ŞAFİİ el-UMM

SALAT

 

VAKİTLERİN İHTİlAFI

 

İmam Şafii (Allahrahmetetsin) şöyle dedi: Cebrail, ResuluIlah(s.a.v)'e imamlığı, mukim iken ve yağmur olmadığı bir zamanda yapmıştır.

 

Dedi ki: İşte bunların ikisininCiki namaz vaktinin) arasında bir vakit vardır. Ve bu vakit içinde gerek mukimlikte gerek yağmurlu havada mutlaka bu vakit içinde namaz kılınır. Kişi münferiden namazını kılacak olsa da durum değişmez. Aynen Cebrail'in, ResuluIlah (s.a.v)'e imamlık yapıp namazı kıldığı ve hayatı boyunca ResuluIlah (s.a.v)'in mukimken namazı kılmış olduğu gibi kılınır.

 

ResuluIlah (s.a.v)'in Medine'de mukim ve güvende olduğu zamanda cemetmiş olması, söz konusu hadise muhalefet etmiş olmaktan başka bir ihtimal taşımamaktadır. Yahut cemetmiş olduğu hal ile namazları cemetmeden kılmış olduğu hal aynı değildir. Birinin şöyle demesi caiz olmaz: Mukimken cemetmesi, cem etme (anlayışına) muhalif bir durumdur. Bu anlayış, iki yönden caiz değildir: Her namaz için ayrı bir hüküm terettüp ettirmiş olur. Ve onlardan rivayet edenin bir kişi olduğu sanılır. O şahıs da İbn Abbas'tır. O zaman mukimken cemetmiş olması, bir sebebe dayalı olup onun ile namazları cemetmeden kılması arasına girdiğini öğrenmiş oluyoruz. Bu illet ise yağmurdan başka bir şey değildir. -Allah en doğrusunu bilir- Bu eğer korku söz konusu değilse ... Yağmurlu havada zorluk illeti vardır. Aynen seferde cemetmek için genel bir zorluk mevcut olduğu gibi ...

 

Neticede şöyle diyoruz: Eğer mukimlikte illet, yağmurdan dolayı bir illetse, öğle ile ikindi ve akşam ile yatsı namazları cemedilebilir.

 

Dedi ki: Mukimken cemetmek, sadece yağmurlu bir havada yapılır.

 

Eğer bir namazı kıldıktan sonra yağmur kesilirse, artık ikinci namazı birinci namazın vaktinde kılamaz. Ama birinci namazı yağmur yağarken kılar, ikinci namaza başladığında yağmur devam eder, ancak ikinci namazı bitirmeden önce yağmur kesilirse, başlamış olduğu namazını tamamlar. çünkü başlama hakkı olan bir namazı tamamlama hakkı da vardır.

 

Dedi ki: Cem açısından yağmurun az yahut çok olması arasında fark yoktur. Cemetmeyi, sadece evinden çıkıp mescidde namazını eda edenler yapabilirler. Cem için mescidin yakın olması yahut cemedecek kişiye, mescid ehlinin çok veya az olması yahut uzak olmaları etken değildir. Hiç kimse evinde cemedemez. çünkü Resulullah (s.a.v) mescidde cemetmiştir. Evde namaz kılmak ile mescidde namaz kılmak arasında fark vardır.

 

Kişi, yağmurun yağmadığı bir havada öğle namazı kıldıktan sonra yağmur yağsa, ikindi namazını öğle vaktinde öğlenle cemederek kılamaz. çünkü öğle namazını kıldığında ikindiyi öğlenle beraber cemetme hakkı olmadığından dolayıdır.

 

Aynı şekilde öğle namazına başladığında yağmur olmayıp daha sonra namaz bitmeden yağmur yağsa, ikindi namazını öğlenle beraber cemetme hakkı olmaz. Cemetme hakkı olduğu bir zamanda cemedebilmesi için mutlaka birinci namaza başlarken cemedeceğine dair niyet etmesi gerekir.

 

Birinci namazı kılarken yağmur yağar ve ikinci namaza başladığında yine yağmur yağarsa, ama ikinci namazı bitirmeden önce yağmur kesilirse de cemetmeye devam etme hakkı vardır. çünkü temel alınacak vakit, her namaz için namaza giriş vaktidir.

 

Akşam ve yatsı namazları da aynen öğle ve ikindi namazları gibi olup aralarında herhangi bir fark yoktur. Bu, her şehir için de geçerlidir. çünkü yağmur neticesinde hasıl olacak olan zorluk her yerde aynıdır.

 

Yağmurlu bir havada iki namaz cemedildiğinde iki namazın ilkinde ve geciktirmeden yapmak gerekir. Yani öğle ve ikindiyi öğle vaktinde, akşam ve yatsıyı akşam vaktinde kılmak lazımdır.

 

Mukim olan kişinin, yağmurluhava illeti dışında cemetme hakkı yoktur. çünkü aslolan, her namazın kendi vaktinde kılınmasıdır. Yağmurlu havada cemetmek ruhsat olup mazeret değildir. Eğer bunun dışında bir mazeret söz konusu ise, bu mazeret dolayısıyla cemedilmez. Çünkü mazeret; onun dışında bir sebep teşkil etmektedir ki o da; hastalık, korku ve benzerleri şeylerdi. Daha önce de hastalıklar ve korkuların olduğu malum olmasına rağmen Resulullah (s.a.v)'in cemettiği bilinmemektedir. Ama yağmurdaki, mazeret genel ve kabul edilir bir mazerettir.

 

Seferde ise, Resulullah (s.a.v)'den gelen habere dayanarak cemedilir.

 

Vakitlerle ilgili gelen deliller genelolup hiçbirini terk etmek için ruhsat yoktur. Cem sadece seferde olanlar için Resulullah (s.a.v)'den gelen bir ruhsattır. Yağmur dolayısıy la cemettiği kadar seferde cemettiğini görmedik. Allah (c.c) en doğrusunu bilir.

 

Sonraki için tıkla:

 

SEFERDE NAMAZ VAKİTLERİ