HARAM BiR MADDE
KULLANMADAN AKLİ MELEKEYİ YİTiRMEK
Rebi' şöyle haber verdi:
İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: Kişinin akıl idrakinin üzeri
örtünür yahut kavrama melekesini yitirir yahut bir hastalıktan dolayı bu duruma
düşerse -hastalığı ne olursa olsun fark etmez- bu kişinin üzerinden namaz
filrziyeti kalkar. Söz konusu hastalığı akli idrakine engel olduğu müddetçe
namaz farziyeti üzerinden kalkmış olur. Çünkü bu kişi, ne söylediğini idrak
edinceye kadar namaza yaklaşmaktan nehyedilmiştir. Bu kişi, idrak kabiliyetini
yitirmiş ve hiçbir suçu olmadan bu duruma yenik düşmüştür. Bu durumda olan
kişi, sadece mükellefiyetten kurtulmaz, ayrıca bu durumundan dolayı mükafat
alır ve bu durumu kendisine kefaret nesabesinde de olabilir. Allah'ın izni, ve
inayetiyle inşaallah. Bu durumda olan kişi, ne zaman ayılır ve aklı idraki
yerine gelirse, o zaman namazını kılar.
Aynı şekilde kişi, eğer
içinde bazı zehirli maddeler bulunan bir ilaç içerse yüksek ihtimalle içmiş
olduğu bu ilaç kendisine şifa olacağına inanırsa, bu ilacı içmekle asi olmuş
sayılmaz. çünkü söz konusu kişi, bu ilacı kendine zarar vermek yahut aklı
melekesinin gitmesi için içmemiştir. Kişinin bu ilacı içtikten sonra akli
melekesini kaybetmesi halinde de durum değişmez ..
Bu kişinin ihtiyaten
namazını kılmasını müstehab görürüm. Çünkü helal olsada içinde zehir olan bir
madde içmiştir. Kişinin helal olan bir şeyi içmesi veya yemesi halinde akli dengesi
bozulursa yahut bazı şeyleri algılayıp bazı şeyleri algılamaz duruma yahut bir
şeyi kullanmayı alışkanlık haline getirdiğinden dolayı akli dengesi bozulursa
bozulup akli idrakini kaybederse -eğer kendisi bu yediği veya içtiği maddelerle
akli idrakinin kaybolmasını hedeflememişse- akli dengesi yokken kılmış ,olduğu
namazların ve kılmayıp terk etmiş olduğu namazların iadesi gerekmez.
Eğer kişi, faydasız
şeylerle uğraştığı için yahut isteyerek akli melekesi gitmesi için uğraşırsa ve
akli melekesi giderse, günahkar olur. Bu kişinin, akli dengesi yerine geldikten
sonra akli melekesi yokken kılmış olduğu yahut terk etmiş olduğu tüm namazları
iade etmesi gerekir.
Kişi, kendi isteğiyle
akli dengesini bozuyorsa yahut kendine. zarar vererek günahkar oluyorsa aymı
şekilde akli dengesi yokken kılmış olduğu yahut terk etmiş olduğu tüm namazları
iade etmesi yükümlülük haline gelir.
Ama bır şey yapaıı ve bu
sebeple akli dengesi, bozulan kişi, yaptığından doIayı güriahkar olmuyorsa, bu
durumdayken kılmadığı namazlar için iade gerekmez. Sadece içinde ayıldığı
vaktin namazını kılması gerekir.
Baygın olan kişi eğer
ayıldığında günden sadece bir tekbir alacak kadar bir zaman kalmışsa, öğle ve
ikindi namazlarını iade eder. Ondan önceki sabah, akşam ve yatsı namazlarını
iade etmesine gerek yoktur. Eğer ayıldığında gece bitmeden veya fecir çıkmadan
önce bir tekbir alacak kadar bir zaman varsa, akşam ve yatsı namazlarını kaza
eder, Eğer kişinin; güneş doğmadan önce bir tekbir alacak kadar, bir zamanı
varsa, sabah namazını kaza eder. Ama güneş doğmuşsa, kaza yapmasına,gerek
yoktur. Bunu bu şekilde söylememin sebebi; bu vakitte mazeret olduğundan
dolayıdır.
Resulullah (s,a,v.)
seferde, öğle ile ikindi namazlarını öğle vatinde; akşam ile yatsı namazlarını yatsı
vaktinde cem etmiştir. Bu durumda önce gelen nanıazın vaktini, sonra gelen
namaz için vakit yapmış ve sonra gelen namazın vaktini de önce gelen namaz için
vakit yapmıştır. Bu durumda birinin vakti diğeri için vakit olmuşfur. Aklın
kaybolması da özür sayılmıştır. Aklın tekrar gelmesi ile ikindi namazını
kılmaksını ve ayrıca öğleni kaza etmesini söyledim, çünkü ikisine vakit
olabilecek bir zamanda ayılmış olduğundan dolayıdır.
Aynı şekilde, hayızdan
temizlenen kadın ile İslam'a giren kişiye de bayılmadan uyanan kişiye
söylediğim kaza emrini söyüyorum. Kazadan başka da bir şey olmaz.
Bize Süfyan, Zühri'den,
Salim yoluyla ibn Ömer'in şöyle dediğini nakletti: "Nebi (s.a.v) eğer
seyir halindeyken acele edecek ohırsa akşam ile yatsı namazlarını cemederdi. Tahric: Buhari, Namaz 1/345 no: 1106; Müslim, Seferinin
namazı 1/488; no: 44/703
Mahir: İmam Şafii bu
hadis ile kardeş namazlarının bitişikliğini vurgulamış ve uyanan kişinin iki
vakti de değerlendirmesi gereğini kanıtlamak istemiştir. İslam'a girem'e gereken
kaza'da İslam'a girdiği vakitteki kardeş namazın kazasını da içerir. Yani Yatsı
vaktinde giren kişi Mağrib / Akşam namazını da kaza eder. -En doğrusunu Celle ve A'la olan Allah
bilir.-
Sonraki için tıkla: