|
|
HİCRETİN
8.YILI
Hicretin
bu sekizinci yılında el-Habat Gazvesi olmuştur. Onların komutanı Ebu Ubeyde bin
el-Cerrah idi. Muhacir ve Ensar'dan bu gazveye iştirak edenlerin sayısı üç yüz
kişi kadardı. Gazve, Recep (25 Ekim - 23 Kasım 629) ayında olmuştur. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlara yol azığı olarak bir torba hurma vermişti.
Ebu Ubeyde bir avuç alır ondan sonra askerlere teker teker birer hurma
dağıtırdı. Her birisi bu hurmayı alır, çiğner üstüne su içerdi. Sonunda
torbadaki hurmalar bitti. Bu sefer (Arapçada silkelenmiş ağaç yaprağı anlamına
gelen) habat yemeğe başladılar ve büyük bir açlıkla karşı karşıya kaldılar.
Kays bin Sa'ad bin Ubade onlara dokuz deve kesti ve bu develeri yediler. Ebu
Ubeyde ise bir daha deve kesmesini yasaklayınca O da bundan vazgeçti. Daha
sonra deniz karaya ölmüş bir balık attı. Doyuncaya kadar bu balıktan yiyip
durdular. Ebu Ubeyde bu balığın kaburga kemiklerinden bir tanesini toprağa
dikti. Atlı, atının üstünde olduğu halde bu kemiğin altından geçebiliyordu.
Medine'ye vardıklarında durumu Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e
anlattılar. O da: "Allahu Teala'nın sizler için çıkarmış olduğu bu
rızıktan yiyiniz." buyurarak kalanından Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) da yedi. Kays bin Sa'ad'ın yaptığını da anlattılar. O da şöyle buyurdu:
"Cömertlik, bu ailenin karakteridir."
Yine
hicretin sekizinci yılında Şaban (24 Kasım - 22 Aralık 629) ayında Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in gönderdiği bir seriyye daha vardır. Bu
seriyyenin komutanı Ebu Katade idi. Eslem'li Abdullah bin Ebi Hadred de O'nunla
beraberdi. Bu seriyyenin gönderiliş sebebine gelince: Rifa'a bin Kays ya da
Kays bin Rifa'a, Cuşemlilerden büyük bir kol ile, birlikte ormanlık bir yere
konakladı ve Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e karşı savaş hazırlıklarına
başladı. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de Ebü Katade ile bazı
kişileri ondan bir haber getirmek üzere gönderdi. Güneşin battığı sırada
onların konakladıkları yere vardılar. Bu Seriyye efradından her birisi bir yere
gizlendi. Bunlar üç kişi idiler. On altı kişi oldukları da söylenmiştir.
Abdullah bin Ebi Hadred der ki: "Bu Cuşemlilerin bir çobanı vardı ve geç
kalmıştı. Rifa'a bin Kays silahını kuşanmış olarak onu aramaya çıktı. Ben de
attığım okla O'nu tam kalbinden vurunca, hiç sesi çıkmadı." Abdullah devam
ediyor: "Kafasını kesip aldım, ondan sonra askerlerin bulunduğu tarafa
yönelip ben de tekbir getirdim; (Cuşemliler) Kadınlarını, çocuklarını ve
ağırlık teşkil etmeyen yüklerini alıp gittiler. Biz de onlardan pek çok deve ve
koyun alıp Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e Kays'ın başıyla birlikte
geldik. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu getirdiğimiz develerden
bana on üç deve verdi. Ben yeni evlenmiş ve ailemle birlikte ayrı çıkmıştım.
"
Bir
deve ise on koyuna eşit kabul edilir.
Yine
bu yıl içerisinde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ebu Katade'yi idam
üzerine gönderdi. Onunla birlikte el-Leys Kabilesi'nden Muhallim bin Cessame de
vardı ve bu Mekke'nin fethinden önce idi. Yolda Eşca'lı Amir bin el-Adbat ile karşılaştılar.
Devesi üzerine binmiş ve yanında kendisine ait bazı mallar da vardı. Amir
onlara İslam selamı ile selam verince ona ilişmediler. Fakat Muhallim bin
Cessame, daha önce aralarında bulunan bir anlaşmazlık dolayısıyla bir hamle
yapıp O'nu öldürdü ve devesini aldı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in yanına Medine'ye vardıklarında Muhallim ona durumu anlattı. Bunun
üzerine Kur'an-ı Kerim'in: ''Ey iman edenler, Allah yolunda çıktığınızda iyice
araştırınız.'' (Nisa suresi, 94) ayeti nazil oldu.
Bu
Seriyyenin Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mekke'ye gitmek üzere çıktığında,
Ramazan (23 Aralık 629 - 21 Ocak 630) ayında olduğu da söylenmiştir.
BİR SONRAKİ
SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA