|
|
HİCRİ 17.YIL
Bu
sene içerisinde Bizanslılar Ebü Ubeyde bin el-Cerrah ve O'nunla birlikte
Hıms'da bulunan Müslümanların üzerine yürümeyi kararlaştırdılar. Bu konuda
Bizanslıları kışkırtanlar Cezire halkı olmuştu, çünkü Cezireliler Bizans
kralına haber göndererek Şam'a asker göndermesi konusunda ikna etmiş,
kendilerinin de bu konuda yardımcı olacaklarını vaat etmişlerdi. Kral da
onların bu tekliflerine uygun hareket etti.
Müslümanlar
Bizanslıların toplandıkları haberlerini alınca Ebü Ubeyde silahlı askerlerini
toplayarak Hıms şehrinin düzlüğünde karargahını kurdu. Halid de Kınnesrin'den
gelerek onlara katıldı. Ebü Ubeyde yardımcı kuvvetlerin gelmesine kadar savaşa
başlamak yahut savunma yapmak konusunda görüşünü sorunca, Halid, savaş
yapılması görüşünü ortaya koyarken diğer komutanlar şehre sığınarak Hz. Ömer'e
mektup yazılması görüşünü ileri sürdüler. Ebü Ubeyde onların görüşüne uyarak
Hz. Ömer'e mektup yazdı. Hz. Ömer daha önce her bölgede Müslümanların
mallarından artan miktar kadarıyla, olabilecek durumlarda kullanılmak üzere
ihtiyat atlar hazırlamıştı. Kufe'de bu gibi ihtiyat atlardan dört bin tane
vardı, Bunların başında ise Selman bin Rabia el-Bahili ile Kufe halkından bir
grup kişi bulunmakta idi. Diğer sekiz bölgede de aynı şekilde oranın
imkanlarına göre ihtiyat atları bulunmaktaydı. Bu atların kullanılması
gerektiği bir zamanda askerler gelir, bu atlara biner ve diğer insanlar savaşa
hazırlanıncaya kadar bunlar hazır kuvvet olarak yollarına koyulurlardı. Hz.
Ömer haberi alınca Sa'ad'a mektup yazmış ve: "Hazır insanları Ka'ka' bin
Amr ile birlikte aynı günde yola çıkar, çünkü Ebü Ubeyde'nin etrafı düşmanı ile
sarılmış bulunuyor" diye talimat vermişti. aynı şekilde O'na: "Süheyl
bin Adiyy'i Rakka'ya gönder, çünkü Bizanslıları Hımslılar üzerine kışkırtanlar bizzat
Cezire halkıdır" demişti. Abdullah bin İthan'ı da Nasibin üzerine
göndermesini emretmiş, Nasibin'den Harran ve Ruha üzerine gitmesini söylemişti.
Diğer taraftan Velid bin Ukbe'yi Cezire bölgesinde bulunan Rabia ve Tenlih
Arapları üzerine yollamasını Iyad bin Ganm'i ise aynı şekilde göndermesini
bildirmiş ve savaş olması halinde karar vermek yetkisinin de Iyad'a ait
olduğunu belirtınişti.
Aynı
gün Ka'ka' dört bin süvari ile birlikte Hıms'a yürürken, İyad bin Ganm ile
Cezire komutanları da Cezire'nin yoluna koyulmuşlardı. Her komutan tayin
edildiği ve emredildiği yerleşim bölgesine yürüdü. Ayrıca Hz. Ömer de
Medine'den çıkıp Hıms'a varmış, Ebu Ubeyde'ye yardımcı olmak üzere Cabiye'ye
kadar gelmişti.
Hıms
halkına karşı Bizanslılara yardımcı olan Cezıre halkı, onlarla birlikte iken,
İslam ordusunun haberi yetişince kendi yurtlarının çeşitli yörelerine
dağıldılar ve Bizanshlardan ayrılıp gittiler. Bu şekilde Cezıre halkı onlardan
ayrılıp gittikten sonra Ebu Ubeyde, Halid'in Bizanslılara karşı çıkıp savaşmak
konusunda fıkrini aldı. Halid onlara karşı çıkıp savaşmak fıkrini ortaya
atınca, Ebu Ubeyde de Bizanslılara karşı çıkıp savaştı ve Allah da ona zafer
nasib etti. Ka'ka' bin Amr ise onların yanına savaştan ancak üç gün sonra
varabildi. Ebu Ubeyde ve beraberindekiler Hz. Ömer'e mektup yazıp zafer
kazanıldığını ve yardım kuvvetlerinin gelişini bildirerek bu konuda hüküm
vermesini isteyince, Hz. Ömer onlara şunları yazdı: "Ganimetlerde onları
da kendinize ortak yapın; çünkü onlar sizin yanınıza gelmiş, fakat düşmanınız
onlardan önce ayrılmış gitmiştir." Hz. Ömer ayrıca Kufeliler hakkında
şunları söylemiştir: "Allah Kufelilere iyiliklerini versin. Onlar hem
kendilerini koruyor, savunuyorlar, hem de diğer bölge halklarına yardımcı
oluyorlar."
Ka'ka'
ile birlikte gelenler işlerini bitirdikten sonra geri döndüler.
BİR SONRAKİ
SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA
CEZİRE ve
ERMENİSTAN'IN FETHEDİLMESİ