GÜMÜŞÜN ZEKATI
[816] Bize er-Rebi'
haber verip dedi ki: Bize Şafii haber verip dedi ki: Bize Malik, Amr b. Yahya el-Mazini'den
haber verdi. O, babasından şöyle dediğini rivayet etti: Ebu Said el-Hudri'yi
şöyle derken dinledim: Rasulullah (s.a.v.), şöyle buyurdu: "Beş okkiyeden
daha aşağısında zekat yoktur."
[817] Bize er-Rebi'
haber verip dedi ki: Bize Şafii haber verip dedi ki: Bize Süfyan b. Uyeyne
haber verip dedi ki: Bize Amr b. Yahya el-Mazini tahdis edip dedi ki: Bana,
babamın haber verdiğine göre, o Ebu Said el- Hudri'yi şöyle derken dinlemiştir:
Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyuıdu: "Gümüş(te), beş okkiyeden aşağısında
sadaka / zekat yoktur."
[818] Bize er-Rebi'
haber verip dedi ki: Bize Şafii haber verip dedi ki: Bize Malik haber verip
dedi ki: Bize LI. luhammed b. Abdullah b. Abdurrahman b. Ebu Sasaa babasından
haber verdi. O, Ebu Said el-Hudri'den rivayet ettiğine göre, Rasulullah
(s.a.v.) şöyle buyurdu: "Gümüş(ün), beş okkiyeden aşağısında sadaka /
zekat yoktur."
Şafii (Allah'ın rahmeti
ona olsun) dedi ki: Biz de (delil olarak) bunu alıyoruz. Buna göre gümüş, beş
okkiyeye vardığı zaman -ki bu da İslam dirhemleri ile 200 dirhem eder ve İslam
dirhemlerinden her bir beş dirhem, İslam miskali ile yedi miskal
ağırlığındadır- o halde (o miktarda olursa) gümüşte sadaka / zekat vardır.
Şafii (Allah'ın rahmeti
ona olsun) dedi ki: Gümüşün arıtılmış kaliteli dirhemler olması LO dinara
eşittir. Eğer külçe halinde olursa 20 miskali bir dinar eder. Ben, onun
dışındaki bir şey ile kıymetinin ne olduğuna bakmam. Çünkü zekat bizzat
ondadır. Nitekim davarlar ve ekinlerde de bunu dikkate almam ve her bir türün
kaliteli olanını kendi türünden kalitesiz olanına katarım.
Şafii dedi ki: Bir
adamın bir habeb eksiği ile 200 dirhemi olsa ya da ondan da az olup, bu tartı
olarak öyle geçiyorsa yahut da tartı olarak ondan daha fazlasına tekabül
ediyorsa, onda zekat olmaz. Tıpkı bir kimsenin 1.000 dinar değerinde dört
devesi olması halinde bu dört deve dolayısyla bir koyun zekat düşmeyeceği gibi.
Buna karşılık 10 dinar etmeyen beş devede bir koyun zekat verilir. Nitekim
değeri 100 veskden daha yüksek dört berdi veski olanın da bu mahsulünde zekat
yoktur.
Dedi ki: Kim de bundan
başka bir hüküm beyan ederse Rasulullah (s.a.v.)'ın sünnetine muhalefet etmiş
ve (gümüşte) beş okkiyeden daha aşağısında zekat verilmesini vacip görmüş olur.
Halbuki Nebi (s.a.v.), beş okkiyeden aşağısında zekatı düşürmüş bulunuyor.
Şafii (Allah'ın rahmeti
ona olsun) dedi ki: Bir adamın kalitesiz gümüş ile kaliteli gümüşü bulunsa,
bunların her birisinden kendi miktarınca kalitelisinden miktarına göre
adisinden de miktarına göre zekatları alınır.
Dedi ki: Eğer birisinin
üzerine bakır konulmuş yahut kalp gümüşü bulunsa, o zaman tasfiye edilmesi
(temizlenmesi; arındırılması) emredilir. Tasfiye edildikten sonra zekatın
alınacağı bir miktara ulaşıyor ise, zekatı alınır. Eğer kendisi tetavvu olarak
üzerine başka madenlerin katılmamış gümüş gibi zekatını öderse, yine ondan
kabul edilir. Fakat hile karışmış gümüşü onunla başkasının aldatmaması için
yahut da kendisi ölür de mirasçısı onunla başkasını aldatmaması için hileli
gümüş edinmesini de hoş görmem.
Şafii (Allah'ın rahmeti
ona olsun) dedi ki: Külçe halindeki gümüş, sikke olarak vurulmuş dirhemlere
katılır (beraber toplanır).
Şafii (Allah'ın rahmeti
ona olsun) dedi ki: Bir kimsenin altın karıştırmış olduğu gümüşü bulunsa,
bunları birbirinden ayırt etmek için ve onların her birinin zekatını
verebilmesi için onu ateşe sokması (ayrıştırması) gerekir. Eğer, onların her
birinden kendisinin bildiği miktarına göre sadakasını / zekatını verirse, bunda
bir sakınca yoktur. Aynı şekilde yine miktarlarını bilmeyip artık onların her
birine düşen kadarını, ya da daha fazlasını verdiğinden kesinlikle emin
oluncaya kadar ihtiyatlı davranarak zekat verecek olursa bir sakıncası yoktur.
Dedi ki: Eğer valilzekat
toplama memuru, böyle bir zekatı ondan almak ile görevli ise, bunu bilgi sahibi
olduğu bir hususa dair yemin etmediği sürece ondan kabul edemez. Eğer yemin
ederse, kabul eder. Bilgi sahibi olmadığı şeye gelince, ilim ehli ona bu
hususta: 'Buna onun söylediğinden fazla zekat düşmez', demedikleri sürece o
miktarı mal sahibinden kabul etmez. Şayet bilgi sahibi kimseleribilirkişiler,
ona böyle bir şey demeyecek olurlarsa, onun ödemekle yükümlü olduğunu bildiği
miktarı için yemin etmez ve onların her birinden düştüğü kadarıyla zekatını
alır.
Şafii (Allah'ın rahmeti
ona olsun) dedi ki: Eğer bir kimsenin Üzeri gümüş sıvanmış yahut da tavanına
sıva olarak sürülmüş gümüşü olup ayırt edebiliyorsa ve bu ateşten geçirilerek
bir araya toplandığı vakit bir miktarı bulursa, o takdirde onun zekatını
vermekle görevlidir.
Şayet ayırt edilemiyor
ve (zekat düşen) bir meblağa ulaşamıyorsa, o takdirde bu, tüketilmiş bir
şeyolup bundan dolayı onda ona bir şey (zekat) düşmez.
Şafii (Allah'ın rahmeti
ona olsun) dedi ki: Şayet bir kimsenin peşin beş okka gümüşü bulunursa yine beş
okkayı tamamlayan gümüş alacağı ya da bir ticaret malında -ama hazır olmayan o
miktarda- gümüşü varsa, hazır olanı hesap eder, alacağını bekler. Eğer borcunu
tahsil edecek olursa, ticaretteki ticari malına da kıymet biçildiği takdirde ve
bütün bunlar zekatın eda edileceği bir miktarı bulursa, zekatını öder.
Gümüş ve altının zekatı
öşrün dörttebiri (kırkta bir) dir. Ona ne bir şey eklenir ne ondan bir şey
eksiltilir.
Şafii (Allah'ın rahmeti
ona olsun) dedi ki: Eğer gümüş ve altın zekat gereken bir miktara ulaşırsa, o
zaman öşrünün dörttebiri (kırktabir 1/40) alınır. Zekatın düştüğü asgari
miktardan fazlasının da öşrünün dörttebiri (kırktabir (1/40) alınır. Bu
fazlalık eğer bir kırat dahi olursa yine öşrünün dörttebiri(kırktabiri) alınır.
Sonraki için tıkla: