun üzerine ResuluIlah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Necidlilerin onlara bir kötülük yapmasından
korkuyorum" deyince, Ebu Bera': "Onları ben himaye ederim" demişti.
Bunun
üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aralarında ''şehitliğe
alelacele giden'' diye ün yapmış bulunan Ensar'dan el-Münzir bin Amr, el-Harise
bin es-Simme, Haram bin Milhan, Amir bin Fuheyre ve başkalarının da bulunduğu
yetmiş kişiyi gönderir. Bu gönderilenlerin kırk kişi olduğu da söylenmiştir.
Bunlar Amiroğulları'nın diyarı ile Süleymoğulları'nın düzlüğü arasındaki bir
yer olan ''Bi'r Ma'une'' denilen yere varıncaya kadar yollarına devam ettiler.
Buraya varıp konakladıklarında Haram bin Milhan'ı Peygamber (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'in mektubunu götürmek üzere Amir bin et-Tufeyl'a gönderdiler.
Amir'in yanına vardığında mektuba hiç göz atmadan Haram'ın üzerine atılıp
öldürdü. Amir, Haram'a hançerini saplayınca Haram: "Allahu Ekber, Kabe'nin
Rabbine yemin ederim kazandım" diye seslendi. Bunun üzerine Amir,
Amiroğulları'nı çağırdıysa da onlar: "Biz Ebu Bera'nın himayesini
bozmayız, çünkü Ebu Bera onları himaye etmiş bulunuyor" diyerek kabul
etmediler. Bu sefer Amir, Süleymoğulları olan Usayya, Ri'l ve Zekvan'ı yardıma
çağırdı. Onlar çağrısını kabul ederek Müslümanların etrafını kuşattılar.
Müslümanlar onlarla son kişiye kadar çarpışmalarına devam etti. Onlardan sadece
Ensar'dan olan Ka'ab bin Zeyd kurtulabildi. Ka'ab'ı da can çekişmekte iken
bırakıp gittiler. O da Hendek günü şehit olduğu zamana kadar hayatta kaldı.
Onların
yakınlarında Amr bin Ümeyye ile Ensar'dan bir kişi bulunmakta idi. Bunlar
kuşların o taraflarda dolaşmakta olduğunu görünce: "Bunun bir nedeni
olmalıdır" diyerek araştırmaya başladılar. Aniden ölülerle yerlere
serilmiş olarak karşılaştılar. Atlarının da oldukları yerde durduklarını
gördüler. Amr: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e yetişip
durumdan haberdar edelim" dedi. Buna karşılık Ensari ise: "el-Münzir
bin Amr'ın şehit düştüğü bir yerde ben kendimi düşünemem" diyerek o da
şehit düşünceye kadar saldırganlarla çarpıştı. Amr bin Ümeyye'yi esir aldılar.
Amir, Amr'ın Sa'ad Kabilesi'nden olduğunu anlayınca serbest bıraktı. Amr da
oradan ayrılıp gitti. ''el-Karkara'' denilen yerde Amiroğullarından iki kişiyle
karşılaştı. Onlar da inip onunla birlikte aynı yerde konakladılar. Bu iki kişi
ile birlikte Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den bir güvenlik akdi
vardı. Fakat Amr bunu bilmediğinden onları öldürdü. Daha sonra durumu Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e haber verdi. Bu sefer Nebi (Sallallahu aleyhi
ve Sellem): "Sen iki kişiyi haksız yere öldürmüş bulunuyorsun mutlaka
onların diyetini ödeyeceğim" diye buyurduktan sonra Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Bu Ebu Bera'nın marifetidir" dedi ve durumdan
oldukça etkilenmiş olduğunu belli etti.
Öldürülenler
arasında Amir bin Fuheyre de vardı. Amir bin et-Tu-feyl şöyle dermiş:
"Onların aralarında öldürülüp de yer ile gök arasında yükseltilen kişi
kimdi?" Bu sefer ona: "O Amir bin Fuheyre'dir" cevabını
verdiler. Hassan bin Sabit de Ebu Beraoğulları'nı Amir bin et-Tufeyl'e karşı
kışkırtarak şöyle demiştir: ''Ey yiğitler doğuran annenin oğulları,
Yezid'in
koruyucuları iken, hoşunuza gider mi ?'' ''Amir'in Ebu Bera 'ya tahakküm edip
Ahdini
bozması? Hataen yapılan kasten gibi olamaz.''
Ka'ab
bin Malik de şöyle der: ''Ebu Bera 'nın himayesinin bozulması Herkesin yüzünü
ateş gibi kızarttı''
Bundan
başka daha bir takım beyitler de söylenmiştir.
Ebu
Bera'nın oğlu Rabia durumu haber alınca Amir bin et-Tufeyl üzerine hamle yapıp
O'na bir darbe vurdu. Amir atından düşerken: "Ölecek olursam kanımı talep
etmek amcama aittir" diye söyledi.
Yüce
Allah, Bi'r Ma'une'de şehid edilenler hakkında Kur'an'dan bazı ayetler
indirmiş, bunlar daha sonra nesh edilmiştir: "Kavmimize bizim durumumuzu
haber vererek deyiniz ki: Biz, Rabbimize kavuştuk, O bizden razı oldu. Biz de
ondan razı olduk."
BİR SONRAKİ
SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA